Atama bekleyen binlerce öğretmen Bakan'ın sözlerini hayret ve üzüntüyle karşılarken, Samanyoluhaber.com ekibine konuşan Eğitim camiasının önemli isimleri de tepkilerini dile getirdi.
SAYIN DİNÇER NE SÖYLEDİĞİNİ DUYMUYOR OLMALI, BAKAN TOPU TAÇA ATIYOR
Samanyoluhaber.com'un sorularını yanıtlayan
Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, Sayın Bakan bir gün 150, bir başka gün 138 bin öğretmen açığı olduğunu söylüyor.
Öğretmen açığı varsa, bu açığı kapatmak için neden gerekli çalışmalar yapılmayıp, 200 bin kişi başka iş arasın deniliyor? Sorusunu sorarak, "Bu, sorumluluk makamında bulunan kişilerin söylememesi gereken bir sözdür" şeklinde konuştu. Bostan ayrıca, Çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alması için gerekli gayretlerin gösterilmeyerek topun taca atıldığını, gençlerin ve ailelerinin bunalıma sürüklendiğini belirtti. Topyekün bir eğitim seferberliği başlatılması gerektiğini söyleyen Bostan, atama bekleyen öğretmenlerin atamalarının hemen yapılması gerektiğini,
Milli Eğitim Bakanı'ndan beklenilenin bu olduğunu ifade etti.
"ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER SAHİPSİZ"
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Ömer
Dinçer'in ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Koncuk açıklamasında şunları söyledi.
"Bugüne kadar ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili olur olmaz yorumda bulunan ya da az sayıda atama yaptığı için
eleştiri bombardımanına tutulan birçok Milli Eğitim Bakanı gördük, ancak ataması yapılmayan öğretmenlere
öğretmenlik mesleği dışında başka meslekleri işaret eden bir Milli Eğitim Bakanına ilk kez
tanık oluyoruz. Türkiye'de bu bir ilktir ve tarihe not olarak düşmelidir."
Milli Eğitim Bakanı
Ömer Dinçer'in, ataması yapılmayan öğretmenlerin sorununa çözüm bulmak için yeni bir atama politikası belirlemesi ve onların istihdam edilmesi için başta Baş
bakan olmak üzere
kabine üyelerine ciddi
baskı yapması gerektiğini belirten koncuk, Bakanın kolay yolu seçerek, öğretmenlere başka iş alanlarını adres göstermesini yadırgadıklarını, Sayın Bakanın Milli Eğitim Bakanlarının asli görevinin temsil ettiği kitlenin dertleriyle dertlenmek, yaralarını sarmak, sıkıntılarına çözüm üretmek olduğunu unutarak yaptığı bu açıklamanın kendisine hiç yakışmadığını belirtti.
Bakan'ın açıklamaları karşısında şoke olduklarını ifade eden Koncuk, sözlerini; "Bir Milli Eğitim Bakanının sarf etmemesi gereken sözleri böylesine rahat dile getirmesi, ataması yapılmayan öğretmenlerin sahipsiz olduğunu ortaya koymuştur. Sadece öğretmen olmak için okuyan, mesleğini yapmak için yıllarca atanmayı bekleyen, öğrencilerine
ders vereceği günün hayallerini kuran öğretmenlere başka iş bulun d
emek, onların yüreklerini
yangın yerine çevirmektir." Şeklinde sürdürdü.
Sayın Bakan Dinçer'i ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili sözlerini yeniden gözden geçirmeye çağırdıklarını belirten Koncuk, "Hiç kimse, öğretmen olmak için varını yoğunu ortaya koyan, yıllarca eğitim fakültelerinde dirsek çürüten, ailesinin kıt kanaat imkânlarına rağmen okulundan başarıyla
mezun olan gençleri bir kalemde silip atamaz. Türkiye'nin, yüreği öğrenci sevgisiyle atan bu gencecik öğretmenlere ihtiyacı vardır. Milli Eğitim Bakanının da görevi ataması yapılmayan öğretmenlere farklı iş alanları önermek değil, sistemden kaynaklanan sorunları çözerek, onları öğretmen olarak istihdam etmektir." dedi.
"HİÇBİR VİCDAN KABUL EDEMEZ"
Samanyoluhaber.com'a konuşan bir diğer isim
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise Bakanın açıklamasına tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Taşeron işçilik anlayışıyla öğretmen açığı sıkıntısını aşmaya çalışan
bakanlık, öğretmen açığını 60 bin olarak belirlediğine göre ücretli öğretmenlik uygulamasından da son derece memnun. Eğer ücretli öğretmenlik gibi
ucuz bir uygulamadan vazgeçer, 20-30 kişilik
sınıf standardını da yakalarsak öğretmen ihtiyacımız 150 bin civarında olacaktır. Bu sonuçlara bakarak şunu ortaya koymamız lazım; kaliteli bir eğitim istiyor muyuz, istemiyor muyuz? O zaman bu kadar kişi atanıp iş buluncaya kadar, eğitim fakültelerinin ihtiyaç fazlası bütün bölümleri kapatılsın. En azından şu anda eğitimlerine devam eden öğrenciler boşu boşuna emek sarfetmesin, başka alanlara yönelsinler. Bir yandan dışarıda öğretmen olacağım hayaliyle eğitim almış o kadar insan atama beklerken siz 600-700 TL'ye hiçbir öğretmenlik eğitimi almayan binlerce insan çalıştıracaksınız, eğitim fakültelerinde eğitime devam edeceksiniz,
formasyon vermeyi sürdüreceksiniz sonra da çıkıp 'kendine başka iş bak' diyeceksin; bunu hiçbir vicdan kabul edemez."
Binlerce öğrencinin öğretmen olacağım hayaliyle şu anda eğitimine devam ettiğini ifade eden Özer, açıklamayı acı verici olarak niteleyerek, eğitim gören bütün öğrencilerin hayallerinin yıkıldığını, buna kimsenin hakkının olmadığını belirtti.
Tuğba Karagülle/SAMANYOLUHABER.COM