Milli Eğitim Bakanı Ömer
Dinçer, Fatih Projesi'nin eğitime katkısını belirlemek için bilimsel bir çalışma yürüteceklerini belirterek, ''
Mayıs ayı içinde iki aylık kullanmadan sonra bütün öğrencilerimize, öğretmenlerimize, öğrencilerin velilerine giderek bunun etkileri üzerine bir bilimsel çalışma yaptıracağız. Oradan edineceğimiz bilgilerle bundan sonraki adımı tasarlayacağız'' dedi.
Dinçer,
gazete ve televizyonların
Ankara temsilcilerine
Fatih Projesi hakkında bilgi verdi. Bakanlıktaki toplantıda konuşan Dinçer, söz konusu projenin uygulanmasından duyduğu heyecanı dile getirdi.
Fatih Projesi kapsamında okullara dağıtılan etkileşimli
tahtaların yoğun çalışmalar sonucunda ortaya çıktığını ifade eden Dinçer, ''Bu tahtaların tasarımları bize özgü, bize ait. Patentini de
Milli Eğitim Bakanlığı olarak aldık. Büyük ihtimalle nisan ayında bu tahtanın
seri üretimi için
Vestel bant kuruyor. O bantta üretecek ve tüm Türkiye'ye ve dünyaya da satabilecek bir
ürün haline getirmeye çalışıyor'' diye konuştu.
Bakan Dinçer, etkileşimli tahtanın dünyada şu ana kadar aynı amaçla kullanılan tahtalardan daha farklı yapı ve özelliğe sahip olduğuna da dikkati çekti.
Fatih Projesi ile ilgili kendisi göreve gelmeden önce kısmen
Ulaştırma Bakanlığı ile çalışmaların yürütülmeye başlandığını ve bazı çalışmaların yapıldığını ifade eden Dinçer, ''Bakanlığımdan sonra bu projenin sadece Milli Eğitim Bakanlığı projesi olarak algılanmasının yeterli olmayacağı yönünde kanaatim oluştu. Dolayısıyla biz Fatih Projesi'ni Milli Eğitim Bakanlığının bir projesi olmaktan çıkarıp ulusal bir projeye dönüştürmeye başladık'' dedi.
Projenin teknolojik altyapısının oluşturulması, uygulanması ve e-içeriklerinin yapılması konularında ekiplerin oluşturulduğunu belirten Dinçer, koordineli onlarca ekibin çalışmaları yürüttüğünü söyledi.
Zenginleştirilmiş kitapların hazırlanması konusundaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Dinçer, ''Gelir gelmez yeniden yapılanmayı yapmamış olsaydık, bugün Talim ve Terbiye Kurulunun bu kitapları onaylaması oldukça uzun zaman alacaktı'' diye konuştu.
Dinçer, sadece 9. sınıflar için zenginleştirilen kitaplarda video gösterimleri, animasyonlar, ses anlatımlarının olduğunu da kaydetti.
''Önümüzdeki 4 ya da 5 sene içinde bu tahta (etkileşimli), anasınıfı dahil olmak üzere bütün okullarımızda ve sınıflarımızda olacak'' diyen Bakan Dinçer, etkileşimli tahtalarda beyaz ve kara tahtanın da yer aldığını belirtti.
Etkileşimli tahtanın kullanımına ilişkin de bilgi veren Dinçer, Türkiye'de kullanılacak tahtaların,
Kanada,
Japonya, ABD'de kullanılan
projeksiyonlu akıllı tahtalardan farklı olduğuna işaret etti. Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu tahtalarda kendi bilgisayarınızda önceden hazırladığınız bilgileri getiriyorsunuz, projeksiyon makinesine takıyorsunuz ve ekranda gösteriyorsunuz. Etkileşim taşımıyorlar, sadece hazırlanmış malzemelerin içeriği kadar içerikle kullanma şansına sahipsiniz. Çoğu kez de bunu kullanıyorken uzun zaman
hazırlık yapıyorsunuz, bunu gelip anlatıyorsunuz. Başka malzemeyi de kullanma şansınız olmuyor.''
Etkileşimli tahtalarda ise öğretmenlerin kendi potansiyellerini, öğretme yöntemlerini
uygulama şansını kaybetmediğine işaret eden Dinçer, ''Etkileşimli tahtalar anlatımı kolaylaştıran, görsel hale getiren bazı deneyleri de üzerinde yapma imkanı veriyor. Dolayısıyla öğretmenin öğretme kabiliyetine katkı sağlayacak bir içerik taşıyor'' diye konuştu.
-''Çocuklar dünyanın bilgisine ulaşacak''-
Projenin eğitime katkısını belirlemeye ilişkin bir hazırlık yaptıklarını da belirten Dinçer, ''Üç ayrı üniversiteyle yapalım diye tasarlıyoruz, henüz adım atmadık.
Nisan ayı sonunda mayıs ayı içinde iki aylık kullanmadan sonra bütün öğrencilerimize, öğretmenlerimize, öğrencilerin velilerine giderek bunun etkileri üzerine bir bilimsel çalışma yaptıracağız. Oradan edineceğimiz bilgilerle de bundan sonraki adımı tasarlayacağız'' dedi.
Projenin uygulamaya başlanmasıyla öğrencilerin
tablet kullanmalarından dolayı yazı yazma kabiliyetlerinin azalacağı yönünde de bazı söylemlerin oluştuğunu anlatan Dinçer, şunları kaydetti:
''Biz tablet bilgisayarları ilk 5 yıla dağıtmıyoruz.
Akıllı tahtaları bütün sınıflara döşüyoruz, ama tablet bilgisayarları bütün sınıflara dağıtmıyoruz, 5. sınıftan sonra dağıtmayı planlıyoruz. İlk 4 yıl çocukların kendi yazı yazma kabiliyetlerini, el becerilerini geliştirmeleriyle ilgili kendi derslerinde bir değişiklik yapmıyoruz. Bu açıdan bakıldığında da bu tereddütlere gerek kalmayacak. Akıllı tahta 17 milyon öğrenciye tablet ise 11-12 milyon öğrenciye verilecek. Henüz birinci sınıftaki öğrencilere tablet dağıtıldığında hakikaten yazma kabiliyeti konusunda bir yetersizlik oluşabilir. Öğrenciler 5. sınıfa geldiklerinde tabletini alacak.''
Dinçer, projeyle Ankara merkezdeki bir okulla Hakkari'nin dağ köyündeki bir okulda benzer imkanların sunulacağını belirterek, ''Çocuklarımız bu projeyle bulundukları sınıftan dünyanın bilgisine ulaşabilecek'' dedi.