Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, liselerde olgunluk sınavının 10 ve 12. sınıflarda uygulanması görüşünün ağırlık kazandığını belirterek, bu sınavlarda baraj puanı konulmasının uygun olmayacağını bildirdi. Erdoğan, 17. Milli Eğitim Şurası'nda belirli sınıflarda olgunluk sınavları yapılmasının kararlaştırıldığını anımsattı. Bu konudaki çalışmalarda ortaya çeşitli alternatifler atıldığını belirten Erdoğan, ''olgunluk sınavlarının 10. ve 12 sınıflarda uygulanması görüşünün ağırlık kazandığını'' söyledi. Erdoğan, sınavların bu şekilde uygulanması halinde, öğrencilerin 10. sınıfta yapılacak sınavda 9. ve 10. sınıfın müfredatından, 12. sınıfta yapılacak olgunluk sınavında ise 11. ve 12. sınıfın müfredatından sorumlu tutulacaklarını kaydetti. Bu sınavlarda baraj puanı konulmasının ''Türk eğitim sisteminin genel karakterine uygun olmayacağını'' belirten Erdoğan, bunun, yasal açıdan da bazı düzenlemelerle çelişebileceğini söyledi. Erdoğan, olgunluk sınavlarında alınacak puanların belli oranlarda ÖSS'ye yansıtılabileceğini ifade etti. Bu sınavların, ÖSS'de olduğu gibi eğitim-öğretim yılı sonunda Haziran ayında yapılmasının düşünüldüğünü anlatan Erdoğan, ancak uygulamaya ne zaman geçileceğinin henüz netlik kazanmadığını bildirdi. RAPOR ALMAYI ÖNLER Erdoğan, liselerde yapılacak olgunluk sınavlarının ''öğrencilerin ÖSS'ye hazırlanmak için rapor alarak okula gitmekten kaçınmasını da önlemeyeceğini'' söyledi. Erdoğan, olgunluk sınavlarında öğrencilerin okudukları ve bir önceki sınıfın müfredatından sorumlu olacakları için dersleri izlemek zorunda kalacaklarını anlattı. OKULLARDAKİ SINAVLAR İrfan Erdoğan, okullarda yapılan sınavlarla ilgili görüşlerini de dile getirdi. Bu sınavlarda bir ''standart bulunmadığı'' için aynı okulda aynı ders için iki ayrı öğretmenin yaptığı değerlendirmelerin farklı olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: ''Örneğin, A şubesinin dersine giren öğretmen 100 soruluk bir test sınavı yaparken, aynı derse B şubesinde başka bir öğretmen giriyor, tek soru soruyor, kompozisyon yazdırıyor. Ancak her iki ölçmenin sonucu da aynı şekilde değerlendiriliyor. Oysa ölçme türleri farklıdır. İşte bu durum adaletsizliklere sebep olabiliyor.'' Bu nedenle okullarda yapılan sınavların belli bir standarda oturtulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ''Örneğin 'matematik sınavında en az şu kadar soru olmalıdır, bu soruların dağılımı işlenen konulara göre şu şekilde olmalıdır' şeklinde bir format belirlenebilir. Tüm öğretmenler bu formata göre sınavları uygulayabilir. Bu formatlar klasik sınavlar, testler veya boşluk doldurma gibi sınav türleri için ayrı ayrı belirlenebilir'' diye konuştu. Erdoğan, sınavlarda öğrencilerin hazırladıkları soruların da yer almasının öğrencileri derse daha çok teşvik edeceğini dile getirdi.