Dünyanın dört bir yanından gelen 200 çeşit
hayvanı gören minikler, 'Keşke her
ders böyle olsa!' diyor.
Geçen hafta bir
servis dolusu çocukla birlikte Darıca'daki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nde aldık soluğu. 1,5 saat süren yolculuktan sonra şehrin dışında yeşillikler ve hayvanlar içinde bulduk kendimizi. Çocuklar heyecan dolu. Sabahın çok
erken bir saati olmasına rağmen hepsi de cin gibi. Merak dolu bakışlarla bir an önce gezmeyi bekliyorlar, bir yandan da öğretmenleri soru yağmuruna tutuyorlar. Hayvanat bahçesindeki
rehberler, çocukları toplayarak
doğa sevgisi, bitkiler ve hayvanlar hakkında mini bir sunum yapıyor. Sonra rehberler eşliğinde geziye başlanıyor. Maymunlar ve şempanzeler ilk
durak. Çocuklar hayret nidaları ve kahkahalarla geçiyor oradan. Çünkü
maymunlar adı üstünde 'maymunluk' yapıyor. Ziyaretçilere
demir sepet salıyorlar. Şayet sepeti elmayla, muzla doldurursanız sepet ışık hızıyla kafese çekiliyor, az bir azık koyduysanız o sepet yerinden sallanmıyor. Maymun işte, yine bulmuş yolunu. Topladıkları nevaleyle baş başa bırakıp ayrılıyoruz maymunlardan. Gezdikçe görüyoruz ki burası
flamingoları, lamaları, dev kaplumbağaları ile pek alışılmış hayvanat bahçelerine benzemiyor. Flamingo ve lama demişken çocukların bu hayvanları tanımadığına şahit oluyoruz. Rehber ablaları çocuklara lamanın ne olduğunu sorunca minikler hep bir ağızdan 'Deveeee!' diyor. Aralarında 'Büyük
koyun bunlar!' diye bağıranlar da var. Sonunda biri teşhisi koyuyor ve 'Hörgüçsüz
deve işte!' diyor, ama o da tutturamıyor. Rehber başlıyor lamaları anlatmaya.
Lamaların tükürme özelliği olduğunu söyleyince çocuklar '
tükürük atan hayvan' diye kaçışıyor. Ardından diğer hayvanları ziyarete devam ediyoruz. Parkta her kafesin önünde bilgi panoları bulunuyor. Bu panolarda o kafesteki hayvanla ilgili birçok özelliği okuyorsunuz. Tabii okumanız varsa. Okula yeni başlayan çocuklar, panolara anlamsızca bakarken okumayı bilen ağabey ve ablaları ise telaffuzda zorlanıyor. Flamingoların olduğu yere gelince çocuklardan biri bilgi panosunu okuyor ve 'Flamboymuş bunlar, flambo!' diyor, sonra grubun içinde kuşların adının 'flambo' olduğu yayılıyor. Ancak rehber abla devreye girip doğrusunu anlatıyor. Çocukların leylekleri görünce 'Aa kargaaa!' diye bağırdıklarını da söylemeden geçmeyelim. Pengueni görünce çok gülüyorlar. Meşhur
animasyon filmden ve çeşitli reklamlardan tanıdık hayvanlar ne de olsa. Penguenler hacıyatmaz gibi yürüyünce kızlar kıkırdıyor ve 'Penguenler neden paytak?' diye bir ses yükseliyor.
Bilim adamlarına göre penguenler enerji tasarrufu yapmak için sarkaç hareketiyle yürüyorlar. Rehber abla da bundan bahsediyor ve ayaklarındaki bağ yüzünden paytak yürüdüklerini anlatıyor. Darıca Hayvanat Bahçesi'nde gördüğümüz penguenler
Afrika penguenleri. Yani, burada yaşamaları için buzul gerekmiyor. Sevimli penguenlerden sonra ürkütücü timsahların yanına gidiyoruz. Yine ilginç tepkiler veriliyor: "Örtmenim, bu
maket mi, robot mu, dokunsam ısırır mı?" diye soran oluyor. Hayvancağız hareket edince bazıları çığlığı basıyor. Bazı çocuklar pek cesur. Develeri, eşekleri, ördekleri, tavşanları sevmekten geri durmuyor.
Çocuklar, televizyonda izledikleri hayvanları yakından görmenin sevinci içinde.
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri çocukları mutlu etme peşinde. Hayvanat bahçesini gezen İstanbul
Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Darıca Faruk Yalçın Hayvanlar Âlemi ile imzaladıkları
protokolden bahsediyor ve İstanbullu 20 bin öğrencinin burayı ziyaret edeceğini müjdeliyor. Öğrencilerin şehir yaşamında bazı güzelliklerden mahrum kaldığını aktaran Yıldız, öğrencilerin böyle bir kazanıma ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Parkın Genel Müdürü Arif Sankur
beton binalar arasında eğitim gören öğrencilerin doğa sevgisinden mahrum kaldığını söylüyor. Onlara aileleriyle birlikte doğa yürüyüşlerine çıkmalarını öğütlüyor. Dezavantajlı okullarda okuyan çocukların haricinde parkı ücretli ziyaret edecek okullara da yüzde 10
indirim uygulanacak.
Darıca Hayvanat Bahçesi'nde dünyanın dört bir yanından getirilen aslanları,
Sibirya kaplanlarını, kirpileri, kurtları, çakalları, ayıları, jaguarı ve yaklaşık 2 bin hayvanı görmeniz mümkün. Pek çok hayvana rahat etmeleri için kendi iklim şartları sağlanmış. Buharlama-yağmurlama sistemi ile suni yağmur yağdırılıyor ve farklı türlerin
doğal ortamı korunuyor. Bazılarına ise renklerini korumaları için özel yemler veriliyor.
Parka giriş ücretleri ise şöyle: 0-4 yaş ücretsiz, 5-17 yaş 10 TL,
18 yaş üstü 15 TL.