Bununla birlikte öğrencilerin
tercih ve yerleştirme işlemlerinde kullanacakları ve 6.
sınıfın sınıf puanının (SP6) yüzde 25'i, 7. sınıfın sınıf puanının (SP7) yüzde 35'i ve 8. sınıfın sınıf puanının (SP8) yüzde 40'ı toplanarak elde edilen Orta
öğretime Yerleştirme Puanı (OYP) da açıklanmış oldu. Ancak sonuçların açıklanması beraberinde bazı tartışmaları da getirdi.
Bu yıl son olarak 9 Haziran'da sınava giren 8. sınıf öğrencileri 6. ve 7. sınıfta da sınava girdiler.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan sayısal verilere göre sınava bu yıl 1 milyon 75 bin 533
aday girdi ve bu adaylardan 21 tanesi 3 yıl boyunca tüm soruları doğru cevapladı. 3 yıl boyunca sınıf puanı 500 olan öğrenci sayısı ise 18'dir. Peki, bu ne anlama geliyor?
Sınava giren öğrencilerden 18 tanesi hem okullarında üstün başarı göstererek 3 yıl boyunca okul birincisi olmayı başarmış, hem de
SBS'de 3 yıl boyunca tüm soruları doğru cevaplayarak ulaşılması zor bir başarıya
imza atmış durumdalar. Böyle bir başarıyı 3 yıl boyunca elde edebilmenin hiç de kolay olmadığı ise herkes tarafından kabul edilmesi gereken bir gerçektir.
Sınav sonuçları açıklandığında ise öğrenci ve velilerin beklentisinin aksine 18 öğrenci birinci değil ikinci olarak açıklandı.
MEB tarafından SBS başvuru kılavuzunda da belirtildiği üzere uluslararası yarışma ve sınavlarda ülkemizi temsil hakkı kazanmış olduğunu belgeleyen öğrencilere katıldıkları yıl için sınıf puanlarına ek olarak derecesine göre ek puan verilmektedir. Dolayısıyla SBS'de üç yıl boyunca tüm soruları doğru cevaplayamayan bir öğrenci (birinci olan öğrenci 507.424 puan almıştır. Yarışmalarda ikinci olan öğrencilere yüzde 3 oranında ek puan verildiği düşünülürse, eğer 500 tam puan almış olsaydı 15 ek puan alması gerekirdi) ulusal bir sınavda tüm soruları 3 yıl boyunca doğru cevaplayan ayrıca okullarında birinci olarak üstün başarı gösteren öğrencilerin önüne geçerek birinci ilan edilmiştir.
Uluslararası yarışma ve sınavlarda ülkemizi temsil hakkı kazanmış olduğunu belgeleyen öğrencilere katıldıkları yıl için sınıf puanlarına puan eklenmesi bu öğrencilerin başarılarını ödüllendirme, onları motive etme, öğrencileri farklı alanlarda da başarılı olmaya
teşvik etme açısından önemlidir. Ancak bir alandaki başarıyı ödüllendirirken başka bir alandaki ulaşılması gerçekten çok kolay olmayan bir başarıyı görmezden gelmek ve bu başarıyı elde edenlerin motivasyonunu kırmak, onları hayal kırıklığına uğratmak bu öğrencilerin yaş grupları da göz önüne alındığında ne kadar doğrudur? Sınavın gerçek birincilerinin hayal kırıklığına uğratıldığı bu gün birçok medya organında gündeme gelen bir konudur.
Seviye Belirleme Sınavları öğrencilerin o
eğitim-öğretim yılına ait kazanımlarla ilgili akademik başarısını ölçmekte ve öğrencinin sınav puanına okul derslerinden elde ettiği puan eklenmektedir. Ancak sıralamayı akademik başarı değil başka bir yarışmadan elde edilen puan belirlemiştir. Ayrıca hatırlanacağı gibi çok yakın bir dönemde öğrencilerin sınavda elde ettikleri başarının başka faktörlerden etkilenmemesi için üniversite sınavına girişte
katsayı uygulaması kaldırılmış ve öğrenciler arasında eşitlik sağlanmıştır. Buna karşın SBS'de öğrenciler arasında eşitliği bozan bir uygulamaya imza atılmıştır.
Ek puanlı ve ek puansız bir şekilde öğrenci sıralamaları açıklanarak bu sorun kolaylıkla çözülebilecek ve 18 öğrencinin yaşadığı hayal kırıklığı kolaylıkla giderilebilecekken bu konu çok daha farklı bir boyut almıştır. Öğrencilerin emekleri ve çalışmaları takdir edilmeli ve hakları verilmelidir.