Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Ecevit'in bu öneriyi
ANAP eski lideri Mesut Yılmaz'ın başbakanlığını yaptığı hükümet döneminde gündeme getirdiğini açıkladı. Ecevit'in 8 yıllık zorunlu eğitimi hayata geçiren hükümette başbakan yardımcılığı görevini yürüttüğüne dikkat çeken Yılmaz, Kur'an kurslarıyla ilgili endişelerin görüşüldüğü bir toplantıya çağrıldığını aktararak, şöyle konuştu: "
Hükümet telaşlıydı.
Başbakanlık Konutu'nda toplandık. Okullarda okutulan din kültürü ve ahlak bilgisinin yeterli olmadığını, Kur'an mealinin okutulmasının sıkıntıları hafifleteceğini söyledik. Sıcak karşılandı. Ecevit, araya girerek Hz. Peygamber'in bazı hadislerinin okutulmasını önerdi. Birisi
itiraz etti. Onun üzerine, 'Hz.
Muhammed çok yönlü bir şahsiyettir. Dinin yanında askeri, iktisadi ve içtimai birçok yönü, günümüze ışık tutan sözleri vardır. Çocuklara okutmakta fayda var.' dedi. Önerilere sıcak bakıldı; ama bazı nedenlerle hayata geçirilemedi."
Mehmet Nuri Yılmaz, uzun yıllar
Diyanet İşleri Başkanlığı yaptı. Bunun 6 yılı DSP'nin hükümette olduğu dönemlerde geçti. Merhum Ecevit'le yaşadıklarını Zaman'a anlatan Yılmaz, onun
siyaset-devlet adamlığının yanında bir düşünce adamı olduğuna vurgu yaptı. Yılmaz, Ecevit'in Türk-
İslam ve Doğu felsefesine
vakıf olduğunu aktarırken, "Görüşmelerimizde, bazı dizeleri sebebiyle ağır suçlamalara maruz kaldığı 'Sonra' adlı şiirini
Mevlana ve Yunus Emre'den esinlenerek yazdığını belirtir, Kur'an ayetlerinden mealler aktarırdı." dedi. Yılmaz'a göre, Ecevit, Diyanet'i de ilgilendiren gelişmelere hep duyarlı olmuş. Diyanet İşleri eski Başkanı, 28 Şubat'ın ayak seslerinin duyulduğu günlerde ortaya çıkan
Müslüm Gündüz (Aczimendi lideri) hadisesinde bir kez daha buna şahit olmuş: "O zaman sade milletvekiliydi, Diyanet'e geldi. Bir saat konuştuk. Tarihi seyrini konuştuğumuz tarikatları,
sivil toplum örgütü gibi değerlendirirdi.
Hadisenin gerçek tarikatlarla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Bunun dine zarar verdiğine inanıyordu."
'Ben onları ayağıma getirtmem'
Mehmet Nuri Yılmaz, Ecevit'in din adamlarına karşı da kibar davrandığını bizzat yaşayarak görmüş. "
Kutlu Doğum haftalarında arayarak ya da bizzat gelerek kutlamada bulunurdu." diyen Yılmaz, Erzurum'un tanınmış simalarından
merhum Naim Hoca ile ilgili anısını da şöyle anlattı: "Başbakan yardımcısı iken Naim Hoca ile gittik. Orada tanıştılar.
Şiirler okundu. Ecevit, filtre takmış, sigara içiyordu. Fuzuli'den şiir okuyan Naim Hoca, 'Onu bırakın, size Oltu taşından yapılmış ağızlık getireyim.' dedi. Başbakan olduğunda ağızlığı götürdük. Özkan'ın odasında otururken, 'Ben onları ayağıma getirtmem, ben gideyim' diyerek geldi. Ağızlığı aldı, bir de sigara yaktı. İkimize, yeni çıkan şiir kitabını imzalayarak verdi. Naim Hoca
vefat ettiğinde basına güzel şeyler söyledi ve cenazesine bakanını gönderdi."
ZAMAN