Dinçer, program sonrası gündemdeki konulara dair açıklamalarda da bulundu. Bakan Dinçer,
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı araştırma sonuçları için "CHP'nin araştırma diye kamuoyuna sunduğu şeyi metodolojik olarak ele aldığınızda hiçbir değer ifade etmeyeceğini görebilirsiniz" dedi.
KIZ ÇOCUKLARIN OKULLAŞMASI ÇALIŞMALARI
Milli Eğitim Bakanı
Ömer Dinçer, tüm kadınların 8
Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak eğitim hakkının önemini vurguladı. Kadınların eğitime katılmaları ve eğitim düzeylerinin arttırılmasına iktidarları sürecince büyük bir önem verdiklerini belirten Bakan Dinçer; "2002 yılında, zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen 873 bin kız, 562 bin erkek olmak üzere 1 milyon 434 bin çocuğumuz
ilköğretime
kayıtlı değildi. "Haydi Kızlar
Okulu" diyerek yola çıktık ve 2011 yılında geldiğimizde ilköğretim çağında olupta okula kayıt olamayan ya da devamsız durumda olan çocuklarımızın sayısını 56 bin kız ve 34 bin erkek olmak üzere 90 bine düşürdük. Geçmişle kıyaslandığında elde ettiğimiz sonuç muazzam bir gelişme olarak görülse de, kalan 90 bin çocuğumuza ulaşmak üzere geçtiğimiz yıl yeni ve önemli bir girişimi de başlattık. Eğitime erişimde cinsiyetler arası farkın yüzde 7,15'ten 2012 yılına geldiğimiz de yüzde 0,50'ye düşmüş olması önemli bir başarıdır" dedi.
Kaliteli bir
erken çocukluk eğitimi alan çocukların ilerleyen yıllara daha başarılı bir öğrenme seyri izlediklerini söyleyen Dinçer; "9 yıl önce
Türkiye genelinde yüzde 11 gibi sembolik bir düzeyde olan okul öncesi okullaşma oranının, bugün itibariyle 5 yaş düzeyinde yüzde 67'ye çıkmış olması bu bakımdan çok önemlidir. Eğitimin en temel iki basamağında sağladığımız gelişmeleri orta öğretimde yüksek öğretimde de göstermek zorundayız" diye konuştu.
"DÜNYANIN HANGİ ÜLKESİNDE 12 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM VAR?"
Tanıtım toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan Bakan Dinçer şöyle konuştu; "CHP'nin araştırma diye kamuoyuna sunduğu şeyi metodolojik olarak ele aldığınızda hiçbir değer ifade etmeyeceğini görebilirsiniz. CHP çok kısa bir zaman önce kurultay yaptı ve tüzüğünü değiştirdi. Değil genel kamuoyuna, sadece kendi üyelerine bu tüzük değişikliği hakkında bilginiz var mı, tüzükte ne değişti diye sorsaydı, sanıyorum aynı oranlarda
cevap alırdı. Çünkü soru sorma yöntemi itibariyle ve soruların şekli itibariyle bakıldığında metodolojik olarak içinde bulunduğumuz durumu aydınlatmaya yarayacak sonuçlar içermiyor. Bunu açıkca söyleyebiliriz. Yani herkese "
Zorunlu eğitimin 4 yıla çekilmesini uygun buluyor musunuz?" diye sorarsanız, orada yüzde yüz oranında 'uygun bulmuyoruz' cevabı çıktığında bunun arkasından
toplum adına bir yorum yapamazsınız. Çünkü kamuoyuna yanlış bilgi vermiş olursunuz. Türkiye'de zorunlu eğitim 4 yıla çekilmiyor, 12 yıla çıkarılıyor. 12 yıllık kesintisiz eğitim çok katı sonuçlar doğuracak endişesiyle kademeli hale getiriliyor. 4+4+4 demek Türkiye'de eğitim
sisteminin 12 yıla zorunlu olarak çıkarılması ama buna karşında 12 yıllık kesintisiz katı bir sistem yerine 4+4+4 şeklinde daha esnek, ilgiye, tercihe,
gelişim şartlarına uygun olarak programın yeniden tanzim edileceği anlamına gelir. Bu açıdan bakıldığında kamuoyuna yanlış bilgiler verildiğini, yanlış bilgiler üzerinden bir
tartışma yapıldığını ifade etmek lazım. 4+4+4 sistemine karşı çıkanlara sormak istiyorum; Bu meselenin imam hatip okullarını açmak üzere yapıldığına dair tartışmalar ve ideolojik bir zemin üzerinde görüşmeler yapmak yerine, dünyanın hangi
ülkesinde 12 yıl boyunca kesintisiz bir eğitim olduğunu bize göstersinler, biz bunun üzerine kararlarımızı gözden geçirelim. 12 yıldan vazgeçtik, dünyanın neresinde 8 yıllık kesintisiz eğitim var onu göstersinler, biz yine bu tartışmaların anlamı üzerine bir değerlendirme yapalım. Bugün 205 ülke içerinde 12 yıl kesintisiz eğitimi olan bir tek ülke gösterebileceklerini zannetmiyorum"
Çok tartışılan
kanun metnininin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardığını, eğitimi kaliteli hale getirip esnekleştirdiğini, eğitimi bir yaş öne aldığınu ve bunun dışında herhangi bir başka
düzenleme yapmadığını belirten Bakan Dinçer, okul öncesi eğitime de azami önemi verdikleri söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun 'uzlaşma' çağrısına yanıt veren Bakan Dinçer, "Eğitimin kesintisiz 12 yıl olması mümkün olmayacağına göre, onlar kesintili hale getirilmesi konusunda ne düşünüyorlar kamuoyu ile paylaşsınlar. Çünkü bu zamana kadar uzlaşma önerisi kelime olarak 'uzlaşalım'dan öteye gitmedi. Eğer CHP'nin uzattığı el Meclis'teki eğitim komisyonundaki CHP'lilerin eli olarakta değerlendirilebilirse benim oradan gördüğüm şey, kanun
teklifinin geri çekilmesi dışında herhangi bir teklif içermedi" dedi.
"12 SAAT KONUŞTU AMA NE KONUŞTU?"
TBMM Milli Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran, 'İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmelerinde 12 saat konuşan CHP
Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'a tepki gösteren Bakan Dinçer; "12 saat konuştu ama ne konuştu ? O gün Meclis'te ellerine geçirdikleri bütün malzemelerin fotokopisi alıp, eğitimle ilgili olsun olmasın okuyor olmak aslında konuya katkı sağlamak anlamına gelir mi? Ben Türkiye'de maalesef bu konuların ideolojik tartışmalara kaydırılmasından çok üzgünüm" diye konuştu.