Çelik'ten YÖK'e suçlama

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Kendi öğretmenlerimizi eğitmek,kalitesini artırmak, kendi öğreticilerimizin şu veya bu şekilde eksikliklerini gidermek YÖK'ün tekelinde olan bir şey de değildir''

Çelik'ten YÖK'e suçlama

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, YÖK'ün pedagojik formasyon konusunda bakanlığa karşı Danıştay'da açtığı davayla ilgili olarak, ''Kendi öğretmenlerimizi eğitmek,kalitesini artırmak, kendi öğreticilerimizin şu veya bu şekilde eksikliklerini gidermek YÖK'ün tekelinde olan bir şey de değildir'' dedi. Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonu'nda düzenlenen 'e-yatırım'' projesi tanıtım toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı YÖK'ün, MEB'in pedagojik formasyon kursu açılacağına ilişkin genelgesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtığının anımsatılması üzerine Çelik, şunları söyledi: ''Bazı insanlar millet memleket yararına, kamu yararına icraat yaparlar, bazıları da bunu sabote etmek için uğraşırlar, bunu bozmak için büyük bir gayret gösterirler. Bizim pedagojik formasyonla ilgili olarak yaptığımız şey şudur: Biz herhangi bir fakülteden mezun olup, şu anda işsiz olan insanlara bir formasyon eğitimi yapmıyoruz. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 45. maddesi der ki 'Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı devlet veya özel okullarda öğretmen olarak atanmış, usta öğretici olarak atanmış kişiler, öğreticiler formasyon eğitimi almamışsa Milli Eğitim Bakanlığı gerekli tedbirleri alır.' Uzun yıllar önce hatırlarsanız, Ziraat, Veterinerlik mezunu olduğu halde öğretmen atanmış insanlar var. Bugün bir kursta diksiyon hocası olarak, diksiyon öğreticisi olarak ders veren insanlar var fakat bu insanların öğretim yöntemlerini bilimsel olarak bilmesi gerekiyor. Maalesef böyle bir formasyona, böyle bir arka plana sahip değiller. Biz bu eksikliği gidermeye çalışıyoruz.Eğitim fakültelerinin bulundukları illerde üniversitelerimizden, öğretim üyelerimizden, bilim adamlarımızdan yararlanarak, biz bir hizmetiçi eğitim kursu düzenledik. Kendi öğretmenlerimizi eğitmek, kalitesini artırmak, kendi öğreticilerimizin şu veya bu şekilde eksikliklerini gidermek YÖK'ün iznine de tabi değildir, YÖK'ün tekelinde de olan bir şey de değildir. Ben daha önce bir basın açıklaması yaptım dedim ki; yasal ve anayasal olmayan hiçbir yetkiyi ve hakkı kullanmıyoruz.'' YÖK'ün, MEB'in pedagojik formasyon kursu açılacağına ilişkin genelgesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açtığı dava ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çelik, şunları söyledi: ''Bunlar formasyon aldıktan sonra özel öğretim kurumlarında,kurslarda, dershanelerde, özel okullarda çalışıyorlarsa herhangi bir sınava tabi tutulmadan devlet okullarına geçecekler' diye haber yapıldı. Bu da kesinlikle bağdaşmayan yalan bir haberdir. Böyle bir şey söz konusu değil. Özel öğretim kurumlarından birisi, devlet kurumlarına, yani Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olan resmi devlet okullarına geçmek isterse yine ilk atamadaki kriterler aynen uygulanır. KPSS'den gerekli puanı alması lazım, sıralamaya tabi olması lazım. Eğer bu sıralamada hakederse atanır. Böyle otomatikman, bu kurstan geçti diye dershanede, kursta özel okulda çalışan öğretmenin devlet okullarına öğretmen olarak atanması söz konusu değildir. Biz bunları defalarca açıkladığımız halde konuyu bilen bilmeyen bir şekilde bunu ele alıyor.'' Çelik, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 45. maddesini yineleyerek, bu maddenin daha önce formasyon eğitimi almamış olanların bu formasyonu kazanması amacıyla Bakanlığın gerekli tedbirleri alması için ''amir hüküm olduğunu'' söyledi. Bakan Çelik, ''Biz bu yasadan yetki alarak böyle bir şeyi başlattık. Ama yaptığımız her meseleyi mahkemeye götürme alışkanlığı geliştirenler, aynı tavrı maalesef sürdürüyorlar. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Biz tabii ki mahkemeden ne karar çıkarsa ona saygılı olacağız. Ama yeniden altını çizmek istiyorum: Bazıları iş yaparlar, bazıları da bunu sabote etmek için uğraşırlar'' diye konuştu. Çelik, ''Hizmet içi eğitim için neden ücret alındığı''na ilişkin bir soru üzerine de kursiyerler için bazı masraflar yapılacağını kaydetti. ''Bu işi özel öğretim kurumları için yapıyoruz, masrafta bulunuyoruz, bedava mı yapalım'' diyen Çelik, alınan ücretlerden masraflar çıkarıldıktan sonra para kalması halinde bunu Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası'na aktaracaklarını söyledi.Yeni kurulacak 15 üniversite ile ilgili Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu anımsatılarak, ''Bu üniversitelere atanacak rektör isimlerini belirlediniz mi yoksa yargı sürecini bekleyecek misiniz'' sorusuna da Çelik, ''Bu süreç devam ediyor. Bununla ilgili sonuç olduğu zaman sizinle paylaşacağız'' karşılığını verdi. OKULLARDAKİ ŞİDDET OLAYLARI- Bir gazetecinin, İstanbul'da bir ilköğretim öğrencisinin arkadaşını bıçakladığını anımsatarak, ''Son zamanlarda okullarda bu tip olaylar çok oluyor. Bu konuda bir adım atılacak mı?'' sorusu üzerine konuyla ilişkin bir süre önce genelge yayımladıklarını belirtti.'' Bu olayları tasvip etmemiz mümkün değil. Bundan dolayı büyük bir üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum'' diyen Çelik, ilk ve ortaöğretimde yaklaşık 15 milyon öğrenci bulunduğunu kaydetti. Çelik, şunları söyledi: ''Bir yılda iki ayda bir olay iki olay olmasını büyütmemek lazım. Bunu mercek altına aldığınız zaman ve bu medyada büyük görüntülerle yer aldığı zaman diğerleri için de bunun özendirici olduğunu unutmayalım. Dün de Meclis Başkanımızın başkanlığında 'Sağlıklı Gençlik Sağlıklı Gelecek' diye bir proje başlattık. Bu proje çerçevesinde de yapılacak çalışmalar var. Orada da belirttim. Eskiden Boğaz köprüsünde naklen atlama seansları izlerdik. Bunlar kaldırıldı artık kimse köprüye gidip atlamıyor. Dolayısıyla bu olaylar ne kadar çok basına yansırsa, diğerlerinin de kendilerini gösterme çabasını o kadar kamçılıyor.''Çelik, 28 Mart'ta İstanbul'da şiddetle ilgili geniş katılımlı bir toplantı yapacaklarını bildirdi.
<< Önceki Haber Çelik'ten YÖK'e suçlama Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER