İlahiyat fakülteleri bünyesindeki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümünü eğitim fakültelerine bağlayan YÖK, önce sadece imam hatip lisesi mezunlarının ek puanla gittiği bu bölümleri tüm öğretmen liselerine açtı, sonra da bu bölümlerin din eğitimi ağırlıklı programlarını değiştirdi. Yeni programda bu bölümlerdeki Arapça ve Kur’an derslerini önemli oranda azaltan YÖK, sadece birinci sınıfa koyduğu Arapçanın pratik uygulamasını da kaldırdı. Din kültürü ve ahlak bilgisi bölümünün ‘din eğitimi’ ağırlığını en aza indiren YÖK, bunun yerine müzik, antropoloji, psikoloji ve sosyoloji gibi dersler koydu. Önümüzdeki öğretim yılında 10 eğitim fakültesinin bünyesinde başlayacak bu bölümlerde öğretmenler, ‘din olgusunu bilim, akıl, felsefe ve sanat ışığında betimleyebilecek biçimde’ yetiştirilecek. Halen bir ve ikinci sınıfın iki yarıyılında haftada 4’er, ikinci sınıfın ikinci yarıyılında haftada 6 saat teorik, 2’şer saat pratik uygulamayla öğretilen Arapça dersi, artık sadece birinci sınıfın iki yarıyılında okutulacak. Haftalık teorik ders saati sayısı 3’e düşürülen bu dersin pratik uygulaması olmayacak. Hadis, tefsir ve kelam derslerinin saatleri de azaltılarak isimleri değiştirilirken, halen birinci ve ikinci sınıfta, ‘Kur’an okuma ve tecvid’ adlı dersin adı, ‘Kur’an okuma bilgi ve becerisi’ olarak değiştirildi. Yeni din kültürü öğretmenleri Kur’an okumayı ikinci sınıfta biri teorik, ikisi uygulamalı üçer saatten iki dönemde öğrenecek. Bu kadar az derste öğretmen adaylarının Kur’an okumayı öğrenmesi mümkün görülmezken, ancak imam hatip lisesi mezunlarının bu açığı kapatabileceği kaydediliyor. YÖK sadece alan bilgisi dersleri için ilahiyat fakültesi hocalarından yararlanmayı düşünürken öğrencilerin eğitim fakülteleri içinde Kur’an dersini alırken başlarını kapatmaması için Kur’an’ın öğretileceği derslerin ilahiyat fakültelerinde verilmesi planlanıyor. Böylece YÖK, hiçbir şekilde din kültürü öğretmenlerinin okulda başını kapatmasına imkan vermemiş olacak. Din kültürü öğretmenliği bölümüyle birlikte öğrencilerin başka bir öğretmenliği de yan alan olarak okumalarından korkan YÖK, yan alan uygulamasını kaldırırken, bunun yerine dört üniversitede, ‘yurtdışı din dersi öğretmenliği yan alanı’ koydu. Ankara, Uludağ, Marmara ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi eğitim fakülteleri bünyesindeki bölümlerde açılacak yan alan programlarında, yurtdışında da görev yapacak din öğretmeni yetiştirilecek. İlköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümlerine bu yıl 490 öğrenci alınacak. İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği (ÖNDER) Başkanı Yusuf Ziyaettin Sula, YÖK’ün din kültürü öğretmenliği bölümleriyle ilgili son uygulamasını ‘din eğitiminin sulandırılması ve iğdiş edilmesi’ olarak niteledi. Uygulamaya başlarken ‘bu işin içinden bakalım hangi bit yeniği çıkacak?’ diye düşündüklerini aktaran Sula, “YÖK’ün amacı ortaya çıktı. Din eğitimini bitirip, öğrencilere laf olsun diye dinler tarihi anlatacaklar.” dedi. Bardakoğlu: Sığ bilgilerle öğrenci yetiştirilemez Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, YÖK’ün din dersi öğretmenliği müfredatında yaptığı değişiklikleri eleştirdi. Bardakoğlu, “Alelusul yetiştirirsek bu çocuklarımızı başka kapılara mahkum kılarız. Dinî bilgiyi ne kadar iyi ve yerinde verirseniz, insanların din hakkında bilgisi o kadar kucaklayıcı ve barışçı olur. Sığ bilgi verirseniz boşlukları insanlar kendi keyfiyle doldurur. Bana göre, ilahiyat fakültelerinde yeterince dinî bilgi alıyorlardı. Eğitim fakültelerine şayet ‘daha az dinî bilgi alsın’ diye götürülmüş olursa, bu yapılacak en büyük hatalardan birisi olur