Referandumla 'pozitif ayrımcılık' hakkı tanınan engelliler, en temel hak olan 'eğitim'den mahrum kalıyor. Sadece İstanbul'da 4 bin engelli, boş kontenjan bulamadığı için okula gidemiyor. Ülke genelinde bu sayı 20 bini buluyor.
Engellilerin eğitimi için
ülke genelinde en az 100 okula daha ihtiyaç var.
Meryem,
Türkiye'deki 8,5 milyon engelliden sadece biri. O da yaşıtları gibi
okumak istiyor. İstanbul'daki bir
zihinsel engelliler okuluna başvuran 15 yaşındaki Meryem, şoke edici bir cevapla karşılaşmış: "
Boş kontenjan yok. Şimdi başvurursan sana ancak 4-5 yıl sonra sıra gelir."
Öğretmen olan
babası Mehmet A., bunun üzerine kızının eğitimi için
tayin isteyip çok sevdiği İstanbul'dan Alanya'ya göç etmek zorunda kalmış. Meryem, şimdi Alanya'da donanımlı bir kurumda eğitim görüyor. Ancak onun gibi 'yeterli kontenjan yok' cevabı alan ve şehir değiştirme imkânı bulamadığı için okul kapısında sıra bekleyen 20 bin engelli var.
Günlük hayatta çoğu kez bir an görür sonra başımızı çevirir geçeriz yanlarından. Onların da insan olarak ihtiyaç ve umutları olduğunu düşünemeyiz. Meryem, öğretmen anne babanın tek çocuğu. Yıllar hem onun hem de ailesinin hayatından çok şey götürmüş.
Anne Refiye Hanım, kızına bakmak için öğretmenliği bıraktı. Baba Mehmet A. ise çok sevdiği İstanbul'u terketmek zorunda kaldı. Meryem ve ailesi, 1 yıl önce eğitim alabilmek için Alanya'ya göç etti. Çaresizlik yüzünden İstanbul'dan ayrıldıklarını anlatan Mehmet Bey, "Elimizdeki bütün imkânları değerlendirdik. Birçok şeyden vazgeçtik. Ama vazgeçmek için imkânı olmayanlar ne yapsın?" diye soruyor.
Meryem gibi, son yıllarda çıkan yasalarla birçok hak elde eden ve mevcut okulların onlar için uygun hale getirilmesiyle umutlanan engelliler okullara
akın etti. Ancak, son üç yılda yüzde 300 artan derslik sayısı ihtiyacı karşılamaya yetmedi.
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre sadece İstanbul'da okul çağındaki 4 bin engelli, boş kontenjan bulamadığı için okula gidemiyor. Ülke genelinde MEB'e başvurup sırada bekleyen engelli sayısı 20 bini buluyor. Engellilerin eğitim ihtiyacı için İstanbul'da 20, ülke genelinde en az 100 okula ihtiyaç var. Türkiye'de 115 öğretilebilir, 112 eğitilebilir zihinsel engelli okulu var. Toplam engelli okul sayısı ise 450. Ülkedeki 8,5 milyon engellinin yüzde 26'sı okuma yazma bilmiyor.
Halihazırda eğitim alma şansı yakalayan engelliler ise okullarda fiziki yetersizliklerle karşılaşıyor. Zira engelliler için tahsis edilen okulların 90'ı son anda özel eğitim kurumu ilan edilmiş binalar. İstanbul'da bir özel eğitim okulunun müdürü S.B. yöneticiliğini yaptığı kurum için "Burası okul değil,
baraka." diyor. Engelli okullarının çoğunun bahçesinin
asfalt olduğunu belirten özel eğitim uzmanı, "Bu çocuklar çok hassas. Düşse kolu bacağı kırılır." uyarısında bulunuyor. MEB engelli okullarının belirli 'standart projeyle' açılması gerektiği yönünde
genelge yayınlamış. Ancak mevcut okulların sadece yüzde 20'si bu standartlara sahip.
Nitelikli öğretmen bulunamıyor
Okula giden engellilerin en büyük problemi, nitelikli öğretmen sıkıntısı. Özel eğitim öğretmenleri, özel okullarda MEB'den iki kat fazla
maaş alıyor. Bu nedenle özel kurumları
tercih ediyorlar. Bakanlık bu alandaki boşluğu ücretli öğretmenle dolduruyor. Ücretli öğretmenlerin çoğu ise bir yıldan sonra yer değiştiriyor veya atanarak görev değişikliği yapıyor. Bu da uzun ve sabırlı bir takip süreci gerektiren engellilerin eğitimini sekteye uğratıyor. Bir diğer sorun beslenme ve
temizlik. Okul yöneticileri engellilere verilen yemeklerin sağlıksız ve yetersiz olduğunu söylüyor.