Oyun alışkanlıklarını değiştirme iddiasıyla Kuşak Yayınları tarafından hazırlanan “CEO”, tüm Türkiye’de oyun severlerin beğenisine sunuldu. 7’den 77’ye herkese hitap eden CEO, oyun keyfinden ödün vermeden bütün yönleriyle Türkiye’yi ve girişimciliği zevkli bir şekilde öğretmeyi hedefliyor. 

Yayın dünyasının yeni oyuncularından Kuşak, Keloğlan’la sektöre hızlı bir giriş yaparak tüm dikkatleri üzerine çekmişken şimdi de hazırladığı sıra dışı oyunlarla sektörün farklı ve gür sesi olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Arabalarıyla Türkiye turuna çıkan girişimcilerin (oyuncuların), geliştirdikleri yatırım stratejileri ile ülkemizin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini kullanarak kazançlarını arttırmaya çalışmaları mantalitesi üzerine kurulan CEO, 7’den 77’ye herkese hitap eden bir oyun. 

Oyunun kullanım kılavuzu şu cümlelerle başlıyor: "Merhaba genç girişimci! CEO, bir holdingin ya da şirketin en üst yöneticisidir. Bu oyunu tercih ettiğine göre senin de hedeflerin büyük. Sen ülkemizin en yeni girişimcilerinden birisin. Kazanmak için her şeyden önce iyi bir strateji belirlemen gerekiyor. Arkadaşlarınla birlikte Türkiye turuna çıkacaksın. Gittiğin illerde bazen yatırım, bazen de ödeme yapacaksın. Sonuçta ya birikim yapıp oyunu kazanacaksın; ya da iflas edip sonraki oyunlarda şansını deneyeceksin..."

CEO, zarsız bir ilerleme yöntemi kullanmasıyla da birçok oyundan ayrılıyor. Zar ve fırıldak yerine oyuna has geliştirilmiş özgün bir materyal olan ‘Çevirgit’ kullanılmış. CEO’yu cazip kılan en önemli özelliklerinden biride, oyunun farklı sayıda oyuncuyla ve farklı süre zarflarında bile keyifle oynanabilmesi. Bu amaçla aynı kural ve kurguda hazırlanan farklı zemin ve ürün kartlarıyla ve dört farklı oyun seçeneği ile sunulan CEO, son derece özgün bir oyun olma özelliği taşıyor. Tamamen yerli emek ve sermaye ile üretilen oyun, Türkiye’de bu alanda yapılacak çalışmalara da öncü olmak iddia ve niyetinde.  

Bilinen diğer oyunlarının aksine dörtgen bir platform yerine oyunda zemin olarak Türkiye haritası kullanılmış. Önemli mekânlar ve ürünler, vinyetlerle haritada gösterilerek grafik olarak da eğlenceli bir zemin elde edilmiş. İllerin haritada yerini gösteremeyen üniversite mezunlarının olduğu günümüzde CEO, oyuncularına, sanayisi, turizmi, madenciliği ve tarımı ile güzel ülkemizi tanıma fırsatı da sunuyor.

Oyunda Türkiye’de üretilen ürünlere piyasa değeri üzerinden yatırım  yapılıyor. Ürünlerin nakit değerleri tespit edilirken Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri dikkate alınmış. CEO, oyunculara güzel vakit geçirtirken, fakında olmadan ve emek harcamadan ülkemizin zenginlikleriyle ilgili kalıcı ve etraflı bilgiye sahip olmalarını da sağlıyor.  

Oyunda para birimi olarak CEO Lira kullanılmış. Para biriminin kendine özgü sembolü de unutulmamış. 1, 5, 10, 20 ve 50 milyonluk kâğıt banknotların kullanıldığı oyunda paralardaki 6 sıfır atılmamış. Çünkü oyunda bir miktar ürün değil o ürünün Türkiye'deki toplam üretiminin belirli bir yüzdesini satın almış oluyorsunuz. Bunun değeri de ancak altı sıfırlı tutarlarla ölçülebiliyor. CEO, 4 adet oyun platformu, 6 adet araba, 200 adet banknot, 40 adet talih kartı, 180 adet ürün kartı, kart kutusu ve çevirgit olmak üzere ciddi bir materyal zenginliğine de sahip.

Kuşak Yayınları tarafından piyasaya sunulan oyunun kurgusu, M. Talha Akpınar ve Nazif İlbek isimli iki genç girişimcinin öncülük ettiği bir ekip tarafından hazırlanmış. Oyunun kurgu ve geliştirilme sürecini anlatan İlbek’in süreçle ilgili ifadeleri şöyle: “Arkadaşlarımızla birlikte oynadığımız bilindik oyunlar bir süre sonra sıkıcı hâle geliyordu. Sadece şans faktörü ile devam eden ve öğretici olmaktan da çok uzak olan yabancı patentli oyunlar yerine onlardan daha eğlenceli, özgün ve aynı zamanda bilgi içeren alternatiflere ihtiyaç olduğunu tespit ettik. Bu konuda iki yıl kadar AR-GE çalışması yaptık. Üretim için gittiğimiz Kuşak Yayınları da projemizi çok beğendi. Devamında yayıneviyle yoğun bir çalışma içine girdik. Editoryal süreç ve üretim aşamasına geçiş de yaklaşık iki yıl kadar sürdü. Bu süreçte yapılan çalışmalarla oyun daha da mükemmel hale geldi.” Oyunun teorisyenlerinden M. Talha Akpınar ise söz konusu periyodu şu sözlerle özetliyor: “İnsanların bu tür oyunlardan beklentilerini çok iyi analiz ettiğimizi düşünüyorum. Çalışmalara başlamadan önce önceliklerimizi belirledik. Üreteceğimiz oyun; her yaştan insana hitap etmeli, şans faktörü yerine stratejiyi öne çıkarmalı, olabildiğince bilgi içermeli ve kesinlikle çok eğlenceli olmalıydı. Üretim sürecinde bu dört temel ilkeden asla taviz vermedik.”

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Uzman Psikolog Ferhat Çelik, teknoloji ve iletişim imkânlarının gelişmesiyle insanların kalabalık içinde yalnızlık yaşadığını, sosyal ağların sanılanın aksine insanları daha da içine kapattığını dile getiriyor ve ekliyor: "Babanın dizüstü bilgisayarıyla haber sitelerini taradığı, annenin televizyonda dizisini izlediği, çocukların tablet bilgisayar ya da akıllı telefonlarla oyun oynadığı, zorunlu durumlar dışında hiç konuşulmadığı aileler maalesef sıradanlaşmaya başladı." Bu problemden çıkış için oyunların önemli bir enstrüman olarak kullanılabileceğini söyleyen Çelik’in tespitleri gerçekten kayda değer: “Kullanılan oyunun her yaşa hitap etmesi çok önemlidir. Büyüklerin çocuk oyunları oynamaları veya çocukların büyüklere hitap eden oyunlara dahil olmaları fıtri olmadığından iletişim adına umulan verim elde edilemiyor. Her yaşa hitap eden, her zaman büyüklerin kazanmadığı oyunlara öncelik vermek isabetli olacaktır. Oyun, anne ve babaya çocuklarını başka bir platformda gözleme imkânı da verir. Böylece ebeveynler, çocuklarının kapasiteleri ve yetenekleri hakkında çok değerli izlenimleri elde etme fırsatına sahip olmuş olurlar.”

Oyun kuralları videosu:

Twitter’da takip için: