YÖK, Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle akademisyenler için yapılması planlanan yeni yabancı dil sınavı masaya yatıracak ve sadece dil yeterlilikleri ile master, doktora gibi akademik aşamalarda gerekli dil seviyesini ölçen bir akademik dil sınavının fizibilite çalışmasını yapacak.
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya tarafından Üniversitelerarası Kurulda (ÜAK) oluşturulan yabancı dil komisyonu, 2012'de gerçekleştirilen Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) ve Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı'nı (ÜDS), 7 Nisan 2013’de ilk kez uygulanan Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS) ile karşılaştırarak rapor hazırladı.
ÜAK'nin "http://www.uak.gov.tr/duyuru" sayfasında yayımlanan rapor, üniversitelerin resmi görüşleri, daha önce KPDS ve ÜDS'ye giren akademisyenlerin görüşleri ve komisyon üyelerinin yaptıkları çalışmalardan oluşan görüşler doğrultusunda hazırlandı.
Raporda, daha önce KPDS ve ÜDS’ye girmiş adaylar, 2013 YDS sınavını önceki yıllarda yapılan sınavlara göre çok daha zor bulduklarını belirtildi.
2013’de yapılan YDS’nin sonuçları ile 2012'deki KPDS sonuçları karşılaştırıldığında, başarının önemli ölçüde düştüğünün görüldüğü ifade edilen raporda, 2012 bahar döneminde gerçekleştirilen KPDS’de başarılı aday yüzdesinin 54.75, 2012 sonbahar döneminde KPDS’de başarılı aday yüzdesinin ise 40.41 olarak belirlendiği, YDS’deki başarılı aday yüzdesinin ise 24.57’ye düştüğünün tespit edildiği ifade edildi.
Başarıdaki düşüşün en büyük nedeni olarak ise ÜDS ve KPDS’de sınav süresinin 180 dakikadan 150 dakikaya indirilmesi olarak gösterildi.
Rapora göre, 2013 YDS’de, ÜDS 2011 sonbahar sınavına giren adayların yüzde 47.6‘sı 5 ila 53.75 puan, 2012 ilkbahar ÜDS’ye giren adayların yüzde 48.2’si 5 ila 58.75 puan arasında, 2012 sonbahar ÜDS’ye girenlerin yüzde 42’si 5 ila 50 puan, 2011 sonbahar KPDS’ye giren adayların yüzde 33.6’sı 5 ila 66.3 puan, 2012 İlkbahar KPDS’ye giren adayların yüzde 66.6’sı 5 ila 71.25 puan, 2012 sonbahar KPDS’ye giren adayların yüzde 33’ü 5 ila 73.75 puanlık kayıp yaşadı.
Bu puan kayıplarının nedenleri arasında ise süredeki kısalma ve sürenin azalmasına paralel olarak soru sayısında ya da okunacak kelime miktarında azalma olmaması aksine 1/6 oranında bir süre daralmasına karşın okunacak kelime miktarında yüzde 2 kadar artış olması gösterildi.
Raporda, YDS’de yüzde 75 olan başarısızlık oranının, önceden yapılan ve ÜDS ye göre nispeten daha zor olan KPDS 2012 sonbaharında yüzde 59, ilkbahar sınavında ise yüzde 45 olduğu belirtildi.
Raporda, getirilen tek bir sınav ile farklı dil becerilerine sahip adaylar tek çatı altında toplandığı, günümüzde yapılan KPSS sınavları bile adayların branşına göre farklı şekilde yapıldığına dikkat çekilerek, amaç kişinin dil becerisini ölçmek ise her bir alan için farklı bir dil sınavı olmasının yerinde olacağı görüşüne yer verildi.
YDS yarışma sınavı formatında
Raporda, YDS 2013'ün, önceki sınavlarla aynı soru sayısına sahipken, sürenin 30 dakika düşürülmesinin, YDS’yi “seviye belirleme sınavı” olmaktan çıkarıp “yarışma sınavı” formatına soktuğu belirtildi.
Raporda, Türkiye’de eğitim veren yabancı öğretim elemanları tam olarak KPDS ve YDS ile test edilmek istenen beceriyi anlamakta güçlük çektiğine işaret edildi
Birden çok farklı aday grubunun aynı sınava giriyor
Raporun sonuç bölümünde, özellikle 2010’dan sonra yapılan sınavların zorluk derecesinin giderek artması ve ÜDS ve KPDS gibi hedef kitleleri farklı sınavların birbirine benzer hale getirilerek zorlaştırılmasının YDS'de başarı oranının düşüşünde ana nedenler olarak sayılabileceği ifade edildi.
Ayrıca, sınav zorluğunun nedenleri arasında, sürenin kısa oluşu, birden çok farklı aday grubunun aynı sınava girmesi, değerlendirme yönteminin mutlak olması, sınavın üst düzey dil becerisini ölçecek şekilde ve okuyup anlamadan ziyade üst düzey bilişsel beceriler ve yorum gerektirecek derecede karmaşık çeldiriciler içeren bir sınav olması, seçilen paragraf örneklerinde adayın soruları cevaplamasına yetecek kadar sürenin olmaması ya da örnek paragrafların çok uzun metinlerden seçilmiş olması, geçmiş dönem sınavlarla karşılaştırıldığında başarı oranlarının ciddi derecede düşmüş olması, son yıllarda sınavların giderek daha üst düzey becerileri ölçmeye yönelmesi gibi pek çok neden yer aldı.
Sınavda 180 dakikaya dönülmeli
Raporda, sınav sisteminin öneriler doğrultusunda tekrar gözden geçirilmesi istendi. Raporda yer alan önerilerden bazıları şöyle:
Üniversitelerde, 2013 YDS ilkbahar sınavına giren çok sayıda akademisyenle yapılan görüşmede, bu adayların önceki sınavlara göre 3–5 ve hatta 10 puan daha az aldıkları tespit edildi.
Temelde, sınavın süresi ciddi bir problemdir. 180 dakikaya geri dönülmeli ya da 150 dakikaya uygun soru içeriği ve miktarı yeniden düzenlenmelidir.
Test edilmesi gereken beceri teknik yetersizlikler nedeniyle şimdilik sadece okuma becerisi olarak kalacak ise bu noktada çeldiriciler üst düzey bilişsel yorum ve çıkarım becerilerini değil, okuma becerisini test etmelidir. Cevaplar belirsiz olmayıp açık ve net olmalıdır.
Özünde ölçülmesi gereken dört beceridir. Bu nedenle TOEFL IBT, IELTS, OTE, PTE ya da Versant tarzı bir sınav biçimine ivedilikle geçilmelidir.
Yetkin bir soru hazırlayıcı kadrosu oluşturması ve sürekli hizmet içi eğitime ağırlık verilmesi gerekir.
Bu sınav her dalda geçerliliği olan bir sınav olduğu için formatı amaca hizmet etmelidir. Eğer sınav akademik amaçlı değerlendirilecek ise sınavın uygulanışı genel amaçlı olmayıp akademisyenler için kendi alanlarına özgü konuları içermelidir.
Sınavın amacı eleme sınavı değil seviye tespit sınavı olmalıdır. Bu paralelde, hazırlanacak olan sınav, adayın okuma ve anlama becerisini test edecek şekilde düzenlenmelidir.
Önceki sınavlarda bulunan "uygun düşen ifade" soruları, kişinin dili kullanma becerisini test etmede uygun bir yol olduğundan bu tür sorular yeniden sınav soruları kapsamına alınmalıdır.
Paragraf soruları çok uzun olmamalıdır.
YDS, adaylar için YDS ile denkliği olan ülkemiz dışındaki kurumların düzenlediği sınavlara girmeye mecbur edilmeyecek şekilde 2 ayda bir ya da yılda en az 4 kez veya daha fazla sayıda yapılmalıdır.