İşadamları, dershanelerin kapatılmasının kayıt dışına yol açacağı uyarısında bulundu. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, kapatmayı realist bir yaklaşım olarak görmezken, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Önce ezbere dayalı eğitim kaldırılmalı.” diyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershaneleri kapatmak için hazırladığı kanun taslağına iş dünyasından tepkiler büyüyor. Zaman'ın haberine göre, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun “Dünyada dershaneleri yasaklayan ülke yok.” açıklamasının ardından iş dünyasının temsilcileri de girişimin yanlışlığına dikkat çekti. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, eğitimde fırsat eşitliği sunan dershanelerin kapatılmasını realist bir yaklaşım olarak görmediklerini söyledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Mevcut yöntem sıkıntıyı çözmez. Diyalog devreye girmeli.” derken Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Güneydoğu’da açılım sürecinde elde edilen kazanımlara darbe vurulacağı uyarısında bulundu. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca da Cumhurbaşkanı Gül’ün “Öncelikle dershaneleri doğuran sebepler kaldırılmalı.” sözüne dikkat çekti.
18 bin üye işadamı bulunan İstanbul Sanayi Odası’nın Başkanı Erdal Bahçıvan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershanelerle ilgili yaklaşımının toplumsal gerçekler açısından realist olmadığını söyledi. “Konunun aklıselime ve diyaloğa ihtiyacı var.” diyen Bahçıvan, eğitim alanında memnuniyet verici gelişmeler olmakla birlikte kalite ve fırsat eşitsizliğinin varlığını halen sürdürdüğünü kaydetti. İSO Başkanı, dershanelerin öncelikle eğitimde fırsat eşitliği sunduğunu, eğitim kalitesinin düşük olduğu bölgelerden birçok yoksul öğrencinin, dershaneler sayesinde iyi üniversiteleri kazandığını ifade etti. Bahçıvan şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün bu dershanelerde çalışmakta olan on binlerce öğretmen ve hizmetlinin ne olacağı da belirsiz bir konudur. Sayıları 3 binin üzerinde olan bu dershaneler için getirilen çözümde, öyle anlaşılıyor ki kararın istihdam, teşebbüs hürriyetine aykırılık ve kayıt dışılığı özendirme boyutu da fazla düşünülmemiş. Dolayısıyla bu sürecin tüm kesimleri belirsizlik ve endişeden uzaklaştıracak bir aklıselim eşliğinde, diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.”
57 bin üyesi bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, önce ezbere dayalı eğitimin kaldırılmasını istedi. Büyükekşi, Türkiye’de eğitim sisteminde sorun olduğunu ve ıslah edilmesi gerektiğini vurguladı. Büyükekşi, “Bunu çözerken dershanelerin eğitim sistemi içindeki yerini, bundan sonraki konumunu belirlemek için bazı düzenlemelere ihtiyaç olabilir. Ancak bunu yaparken diyalog içinde olmalıyız. Konunun bütün tarafları şeffaf bir iletişim ortamında bir araya gelmeli. Dershanelere karşı olma ya da olmama gibi bir bakış açısı ile eğitim meselelerini çözemeyiz.” şeklinde konuştu. Büyükekşi, teknik olarak konuşulup itirazların dile getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bunları konuşurken doğrusu ne ise onu bulmaya dönük yapıcı yaklaşımlar sergilemeliyiz. Bu toplantılardan çıkacak netice dershanelere olan ihtiyacı pekiştiriyorsa yol haritası böyle çizilmeli. Aceleye getirilmeden konu ele alınmalı.” dedi. TİM Başkanı, TOBB Eğitim Meclisi’nin gelecek hafta toplanacak olmasının bu yönde atılmış faydalı bir adım olduğunu vurguladı.
Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak da başka kurumlarda Doğu’da çalışan öğretmenlerin Batı’ya gitmenin yolunu ararken dershane ve okuma salonlarında fedakârca çalışan eğitimcilerin olduğunu ifade etti. Boydak, şöyle konuştu: “Demokratik açılımın önemli bir boyutu da sivil toplumdur. Doğu ve Güneydoğu’da dershaneler insanların kaynaştığı, ilimle, bilimle meşgul olduğu; eline silah değil kalem, kitap aldığı mekânlar olarak ön plana çıkmaktadır. Korkarım ki Doğu ve Güneydoğu’da bu okuma salonlarının ve dershanelerin kapatılmasıyla birlikte açılım yolu ile ülkemizin elde ettiği kazanımlar zarar görecek.” Patron olarak dershanelerin kapatılması durumunda işsiz kalacak öğretmenleri istihdam etmeye hazır olduklarını kaydeden Boydak, öğretmenler için sağlıklı bir cevabın oluşturulmadığına dikkat çekti. Buralarda binlerce öğretmen istihdam edilirken vergi ödenerek katma değer oluşturan bir faaliyet sürdüğünü vurgulayan Boydak, “Tartışmalar ekseninde görünen o ki bu işin ekonomik olarak fizibilitesi yeterince yapılmamıştır.” diye konuştu.
Boydak, arz-talep dengesini bozmanın hür teşebbüsün mantığına aykırı olduğunu belirterek, “Böyle bir talep varsa bu kayıt dışına gider. Şimdi iyi kötü denetlenen, düzenlenen bir sistem var. Eğer bu sitemi ortada kaldırırsanız hafta içi Milli Eğitim’de ders verip hafta sonu ev ev gezerek özel ders peşinde koşturan bir öğretmenler ordusu meydana getirirsiniz.” dedi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz ise ihtiyaçlar sonucunda kurulan dershaneleri ya da şirketleri kapatmaktansa bu ihtiyacı ortaya çıkaran gerçek sebeplerin üzerine gidilmesinden yana: “Aslolan, okulların kalitesini artırarak bu ihtiyacı ortadan kaldırmak. Dershaneler ortadan kalkarsa Kuş Sevenler Derneği kurulur ve insanlar çocuklarına buralarda ders verilmesini kabullenir. Bu, ortada dönen paranın yasallığını ortadan kaldırır. Kaçak oranı artar. İşsizlik oranı da bu kararla artar.” ifadelerini kullandı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle de kapatmanın eğitim sorununa sadece sorun ekeleyeceğine işaret etti. “Bu kurumların eğitime katkıda bulunduğu aşikâr. Bir anda ortadan kalkması derin boşluk oluşturur. Eğitim sistemi çok iyi duruma gelir ve ihtiyaç ortadan kalkarsa o başka.” diyen Gülle, her biri bir aileyi temsil eden öğretmenlere ne olacağının net olmadığına dikkat çekti.
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İİB) Başkanı Zekeriya Mete, birçok problem varken konunun gündem olmasının iş dünyasını üzdüğünü belirterek, “Dershaneler çocuklarımızı zorla almıyor. Eğitimdeki eşitsizliğin dershanelerin kapatılarak çözüleceğine inanmıyorum. Bu tartışmanın milletin vicdanını rahatsız ettiğini görüyorum. Üzülerek belirteyim ki bu ülkemizdeki birlik ve beraberliğe darbe vurur.” dedi.
İş dünyası tepkili
Karşılıklı iletişimle orta yol bulunur
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Öncelikle dershaneleri doğuran sebepler kaldırılmalı.” dedi. Bu sebepler henüz ortadan kalktı, diyemeyiz. Marmara Bölgesi’ndeki eğitim düzeyi ve kalitesi ile Güneydoğu’daki eğitim kalitesi denk değil. Burada bir teklif var. Bu teklif karşılıklı reaksiyon, karşılıklı iletişim ile çözüme ulaşır.
Devlet dershanleri kapatmasın, denetlesin
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir: Dershaneye gelene kadar eğitim seviyesini yükseltecek işler yapılmalı. Şu anda liselerin sadece tabelası değişti, eğitim seviyesi son derece düşük. Bunun sonucu olarak vatandaş ek eğitim imkanı araştırıyor. Devletin görevi denetlemektir, kapatmak değil. Kanunlara uymayan durum tespit edersen gereken cezai yaptırımı uygularsın.
Dershaneler, binlerce esnafın geçim kapısı
TESK Başkanı Bendevi Palandöken: Dershaneler bir sektör olmuş vaziyette. Çünkü binlercesinin geçim kapısı. Binlerce esnafın da gelirlerinde azalmaya sebep olacak bu karar, şu an için altyapısı olmayan bir karar olacaktır. Nitekim dershaneler, fakir aileler için zenginlerin çocuklarına karşı fırsat eşitliği oluşturuyor. Bu anlamda özel okullar iyi gelirli olmayanlar için makul bir çözüm değil.
Yasaklansa bile talep engellenemez
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar: Bölge okullarında yeteri düzeyde eğitim öğretim yapılmamaktadır. Sınav sistemi ortadan kalkmadığı müddetçe dershaneler yasaklansa bile dershaneye olan talep devam edecektir. Ayrıca bölgemiz öğrencilerinin kalabalık okullar ve sınıflarda olması dezavantajımızdır. Dershaneler ucuz yollu bölgemiz öğrencilerini diğer bölgelerle yarışabilecek hale getirmektedir.
Hükümetin özgürlük deyimi ile çelişiyor
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer: Serbest ticaret, insan hakları ve özgürlüklerle ters yönde bir karar bu. Dershaneler ile ilgili kararlar partinin politikası ile çelişiyor. Burada ayrıca oluşmuş bir istihdam var. Hükümetin son başörtüsü kararı ile özgürlük noktasında çelişen bir karar bu. Buralarda eminim herkesin bir çocuğu okumuştur.
Eğitimde fırsat adaletsizliği doğurur
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabri Ertekin:Son derece anlaşılmaz bir karar. İnsanların eğitim ihtiyacı varsa bunu nasıl engelleyebilirsiniz? Teşebbüs, eğitim hürriyetine aykırı. Tutacak bir tarafı yok. Dershaneler olmasaydı, Anadolu’daki şehirlerden çocukların doğru düzgün üniversite kazanma ihtimali olmayacaktı. Şanlıurfa, eğitimde 70. sıralarda. Dershaneler de kapanırsa iyi üniversiteye giden insan sayısı iyice azalmış olacak.
Dershanesiz eğitimin altyapısı hazır değil
Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Tiryakioğlu:Hükümetin aldığı kararlara saygı duymakla birlikte dershanelerle ilgili kararında altyapının hazır olmadığı kanaatindeyim. Dershanelerin kapanması ülkeye zarar verir. Eğitim sistemi etkin hale getirilmeden ortadaki problemler kaldırılamaz. Okullarda kalite ve teknoloji iyileştirilirse aileler zaten dershaneyi bir ihtiyaç olarak görmez.
Dershaneler sorunlu değil ki kapatılsın
TOBB Sigorta ve Emekli Sandığı Başkanı Nuh Tandoğan:Ben Sinop’un Boyabat ilçesinde dershanecilik yapıyorum. İki dershane kurdum. 25 bin nüfuslu ilçemde üniversite kazanan genç sayısı 200’lere ulaştı. Etkisi tartışılmaz. Boyabat’ta özel okul kontenjanı toplam talebin 30’da biri. Bunu nasıl anlatacaksınız? Kaldı ki hangi dershane insanları zorla eğitim vermek için dersliklere aldı?
Eğitimde kalite farkını kapatıyor
Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdurrahman Yılmaz: Dershanelerin kapatılması özgür teşebbüsün önüne engel oluşturur. Dershanelerin yakınındaki birçok kuruluşu olumsuz etkileyeceği bu karar, eğitim sistemini düzeltmeyecek, zarar verecek. Eğitim sistemindeki yanlışlar, bir başka yanlışla düzeltilemez.
Tasarı, teşebbüs hürriyetine aykırı
Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fevzi Uzun: Dershaneleri kapatmak teşebbüs hürriyeti ile çelişiyor. Keşke bu kararla eğitim problemi çözülmüş olsa. Aksine problem büyüyecek. Şehirlerarası eşitsizlik artacak. 10 yıldır eğitimin durumu ortada. Olayı daha köklü şekilde ele almak gerekiyor.