Geçen haftanın en fazla konuşulan gündemlerinden biri, Yıldız Holding’in Harvard Üniversitesi’ne bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla yaptığı 24 milyon dolarlık bağıştı. Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Fakültesi’ne yapılan bağışla, fakülte bünyesinde bulunan araştırma laboratuvarı 10 yıl boyunca ‘Sabri Ülker Merkezi’ olarak adlandırılacak. Bu bağışın kontrolü de, merkezin başındaki Türk Araştırmacı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’de olacak.
 
'TÜRKİYE'DE EĞİTİME EN FAZLA YATIRIM YAPAN ŞİRKETLERDEN BİRİ ÜLKERDİR'
 
Bugün'den Zafer Özcan'In haberine göre; Ülker’in bağışı bir yandan büyük yankı uyandırırken, diğer yandan eleştirilerin de hedefi oldu. Bu desteğin neden Türk üniversitelerine verilmediği konusu sorgulandı. Bu soruları ve eleştirileri Boston’da Yıldız Holding Başkan Yardımcısı Ali Ülker ve Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’e sorduk. Ali Ülker söze Türkiye’de eğitime yaptıkları katkıları anlatarak başladı. Ülker’in Türkiye’de eğitime en fazla yatırım yapan şirketlerin başında geldiğini vurgulayan Ülker, bilimsel araştırmalar içinse daha liberal ve serbest bir ortam gerektiğinin altını çizdi.
 
'DÜZENLEMELER YETERLİ DEĞİL'
 
Ali Ülker, bilimsel araştırma fonlarının bir yere bağlı kalmadan, üzerinde baskı olmadan, uzun soluklu olması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye'de yüksek öğretimle ilgili düzenlemeler yeteri kadar bilimsel araştırmaları desteklemiyor. Üniversite altyapıları yeterli değil” tespitini yaptı. Amaçlarının Harvard’da örnek bir uygulama oluşturup, bunu Türkiye’deki bir üniversite ile hayata geçirmek olduğunu söyleyen Ülker, “Ben de Türkiye’de bir üniversitenin mütevelli heyetindeyim. ABD'den dönen Türk öğretim üyeleri oldu ama yaptıkları araştırmaları destekleyecek ortam yoktu. O kültür yeteri kadar gelişmedi. Öncelikle onun gelişmesi lazım” ifadesini kullandı.
 
'GÖKHAN HOCA'YA GÜVENİYORUZ'
 
“Bu kürsünün başında başka biri olsa belki bu kadar güven duyamazdık. Onun da etkisi oldu” diyen Ali Ülker, Harvard’ın bilimsel verilerini bütün dünyaya açtığını ve bu merkezin bütün insanlığa hizmet edeceğini vurguladı.

'İLK KEZ TÜRK ARAŞTIRMACILARA BU SEVİYEDE BİR DESTEK VERİLİYOR'
 
Prof. Gökhan Hotamışlıgil de bunu Harvard’a yapılmış bir finansal yardım gibi düşünmemek gerektiğini belirterek, “Bence bilime yapılan bir destek. İlk kez bir Türk araştırmacıya bu seviyede bir destek veriliyor. Yıldız Holding bu hamlesi ile Harvard’daki bir Türk araştırmacının,
birçok Türk arkadaşı ile yaptığı çalışmaları güvence altına alıyor” dedi.

'TÜRKİYE'DE DEVLET HER ŞEYİ KONTROL ETMEK İSTİYOR'

Prof Gökhan Hotamışlıgil, Türkiye’de bilimsel araştırmaların ve üniversitelerin gelişmesi için politik sistemde reform gerektiğini belirterek, “Devlet çok şeyi kontrol etme ihtiyacı hissediyor bu da üretkenliği olumsuz etkiliyor” dedi. Türkiye’de bilimin probleminin ekonomik olmadığını vurgulayan Hotamışlıgil, şöyle devam etti: “Belki Türkiye'de laboratuvar açsam daha fazla fon alırım.

'PARA VAR AMA ÖZGÜRLÜK YOK'

Antalya Üniversitesi laboratuvarını görünce dudaklarım uçukladı. 9 Eylül’e 50 milyon dolara araştırma laboratuvarı açıldı. En hayati konu bilimsel eko sistem oluşmaması. Bunun en önemli sebebi kişi ve kurumların düşünce ve hareket özgürlüklerinin kısıtlı olması. Üniversite içinde bir hiyerarşinin içinde çalışıyor olması.”

'YÖK İLKOKUL DİPLOMASI İSTEDİ'

Prof. Hotamışlıgil, Türkiye’deki sistem sorununu kendi başından geçen bir olayla anlattı: “Bir özel vakıf üniversitesi mütevelli heyetindeyim. Oraya girmek için YÖK beni 6 ay inceledi. En sonunda ilkokul diplomamı istedi. Epey aradım ama bulamadım. Sonunda ilkokulu bitirdiğime ikna oldular ve heyete girdik.”

ÜLKER ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ KURAMADI

Ali Ülker, bir araştırma enstitüsü kurmak için çalışma yaptıklarını belirterek, neden kuramadıklarını şöyle anlattı: “Dediler ki, ancak üniversite altında araştırma enstitüsü kurabilirsiniz ve bakanlar kurulu kararı ile Resmi Gazetede ilan edilmesi gerekiyor. Tamamen üniversitede mütevelli heyetinin onayıyla YÖK’e çıkıyor oradan Bakanlar Kurulu’na çıkıyor. Şimdilik aklımızda duruyor bu proje.”

'MARKALAR BİRBİRİNİ DESTEKLİYOR'

Ali Ülker, Yıldız Holding’in son yıllarda bünyesine kattığı Godiva, Demet’s gibi markaların birbirlerini desteklediğini söyledi. “Uzakdoğu pazarını Godiva ile tanıdık” diyen Ülker, “Demets firmasının ABD’deki zincir mağazalarla uzun vadeli anlaşmaları var. Ürünlerimizi Amerikan pazarına sokabilmek adına bu gibi firmaları almak önemli” ifadesini kullandı.

BUGÜN