YÖK Genel
Kurulu toplantısında, meslek lisesi öğrencileri için üniversiteye girişte 10 puanlık
katsayı farkı getirilmesi kararlaştırıldı. Buna göre meslek liselilerin orta
öğretim başarı puanları 0,13, genel lise mezunlarının puanları ise 0,15 katsayı ile çarpılarak, sınavdan aldıkları puana eklenecek.
Meslek liseliler, normal lise mezunlarına yetişebilmek için üniversite sınavında 7-8 soru daha fazla çözmek zorunda kalacak. Ancak adayın kendi alanında bir programı
tercih etmesi halinde fark olmayacak. Ayrıca üniversite sınavında ilk bine giren öğrencilere hiç katsayı uygulanmayacak. Meslek liselileri
mağdur eden eski katsayı (0,3-0,8)
düzenlemesinde aradaki fark 50 puanı buluyordu.
Danıştay 8. Dairesi,
İstanbul Barosu'nun açtığı
dava üzerine YÖK'ün katsayı adaletsizliğini kaldıran kararının yürütmesini durdurmuştu. YÖK, bu karara 2 Aralık'ta
itiraz ederken, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı reddetmişti. Önceki gün gerekçesini açıklayan İdari Dava Daireleri Kurulu, 'idarenin katsayı konusunda ölçülülük ilkesini dikkate alması gerektiğini' belirtmişti. YÖK, meslek lisesi öğrencilerinin geleceğini belirleyecek katsayı sorununu çözmek için dün bir araya geldi. Tartışmalı geçen toplantıda Kurul, Danıştay'ın katsayı gerekçesine uyarak, 'ölçülü ve dengeli' bir katsayı belirledi. Bazı üyeler hiç katsayı uygulanmamasını, bazıları ise meslek liseleri için 5 puanlık bir fark oluşturacak 0,14 katsayının getirilmesini istedi. 18 üyenin katıldığı toplantıda 13 üye, yeniden mahkemeden dönmemesi için meslek liselerinin katsayısının 0,13 olmasını talep etti. 5 üye ise 0,14 katsayının uygulanmasında ısrar etti. Karar oyçokluğu ile alınırken, Danıştay İdari Dava Daireleri'nin gerekçesinin alınan kararda etkili olduğu görüldü.
YÖK ayrıca meslek liselerinin kendi alanlarında bir
yükseköğretim programına giderken uygulanan 0,06 ilave katsayıyı 0,05'e çekti. Kurul, önceki kararlarından farklı olarak da üniversite sınavında ilk bine giren öğrencilere özel bir
uygulama kararı aldı. Buna göre ilk bine giren öğrenciler kendi alanı dışında bir bölümü de tercih etse katsayıları 0,15 ile çarpılacak. 2010 yılında uygulanacak yeni sınav sistemindeki
baraj puanları 140 ve 180 olarak belirlendi. Buna göre meslek yüksekokullarını tercih edebilmek için öğrencilerin ilk basamak sınavından 140, fakülteleri tercih etmek içinse ikinci basamak sınavından 180 puan alması gerekecek. İkinci basamak sınavına katılabilmek için de birinci basamak sınavından 180 puan almak gerekiyor.
Yeni katsayıları duyuran YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf
Ziya Özcan, Danıştay kararları ile oluşan hukuki boşluğu doldurduklarını söyledi. Farklı katsayı uygulamasına geri dönülürken, Ana
yasa, yasa ve yargı kararlarının gerekçelerinin irdelendiğini vurgulayan Özcan, şunları kaydetti: "Her ne kadar iki aşamalı sınav sisteminde yönlendirme yapılsa da Danıştay kararı uyarınca yönlendirmenin farklı katsayı uygulamasıyla desteklenmesi yoluna gidilmiştir."
FAZLADAN 7 SORU ÇÖZMEK ZORUNDALAR
Yeni düzenlemeye göre üniversite sınavında alan dışı tercihler için 0,13 katsayının belirlenmesi ile, lise birincisi bir genel lise öğrencisine Ağırlıklı Ortaöğretim
Başarı Puanı olarak 75 puan gelirken, meslek lisesinin birincisine 65 puan gelecek. Aradaki fark 7-8 soru anlamına gelen 10 puan olacak.
Meslek liselerini mağdur eden 0,3-0,8 katsayı uygulamasında aradaki fark 50 puanı buluyordu. YÖK ise 21 Temmuz 2009'da tüm lise öğrencilerinin
ortaöğretim başarı puanlarının eşit katsayı (0,15) ile çarpılması kararı almış, ancak Danıştay 25 Kasım'da bunun yürütmesini durdurmuştu.
YÖK'ün Danıştay 8. Dairesi'nin yürütmesini durdurduğu katsayı kararına itirazını reddeden Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, "Farklı katsayıyı kaldıramazsın, ancak ölçülü bir şekilde daraltabilirsin." demişti. Ret gerekçesini
YÖK Genel Kurulu'na yetiştirmek için önceki gün
akşam saatlerinde açıklayan Danıştay İdari Dava Daireleri, katsayının 'yargı kararıyla kesinleştiği ve kaldırılamayacağını' savunmuş, çözüm yolu olarak da 'katsayı farkının ölçülü ve dengeli olarak belirlenmesini' göstermişti. YÖK'ün bu konudaki yetkisi kabul edilen gerekçede bu kez de 'yetkinin hukuka uygun kullanılması gerektiği' belirtilmişti. Danıştay, çözüm önerisini şöyle dile getirmişti: "
Meslek lisesi mezunlarına genel lise mezunlarıyla girdikleri sınavda farklı katsayı uygulanması hukuka uygun ise de; bu farklılığın ölçülü (idari işlemden beklenen amaç ile kullanılan
araç arasında adil bir denge) olması gerektiğinde de kuşku bulunmamaktadır. İdare bu konuda yapacağı düzenlemede ölçülülük ilkesini dikkate almalıdır. Ölçülülük ilkesi dikkate alınarak belirlenecek olan katsayı, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozmamalı, alan/bölüm, mesleki eğitim, genel lise eğitimi gibi ayrımları ve yargı kararlarını geçersiz kılacak nitelikte olmamalıdır."
Türkiye'de meslekî eğitimin payı OECD ülkelerinin yarısı bile değil
Danıştay'ın meslek liselileri zor durumda bırakan katsayı kararı tartışılırken Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) yaptığı araştırma Türkiye'nin meslekî eğitimde ne kadar geri kaldığını ortaya koydu. Rapora göre meslekî eğitimin ortaöğretimdeki payı OECD ülkelerinde yüzde 79'a kadar çıkarken Türkiye'de sadece yüzde 37. OECD'nin 4 Aralık'ta yayınladığı 'İş Hayatına Yönelik Eğitimde Yeni Yaklaşımlar'
raporunda, meslekî eğitimin ortaöğretimdeki payı ülkelere göre şöyle sıralanıyor:
Çek Cumhuriyeti yüzde 79,
Slovakya yüzde 75,
Avusturya yüzde 72,
Belçika yüzde 72,
Hollanda yüzde 68,
İsviçre yüzde 64,
Almanya yüzde 60.
Raporda meslekî eğitim ve öğretimin
ekonomik açıdan rekabeti belirlemede anahtar rol oynadığına işaret edilerek, iyi bir meslekî eğitimin güçlü bir ekonominin de önemli parçası olduğu vurgulanıyor. Ekonomik sorunların aşılmasında meslekî eğitim veren kurumlar ile sanayi kuruluşları arasındaki
ortaklıkların desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Ekonomik krizin etkilerini aza indirmek için ülkelere işyeri eğitimini sürdürmeleri, tam zamanlı meslekî eğitim ve öğretim için artan talebi karşılamaları öneriliyor. İş dünyasıyla meslekî eğitimin etkin bir şekilde bütünleşmesi için aradaki mesafeyi kapatmaya yönelik önerilerin sunulduğu raporda, hükümet ile işverenler ve sendikalar arasında ortaklık kurulmasının etkili bir yol olacağı belirtiliyor. Rapor, 2010 yılının
Ağustos ayında kitap olarak yayımlanacak.
ZAMAN