Çantalarında kitaptan çok İddaa bülteni taşıdıklarını söyleyen Kadız, "Sınıfta iki İddaa sıramız vardı. Her derste İddaa çalışmak için iki kişi oraya otururdu. Hocalarımız da bu durumu kabullenmişti." diyor ve ekliyor: "Kız öğrenciler bile bağımlı olmuştu. Gelip bizden tüyo istiyorlardı." Şans oyunlarının toplumda yol açtığı tahribat giderek büyüyor. Zaman'ın 15 Ocak 2012 tarihinde 'İddaa bağımlılığı iki yaşındaki kızının küpesini sattırıyor' başlığıyla gündeme getirdiği hastalık, gençlerin hayatını tehdit ediyor. Milli Piyango, Sayısal Loto, Spor Toto ve İddaa gibi oyunların bağımlısı çok sayıda insan tedavi görüyor. 14 yaşındayken bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığı İddaa yüzünden hayatı alt-üst olan Eren Kadız da bunlardan biri. Kadız, 6 yıllık tedavi sürecinin ardından bu bağımlılıktan kurtulmayı başardı. Bugün 22 yaşında ve üniversite öğrencisi. Lisedeyken arkadaşlarının yüzde 90'ının bahis bağımlısı olduğunu belirtirken, çantalarında kitap yerine İddaa bülteni taşıdıklarını anlatıyor. "Sınıfta iki İddaa sıramız vardı. Her derste İddaa çalışmak için iki kişi oraya otururdu. Hocalarımız, bu durumu kabullenmişti. Kız arkadaşlarımız da bağımlı olmuştu. Gelip bizden tüyo istiyorlardı." diyen Eren Kadız, bahis oynamaya daha fazla para ayırmak için bazı zamanlar yemek yemediğini söylüyor. Babasının okul servisi için verdiği parayı bile bu oyuna yatırdığını kaydediyor. Eren Kadız, geriye dönüp baktığında ise yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor: "En çok kaybettiğim 6 yıla yanıyorum. Ruhen çöktüm. Bu hastalığın yıllardır kaybettirdiği paralara değil, ruhumda açtığı boşluklara üzülüyorum." Genel olarak çeşitli ülke liglerindeki futbol maçlarının skor tahminine dayalı olarak oyanan iddaa, 2004 yılından beri Türkiye'de devlet kanalıyla oynatılıyor. Özellikle gençler ve çocuklar arasında adeta bir salgın haline dönüşen bu bahis oyunu, pek çok kişinin hayatını kararttı. 14 yaşından beri iddaa oynayan Eren Kadız (22) bu bağımlılıktan ancak 6 yılda kurtulabildi. Daha çok para kazanmak ve giderlerini karşılamak için bu yola başvurduğunu vurgulayan Kadız, "İddaa oynamaya 50 kuruşla başladım. Bir süre sonra 'Nasıl daha fazla para ayırırım?' derdine düştüm. Harçlığım giderlerimi karşılamıyordu. Bu yüzden kolay bir şekilde para kazanmak için iddaa oynuyordum. İddaa benim için bir yaşam tarzı haline gelmişti." diyor. Çevresinin ve ailesinin desteğiyle iddaa oynamayı geçen yıl bırakan Kadız, derslerinde başarılı olup üniversiteyi de kazanmış. Bugün Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü'nde okuyor. Yaşadıklarının ibretlik dersler barındırdığını belirten Kadız, ailelerin ve devletin gençleri bu alışkanlıktan uzaklaştırması gerektiğini kaydediyor. İddaa oyununa ait internet sitelerinde, 10 yaşındaki bir çocuğun anne ve babasının kimlik bilgilerini kullanıp çok rahat bahis oynayabileceğini söyleyen Kadız, devletin bazı dönemler bu siteleri kapattığını, ancak çocukların internet kafelerde bilgisayarların ayarlarını değiştirip yine oynayabildiğini anlatıyor. İddaa bayilerine çocukların alınmadığına, ancak bu bayilerin önünde oynayan çocukların kuponu büyüklere yatırttığına dikkat çekiyor. Ailelere önemli tavsiyelerde bulunan Kadız şu uyarılarda bulunuyor: "İddaa bağımlılığında çocuklar büyük tehlikede. Aileler çocuklarına ihtiyaçları kadar para versin. Çocuklarına belli etmeden onların takipçisi olsunlar. Ancak bu konuda kesinlikle taviz vermesinler. Yatırdıkları parayı küçümsemesinler. Çünkü kumar bağımlılığı 1-2 liradan başlıyor." İLK ADIM İNTERNET KAFELERDE ATILIYOR 8 yaşında annesinin kredi kartını çalıp internet üzerinden iddaa ve sanal kumar oynayan bir çocuğa danışmanlık yaptığını belirten aile danışmanı Meryem Bal ise çocukların internet kafelere giderek bu tür oyunlara alıştıklarını ve kumara giden ilk adımın da buralarda atıldığını dile getiriyor. Bal, bu sebeple ailelere, "Çocuklarınızı bu tür tehlikeli alışkanlıklardan koruyun." tavsiyesinde bulunuyor. zaman