Yüksek
öğretim Kurulu (YÖK), Yükseköğretim Kurumları
Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin AB müktesebatına uyumlu hale getirilmesi amacıyla bazı maddelerini değiştirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliğe göre, toplu veya süreklilik arz eden öğrenci eylemleriyle ilgili olarak
rektörün görevlendireceği bir öğretim üyesinin başkanlığında; fakülte, enstitü,
yüksekokul ve varsa konservatuvar öğretim elemanlarından oluşan, olayın kapsam ve niteliğinin gerektirdiği sayıda üyeden inceleme ve
soruşturma kurulu oluşturulacak. Kurul, meydana gelen öğrenci olaylarının sebeplerini ve tekrarının önlenmesi için alınması gereken tedbirleri bir
rapor halinde rektöre sunacak. Daha önceki düzenlemede, öğrenci hakkında açılacak soruşturmadan
dekan, enstitü,
yükseköğretim ve konservatuar müdürü gibi tek bir amir sorumlu oluyordu ve bu amirler istemeleri halinde soruşturmayı tek başlarına yürütebiliyorlardı.
Yönetmelikle,
disiplin soruşturması olayın öğrenilmesinden sonra bir ay içinde başlayacak ve onay tarihinden itibaren en az iki ay içinde sonuçlandırılacak. Eski yönetmelikte, soruşturmanın 15 gün içinde tamamlanması üç gün içinde de karara bağlanması isteniyordu. Yönetmeliğin "Disiplin kurulu engeç üç gün içinde toplanarak gerekli incelemelere girişir" hükmü ise "Disiplin Kurulu dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir" şeklinde değiştirildi. YÖK yetkilileri, soruşturma süresinin uzatılmasıyla, öğrenciler hakkında alınacak disiplin kararlarının aceleye getirilmesinin önüne geçildiğini söyledi.
Yönetmelikle, hakkında disiplin soruşturması açılan öğrenciye savunmasını vereceği tarihten en az üç gün önce suçunun ne olduğuna ilişkin yapılan yazılı bildirim de yedi gün öncesinde yapılacak. Bu yazıda; öğrenciden belirtilen gün, saat ve yerde hazır bulunması istenecek.
'Değişmesi gereken madde yerinde duruyor'
Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, yönetmelikte yapılan değişiklikleri olumlu karşıladığını belirterek şöyle konuştu: "Yönetmelikte asıl değiştirilmesi gereken 'Disiplin suçları üniversite içi ve dışındaki olayları kapsar' ifadesi yerinde duruyor. Bu ifade antidemokratik ve Anayasa'ya aykırı. Disiplin cezaları, kurum içindeki suçlar içindir. Kurum dışında işlenen suçlar ise savcının işidir. Asıl bu madde değiştirilmeliydi."