İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, depremden etkilenen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nin ek binasında güçlendirme çalışmalarının, ortaya çıkan Bizans dehlizleri yüzünden tamamlanmadığını iddia ediyor. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, depremden etkilenen fakültenin ek binasında güçlendirme çalışmalarına başlandığını, ancak çalışmalar sırasında Bizans dehlizlerinin ortaya çıkmasından dolayı tamamlanmadığını iddia ediyor. Vezneciler'de bulunan fakültenin yeni Dekan Yardımcısı Levent Ürer de "Bina depremden zarar görmüş, temelini güçlendirmek ve binayı yenilemek istemişler ancak altından tarihi eserler çıkınca eserlerin üzeri kapatılmış ve yenileme çalışmalarına devam edilmiş" diyor. Üniversite yönetimi ise tarihe saygısızlık etmediklerini, iddiaların araştırıldığını açıkladı. 1999 yılındaki depremden zarar gören İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nin ek binası için Güçlendirme ve Onarım Çalışması ihalesi 28 Ekim 2004'te gerçekleştiriliyor. İhaleyi Ali Bayraktar'a ait Sismik Güçlendirme Merkezi alıyor. Bugün çalışma ekonomisi bölümü ve öğrenci işlerinde yaklaşık 400 kişinin bulunduğu ikinci ek binada güçlendirme çalışmaları 2005'te başlıyor. Ancak bir süre sonra temel güçlendirme çalışmaları sırasında Bizans dehlizleri bulunuyor. Bunun üzerine binayı tamamen kaybetmek istemeyen okul yönetimi, temeli hemen kapatarak güçlendirme çalışmalarını bitiriyor. Bu iddialar o dönemde İktisat Fakültesi öğretim üyesi olan ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras'a ait. O dönemde binada odası olan Uras, depremde zarar gören binanın temelinin güçlendirilmesinin planlandığını, ancak Bizans dehlizleri üzerine kurulu olduğu fark edilince, eserlerin betonla kapatıldığını ve çalışmalara devam edildiğini belirtiyor. Bu konuda rektör vekiline dilekçe verdiğini ancak iki yıldır hiçbir adım atılmadığını söyleyen Uras, binada çalışanların ciddi bir tehlike içinde olduğu görüşünde. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nin yeni Dekan Yardımcısı Levent Ürer de, güçlendirme çalışmaları sırasında böyle bir olayın yaşandığını ve eserlerin farkedilmesi üzerine güçlendirme çalışmalarının sona erdiğini belirtiyor. Binanın faaliyetine son verilmemesi için önceki yönetim döneminde bu uygulamanın yapılmış olduğunu anlatan Ürer, şöyle konuşuyor: "Beyazıt ve Sultanahmet'te nereyi kazsalar tarihi eser çıkar. O bina yenilenmeden önce Vezneciler'de tarihi eserlerin bulunduğu başka alanlarda çalışma için izin verilmemişti. Muhtemelen dönemin yöneticileri eserler açığa çıkarsa binanın yıkılmasının gündeme gelebileceğini düşündüler ve eserlerle ilgilenmeyerek güçlendirme çalışmalarını bitirdiler." Tarihe saygısızlık etmedik Konuyla ilgili iddiaları yanıtlayan İstanbul Üniversitesi ise büyük çaba ve maliyetlerle üniversite içindeki ve çevresindeki birçok tarihi eserin yenilendiği bir dönemde, tarihi eserlere karşı saygısız davranmalarının söz konusu olmadığını açıkladı. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada iddiaların araştırıldığı belirtildi. Binanın yenilenmesinin önceki yönetim tarafından yapıldığı ifade edilen açıklamada, "Bilim üretmeye çabası içinde olan ve uluslararası sıralamalarda ilklere giren İstanbul Üniversitesi'nin, öğrencileri ve çalışanlarının can güvenliğini tehlikeye sokan böyle davranışlarda bulunması imkansızdır" denildi. Ufuk Uras: Üzerine beton döktüler Rektör vekiline dilekçe verdiği halde iki yıldır hiç bir adım atılmadığını ve konunun önemsenmediğini belirten Ufuk Uras, "Güçlendirme yapılırken binanın altında tarihi eserler fark edildi, SİT alanı olmasına rağmen zamanında nasıl olmuşsa inşaat izni alınmış. Tarihi eserler üzerine kurulan bina sağlam olmadığı için depremde zarar gördü. Eserler açığa çıkınca Bizans kalıntılarının üzerine beton döktüler. Bu yüzden şimdi hem öğrenciler sağlam olmayan temellerin üzerinde okuyor, hem de üniversitemizin tarihe ne kadar saygı duyduğunu görüyoruz. Bölgede eserler üzerine oteller hanlar yapılıyor, onlar işin ticaretine baktı önemsemedi diyelim, peki bir üniversitenin kendi topraklarının tarihine bu kadar acımasız davranması ne ile açıklanabilir" açıklamasını yapıyor. Üniversite: Tarihe saygısızlık etmedik İstanbul Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, üniversitenin tarihi eserlere saygısızlık etmediği, iddiaların araştırıldığı belirtildi. İhaleyi kazanarak İktisat Fakültesi Ek Bina 2'nin güçlendirme işini alan Ali Bayraktar, çalışma sırasında herhangi bir esere rastlamadıklarını öne sürüyor ancak bölgedeki bütün binaların temelinde eski binaların veya eserlerin kalıntısı bulunduğunu söylüyor. Kalıntıların binaları daha sağlam temele oturtacağını söyleyen Ali Bayraktar, "Orada 15 metre kazdığınız her yerde Bizans kalıntılarını bulabilirsiniz. Örneğin Fatih Camii eski bir caminin üzerine kurulmuştur, o cami de eski bir kilisenin üzerine kurulmuştur" yorumunu yapıyor. Ahmet Ercan: Vezneciler'de binalar sağlıksız Jeofizik mühendisi Profesör Ahmet Ercan ise tarihi eserler üzerine kurulan Vezneciler'de binaların depreme dayanıksız olduğunu belirtiyor. Ercan, "Tarihi Eminönü Yarımadası eski İstanbul'un üzerine kurulmuştur. Eski İstanbul bizim oturduğumuz yeni İstanbul'un ortalama 9 metre altındadır, bazı bölgelerde bu derinlik 6 metreye kadar düşüyor. Tabii bu çok tehlikeli ve duyarsız bir durum. Tarihi binaların kalıntıları ile yeni inşaatın salınımı uyuşmayacağı için depreme de dayanıksız oluyor" diye konuştu. Ercan önceki yıllarda, İktisat Fakültesi'nin ek binasının bulunduğu Vezneciler civarında metro kurulması için altyapı araştırması yaparken benzeri eserlere rastladıklarını ve metro projesinin bu sebeple ertelendiğini kaydediyor. REFERANS