Adaylardan, 2007-ÖSS'ye girip 160 ve üstünde puan alanlar, 2007-ÖSS'ye girip aynı zamanda sınavsız geçiş hakkına sahip olanlar ve sadece sınavsız geçiş için başvuranlar tercih yapabilecek. Özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yüksek öğretim programlarına yerleşmek isteyen adayların ise tercih formu doldurmaları gerekmiyor. Tercihler, başvuru merkezlerine yapılabileceği gibi bireysel olarak ÖSYM'nin internet adresinden T.C Kimlik Numarası ve ÖSYS şifresiyle de yapılabilecek. Tercih bildirimi faks, posta, elektronik posta gibi yollardan yapılmayacak. Başvuru merkezleri aracılığıyla tercih yapacak adayların bu işlem için başvuru merkezinden randevu alması gerekecek. Adaylar kılavuzda yer alan kurallara uygun olarak doldurdukları formları, başvuru merkezine teslim edebilecekler. Tercihler, internet yoluyla da ÖSYM'ye gönderilebilecek. Bu yolu kullanacak adaylar ''www.osym.gov.tr'' internet adresinden gerekli bilgilere ulaşabilecekler. ÖSYM yetkilileri, tercihlerini internet üzerinden bireysel olarak gönderecek adayları, ''Tercihleriniz sistem tarafından başarıyla kabul edilmiştir'' uyarısını mutlaka görmeleri ve yazıcıdan ''Tercih Listesi''ni almaları gerektiği konularında önemle uyarıyor. Yerleştirme işlemlerinin yaklaşık iki haftada tamamlanması ve sonuçların 20 Ağustos'a kadar açıklanması bekleniyor. Adaylar bu yıl tercihler için ücret ödemeyecek ve adaylara ''yerleştirme sonuç belgesi'' gönderilmeyecek. 185 VE ÜSTÜ PUAN ALANLAR LİSANS PROGRAMLARINI TERCİH EDECEK ÖSS'ye katılan 1 milyon 615 bin 534 adaydan 1 milyon 297 bin 749'u, 160 ve üstünde puan alarak tercih yapma hakkı kazandı. Puan türlerinin en az birinden 185 puanı geçen 1 milyon 30 bin 859 aday, lisans programlarını tercih edebilecek. Tercih yapacak adayların kendi alanlarında veya alanları dışında yazacakları programlara dikkat etmeleri gerekiyor. Adaylar, lisede okudukları alanla ilgili bir programı tercih ederlerse ÖSS belgelerindeki 0.8 katsayısıyla çarpılarak hesaplanmış puanlarını, alanları dışında bir programı tercih etmek istiyorlarsa 0.3 katsayısıyla çarpılarak hesaplanmış puanlarını göz önünde bulunduracaklar. Sınavda 160 ve 185 arasında puan alan adaylar meslek yüksek okulları ile açık öğretim programları, 185 ve üstünde puan alan adaylar da lisans programları arasından tercih yapabilecekler. Adaylar, ÖSS sonuç belgelerindeki SÖZ-1, SAY-1, EA-1 puanlarıyla meslek yüksek okullarına veya bazı lisans programlarına, SÖZ-2, SAY-2 ve EA-2 puanlarıyla lisans programlarına yerleştirilecekler. Dil puanlarıyla da üniversitelerin yabancı dille ilgili bölümleri tercih edilebilecek. KONTENJANLAR Devlet ve vakıf üniversiteleri ile KKTC ve yurtdışındaki üniversitelerin ön lisans ve lisans programlarında toplam 433 bin 150 kontenjan bulunuyor. Bunlardan devlet üniversitelerine 364 bin 436, vakıf üniversitelerine 37 bin 310, KKTC'deki üniversitelere 12 bin 542, yurt dışı üniversitelerine bin 953 ve özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlarına 16 bin 909 kontenjan ayrıldı. ÖSYM BAŞKANI'NDAN UYARI ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan ise tercih yapacak üniversite adaylarına tavsiyelerde bulundu. Adayların tercih yaparken puanları değil, başarı sırasını göz önünde bulundurmalarını isteyen Yarımağan, ÖSS'de soru yanıtlayan aday sayısının geçen yıllara göre arttığını ve birbirine yakın puan alan aday sayısının da yükseldiğini ifade etti. Prof. Dr. Yarımağan, tercih yaparken isteklerin de göz önünde tutulması gerektiğini belirterek, adaylardan, kazanıp da gitmeyecekleri üniversiteleri tercih etmemelerini istedi. Yarımağan, şunları söyledi: ''Adaylara tercihlerini geniş aralıkta yapmalarını öneriyoruz. Mesela, ilk tercihlerini diledikleri gibi yapsınlar. Kazanma oranları çok az da olsa öğrenim görmek istedikleri yerleri yazsınlar. Tercihlerin en az yarısını istek sırasına göre, gönüllerinde yatanlardan yapsınlar ama bu yıl illaki yerleşmeyi istiyorlarsa, başarı sıralarının yüzde 20-30'a kadar gerisinde olan programları da yazsınlar. Ancak bu noktada adaylara önemli bir uyarım var, yazmış olmak için bir yer yazmasınlar. İyi düşünsünler, kazandıklarında gidip okuyacakları yerleri tercih etsinler. Eğer istedikleri okullar kesinse sadece onları yazsınlar. Üniversite adayları için en tehlikelisi kazanıp okumamak. Öğrenciye en çok bu zarar veriyor, çünkü gelecek yıl puanı kazandığı için düşük oluyor.'' OBP'DE YANLIŞLIK İDDİASI İNCELENİYOR Öte yandan, ÖSS'ye giren öğrencilerden bazılarının Ortaöğretim Başarı Puanlarının (OBP) okullarca ÖSYM'ye yanlış bildirildiği iddialarıyla ilgili incelemeler sürüyor. Okulların söz konusu puanları bilgisayar aracılığıyla kendilerine ilettiğini kaydeden Yarımağan, adayların puanlarda yanlışlık olduğuna dair itirazlarının ÖSYM tarafından değerlendirildiğini anlattı. Puanlar resmi kanallardan teyit edildikten sonra gerekli düzeltmenin yapılacağını belirten Prof. Dr. Yarımağan, şöyle konuştu: ''ÖSYM'de hata yok. Bireysel düzeyde, okulların ortaöğretim başarı puanını yanlış bildirmesine bağlı hatalar var. Puanı okullardan yanlış bildirilen epeyce aday var. Adaylar başvuruyorlar, 'Okulun bildirdiği puan doğru değil, doğrusu budur' diyorlar. Biz de Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla, resmi kanaldan, puanların tekrar bildirilmesini istiyoruz. Bu kanaldan gelecek puanlara göre gerekli düzeltmeleri yapacağız. Notları resmi kanaldan istiyoruz çünkü çocuklar isteyerek ya da istemeyerek puanlarını yanlış bildirebilirler. Böyle bir yanlışlık 100 kişide bir kişide bile olsa diğer çocukların sıralamasını etkiler. Bu yüzden resmi kanaldan puanları bekliyoruz.'' ÖSYM'ye okullardan da yanlış bildirim yapıldığına ilişkin başvurular olduğunu aktaran Yarımağan, itirazların en kısa sürede kendilerine ulaştırılmasını istedi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan, ''Bu ayın sonuna kadar bize ulaşsın ki, yerleştirmeyi sağlıklı bilgiler üzerinden yapalım'' diye konuştu. OBP ile ilgili iddiaların tercih süresini etkilemeyeceği, tercih başvurularının 23 Temmuz-3 Ağustos günleri arasında yapılacağı belirtildi. UZMANLARIN TERCİH ÖNERİLERİ Uzmanlar, üniversite adaylarının doğru tercih yapmaları için başarı sıralarına dikkat etmelerini ve isteklerini göz ardı etmemelerini tavsiye ediyor. Seçkinler Dershanesi Rehberlik Servisi'nden Sadık Erol Er, adayların tercihlerini yaparken puanlarını değil başarı sırasını göz önünde bulundurmaları gerektiğine dikkati çekti. Er, Sayısal-1, Sözel-1 ve Eşit Ağırlıklı-1 puan türlerinde bu yıl 21 kişinin birinci olduğunu hatırlatarak, bunun Türkiye tarihinde bir rekor olduğunu söyledi. Sınav kolay olduğu için beklenenden yüksek puanlar ortaya çıktığını ifade eden Er, bunun sıralamaya da yansıdığını anlattı. Er, ''Geçen yıl, Sayısal-2 türünde 326 puanı olanlar 16 binlerdeydi, bu yıl ise 16 binler 342 puana tekabül ediyor. O sıralamada geçen yıl üniversite adayı tıbba girebilirken, bu yıl bunun çok uzağında bir yere düşüyor'' dedi. Bu nedenlerle puanların tercih konusunda yanıltıcı olacağını belirten Er, öncelikle dikkat edilmesi gereken noktanın başarı sırası olduğunu vurguladı. Tercih aralığının mümkün olduğunca açık tutulmasını da tavsiye eden Er, geniş aralıkta ''boşta kalma riski''nin de azalacağını söyledi. Tercih yaparken adayın isteklerinin de önemli olduğunu hatırlatan Er, ''Kişi puanı ve sırayı değil, sevdiği ve istediği bölümü ilk sıraya koyabilir ama bunu da mantıklı ve makul bir çerçevede yapmak lazım'' diye konuştu. Meslek ve fakülte tercihlerinin geçen yıllardan çok farklılık göstermediğini de anlatan Er, sayısalda yüksek dilimlerde yer alan öğrencilerin daha çok tıp ve mühendislik, eşit ağırlıklı puan türünde ise daha çok hukuk, işletme ve iktisat eğitimini tercih ettiklerini dile getirdi. ''YIĞILMA ALANLARINA DİKKAT'' Uğur Dershanesi Rehberlik Servisi öğretmenlerinden Nazik Kösegil de, bu yıl soruları yanıtlayan ve puanı hesaplanan daha çok aday olduğunu belirterek, belli aralıklarda ''yığılma alanları'' oluştuğuna işaret etti. Kösegil, ''Geçen yıl bir okulu 4 öğrenci istiyordu, bu sene 15 öğrenci istiyor. Okulların tercihi ise en başarılı 2 öğrenci olacak gibi gözüküyor'' dedi. Eşit ağırlıklı puan türünde 280-310 puan arasında, sayısalda 285-315 puan arasında, sözelde ise 300- 320 puan arasında yığılma olduğunun tahmin edildiğini söyleyen Kösegil, puanı bu aralıklarda olan adayların tercih limitlerini geniş belirlemelerini önerdi. Puanların adayları yanıltabileceğini, başarı sırasını orantılayacak şekilde sıralama yapılmasını öneren Kösegil, üniversite adaylarının tercih işlemi yaparken mutlaka uzmanlardan yardım alması gerektiğini söyledi. AA