Milli Eğitim Bakanlığı 120 bin öğrenciyi 3 bin otobüsle Türkiye'nin en
doğusundan en
batısına taşıyarak gönül köprüsü kuracak.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğrencilerin taşınmasının 10 milyon dolara malolacağı projeyi Yeni
Şafak'a anlattı.
Gönüllerdeki bölünmenin
toprak bölünmesinden çok daha tehlikeli olduğunu söyleyen Bakan Çelik, öğrencilerin yaz tatilinde yapacağı seyahetlerle ülkenin doğusu ile batısı arasında büyük bir gönül bağı kurulacağını söyledi.Geliştirilen projenin hem tarih, hem coğrafya hem de turizm dersi olacağını belirten Bakan Çelik Gönül Köprüsü'nü şöyle anlattı: "Toplam 120 bin öğrencinin katılacağı projede 20 bin öğrenci
yurt kapasiteleri çerçevesinde
Siirt, Van,
Batman,
Diyarbakır gibi doğu illerine gidecek. 100 bin öğrenciyi de doğu ve güneydoğudan alacağız.
Öğrenci yurtlarında ağırlanacaklar. Özellikle doğudan gelenlerin çoğu belki ilk defa kendi şehirlerinin dışına çıkmış olacak. Her öğrencinin bir mihmandarı olacak.O mihmandar öğrenci ve ailesi lider olacak. Önce telefonlaşacaklar. Diyelim ki Çanakkale'ye gönderdiğimiz her öğrencinin orada bir ev sahibi olacak.Ama onun evinde kalmayacak. Götürüp ailesiyle tanıştıracak onu. Beraber gezecek, belki evinde yemek yedirecek, hediyeleşecekler. Bütün bunların kalıcı dostlukların başlangıcı olacağına inanıyorum."
BATIDAKİLER DE DOĞUYU GÖRSÜN
Öğrencilerin bir haftalık gezisinin yazın temmuz, ağustos aylarında gerçekleşeceğini dile getiren Bakan Çelik, proje çerçevesinde batıdan da doğuya öğrenci götürüleceğini anlatttı.Bakan Çelik, “Şimdi buradan genellikle hep olumsuz hep
terörle ilgili şeyler duydular doğuyla ilgili. Bu gençler gidip oralarda görecekler ve diyecekler ki 'ya bu insanlar da bizim gibidir. Ben buranın bir parçasıyım. Burası benim bir parçamdır” diye konuştu. Bu projenin yaklaşık 10 milyon dolar taşımaya giderini Turkcell'in karşılayacağını açıklayan Çelik, öğrencilerin yurtlarda barınacağını ve yemeğin de
bakanlık tarafından verileceğini söyledi.
Projenin şehirlere
ekonomik katkısı da olduğunu dile getiren Çelik, “Kalkınmada öncelikli 49 ilin dışında 32 ili gidilmesi gereken il yaptık. Ama daha çok doğu ve güneydoğuda ağırlıklı olacak. Van,
Erzurum,
Hakkari, Diyarbakır, Siirt,
Ağrı, Batman gibi illere götüreceğiz” dedi.
STK'lar örnek oldu
Sivil
toplumun gönül birliğine katkısının çok önemli olduğunu söyleyen Bakan Çelik,
Deniz Feneri,
Kimse Yok Mu gibi bazı
sivil toplum örgütlerinin bu bayramda ciddi hamleler yaptıklarını söyledi. Çelik şöyle konuştu: "Doğu'da Kimse Yok Mu Derneği'nin organize ettiği bir
kurban kampanyası oldu. Aşağı yukarı İzmir'den, Manisa'dan, Antalya'dan, Belçika'dan insanlar geldi Van'a ve 4 bin kurban kestiler.
Bahçesaray ilçesine 10.5 saatte gittiler ve orada 50 kurban kestiler. En fakir insanlara dağıtılar. Bunlar sıcak evlerinde çoluk çocuklarıyla bayram yapmayı yerine böyle bir tercihte bulunuyorsa bunun çok ciddi okunması lazım. Doğu'nun batıyla, Türk'ün Kürt'le Çerkez'in farklı etnik grupların kardeşliği aslında lafla sözle olmaz, bunu yaşamamız ve yaşatmamız lazım. Burada işte sivil topluma çok büyük görev düşüyor. Bir taraftan
evet devlet üzerine düşen yatırımı yapsın.
Asker polis devlet terörle silahlı mücadeleyi yapsın. Çünkü bu onların işi. Ama dediğim gibi gönüllerin aslında açılan yaraların kapanması, ve gönüllerin birleştirilmesi için sivil unsurlara çok büyük bir önem düşüyor.”
Sözle değil halle konuşalım
Böyle bir projenin Türkiye'de ilk defa gerçekleşeceğini dile getiren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik,
terörle mücadele ile terörizme mücadelenin birbirinden farklı olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Öğrencilere 'terör şöyle kötüdür' diye bir şey yapmayacağız. Burada aslında lisanı hal, lisanı kal olayı sözkonusu. Davranış dili, sözlü dilden çok daha etkilidir. Şimdi bir kere insan sıcaklığını samimiyeti birbirimize hissettirmemiz lazım. Yani orada sabah
akşam çocuklara bir şeyler okuyarak durumu değiştiremezsiniz. İnandırıcı da olamazsınız. Burada şimdi baktığınız zaman bir insanın yüzünüze gülmesinin vereceği pozitif enerji size söylediği birçok parlak laftan çok daha etkili olabilir aslında. İlköğretim 7-8 ve
ortaöğretim 1-2 sınıflar projeye dahil olacak. Küçük sınıflar annesi babası yanında olmadan olmayacağı için projeye dahil olmayacak. Her ile göre eşit sayıda kız erkek kontenjanı olacak”
YENİ ŞAFAK