"Devlet olarak özel sektörün önünde
duvar örmememiz gerekir." diyen Küçük, özel sektördeki eğitimcilerin istediği kişiyle çalışma hakkı olduğunu ve bu konuda çalışma yaptıklarını kaydetti. Küçük, fen edebiyat mezunlarına sekiz
derslik pedagojik
formasyon eğitimi planladıklarını, bunu alanların özel dersanelerde görev yapabileceğini belirtti.
Avrupa'da öğretmenlerin iki ya da üç branşı olduğunu vurgulayan Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Küçük, "Japonya'da ise özel dersanelerde kesinlikle kısıtlama yok. Sekiz derslik
pedagojik formasyon alan, mühendis bile olsa ders verebiliyor." şeklinde konuştu. Bir inşaat mühendisinin çok güzel fizik veya
kimya anlatabildiğini belirten Mehmet Küçük, "Bizde de mühendisler öğretmen olsun demiyorum, sadece fen edebiyat fakültesi mezunlarının özel kurumlarda bir miktar önünün açılmasını istiyoruz." dedi.
Türkiye'de 150 bin civarında eğitim fakültesi bitirmiş ve atanmayı bekleyen öğretmen adayı olduğunu, bunun yanında kamuda ve özel dersanelerde aynı zamanda çalışan öğretmenler bulunduğunu aktaran Küçük, bu konuda da çalışma yaptıklarını, bir kişinin hem devletten hem de özel sektörden
maaş alamayacağını söyledi. Haksız rekabeti önleyeceklerinin altını çizen Küçük, "Devlette çalışan bir öğretmenin, aynı zamanda hafta sonu dersanede çalışması bana göre uygun değil. O kendi öğrencisini de oraya yönlendirmiş olur. Aynı zamanda bir de çalışma adaletsizliği de meydana gelir." diye konuştu.
Mehmet Küçük, 1984
Eylül ayında dersanelerin kapatılması için karar alındığını, aynı yıl temmuz ayında ise vazgeçildiğini hatırlattı. Mehmet Küçük, 25 yıl önce sayıları 174 olan dersanelerin bugünlerde 4 bin civarına ulaştığını, 52 bin öğretmen ve ailesiyle birlikte 200 bin kişiye istihdam sağlayarak 3 milyon 800 bin öğrenciye
hizmet verdiğini söyledi. Yunanistan'da öğrencilerin yüzde 90'ının, Japonya'da yüzde 40'ının dersaneye gittiğini vurgulayan Mehmet Küçük, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 35 olduğunu kaydetti.
(CİHAN)