Danıştay’dan denklik çelişkisi

Danıştay 8. Daire hakimleri, bir yıl ara ile aynı konuda iki farklı hüküm vererek hukukçuları şaşkına çeviren ilginç bir karara imza attı.

Danıştay’dan denklik çelişkisi

Mahkeme, Kuzey Kıbrıs’ta işletmeyi bitiren Ali Cem Akkoç’un diploma denkliğini tanırken Yakındoğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Sezai Çimiş'in denklik talebini reddetti. Danıştay'ın son dönemde aldığı tartışmalı kararlara bir yenisi daha eklendi. Danıştay 8. Daire hakimleri aynı konuda iki farklı hüküm vererek hukukçuları şaşkına çevirdi. Mahkeme ve aynı üyeler, bir yıl önce verdikleri kararda ‘olumsuz' görüş beyan ederken, bir yıl sonra aynı konuyla ilgili farklı bir kişinin davasında ‘olumlu' görüş bildirdi. Hakimlerin aynı konuda çelişkili hüküm verdikleri konu 1998 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) öğrenim gören iki öğrenciyle ilgili. 1998'de KKTC Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Fakültesi'ne giren Ali Cem Akkoç, 2002 yılında mezun olunca Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) denklik için başvuru yaptı. YÖK, Akkoç'un denklik müracaatını "ÖSS'de 120 puan alamadığı" gerekçesiyle kabul etmedi. Bunun üzerine Akkoç, Ankara 8. İdare Mahkemesi'ne açtığı davayı kazanarak YÖK'ü mahkum etti. YÖK ise karara itiraz ederek olayı Danıştay 8. Daire'ye götürdü. Mahkeme Başkanı Güngör Demirkan ve üyeler Şevket Apalak, Ayla Alkıvılcım ile Alaattin Öğüş, oyçokluğu ile YÖK'ün temyiz (karar düzeltme) istemini reddederek öğrencinin diploma denkliğinin tanınmasını istedi. Böylece Ali Cem Akkoç diplomasına kavuştu. Danıştay 8. Daire Başkanı ve üyelerinin karşısına 1 yıl sonra aynı konuyla ilgili bir dava daha geldi. Bu kez KKTC Yakındoğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Sezai Çimiş, YÖK ile mahkemelik oldu. 2002 mezunu Çimiş, diplomasının denkliğinin tanınması için YÖK'e başvurdu. YÖK, Akkoç'un kararında olduğu gibi Çimiş'e de “sınavda 120 puan barajını geçemediği” gerekçesiyle denklik vermedi. Çimiş, Ankara 10. İdare Mahkemesi'ne dava açarak YÖK'ü mahkum etti. Mahkeme, Çimiş'in diplomasına denklik verilmesi yönünde hüküm verdi. YÖK karara itiraz ederek konuyu Danıştay 8. Dairesi'ne götürdü. Mahkeme başkanı ve üyeleri oybirliği ile YÖK'ü haklı buldu. Mağdur hukukçu şimdi de AİHM’ye başvurmaya hazırlanıyor. Danıştay 8. Dairesi’nde görülen ve aynı konuyla ilgili iki farklı kararın çıktığı davanın farklı olan tek yönü ise davaya katılan savcıların düşünceleri. Ali Cem Akkoç’un davasında Danıştay Savcısı Cavit Zeybek, idare mahkemesinin görüşlerine katılarak şöyle dedi: “Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar söz konusu maddede yazılı nedenlerin hiçbirisine uymadığından istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” Sezai Cimiş’in davasına katılan Danıştay savcısı Ülkü Erbük ise “1998 yılı ÖSS kılavuzunda da 1998-1999 ders yılında kendi parasıyla yurtdışında yükseköğretim görmek isteyenlerin yurtdışındaki öğrenciliklerinin tanınabilmesi için 1998 ÖSYS’ye girmeleri ve ÖSS’de lisans programları için 120 ve daha fazla puan almaları gerektiği belirtilmektedir. Bu kurala uymaksızın Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırıp mezun olan davacının diplomasına denklik işlemi yapılmasında adalete ve hakkaniyete aykırılık görülmemiştir.” Karara hukukçu olarak üzüldüm Danıştay’ın bir sene önce olumlu karar verdiği bir konuda ikinci sene farklı bir karara imza atmasına hukukçu olarak üzüldüğünü belirten Sezai Cimiş, “Bu emsal kararı daha yeni öğrendim. Şu an davaya itiraz dönemi de geçtiğinden yapacak bir şey kalmadı. Şimdi aynı daireye karar düzeltme için yaptığımız başvuruyu bekliyoruz.” dedi. 5 yıldan bu yana mücadele ettiğini anlatan Cimiş, içerideki hukuki sürecin bitmesinin ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açacağını söyledi. Ayrıca YÖK’e de tazminat davası açacağını ifade eden Çimiş “Karar olumlu veya olumsuz çıksın yine de YÖK’e tazminat davası açacağım. Çünkü benim 8 yılım heba oldu. Madem YÖK, bizim kuralsız olarak bu üniversiteye kayıt yaptırdığımızı savunuyor. O halde üniversite hakkında neden işlem yapmamış? Çünkü üniversiteler YÖK’e bağlı. Denetlemek de onun görevi. Üniversiteler kanunsuz iş yapıyorsa, tedbiri de alması gerekirdi.” Çimiş, Danıştay’ın birbirine benzer iki olayda farklı karar vermesinin yargıya olan güveni sarstığına dikkat çekiyor. Zaman
<< Önceki Haber Danıştay’dan denklik çelişkisi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER