AKP'li yazar Ahmet Taşgetiren 'Bunu AKP döneminde söylemek hiç içime sinmiyor' dedği yazısında eğitim politikalarının nasıl iflas ettiğini itiraf etti..
İşte Taşgetiren'in yazısından ilgili bölüm..
Her şeyden önce Türkiye, hani bu alanda en gelişmiş İslam ülkeleri arasında bulunan Türkiye, eğitimdeki açığı nasıl kapatacak sorusunun cevabı kolay değil.
Geçen gün, bir gençle karşılaştım. Dedi ki: Hocam, bundan yıllar önce bizimle yaptığınız bir sohbette, “Bir maraton koşuyoruz, demiştiniz, rakiplerimizle pistin bir yerinde yan yana geliyoruz, ama onlar 30'uncu kilometrede koşuyor, biz 3'üncü kilometrede. 10 tur fark atılmış. Sorun, bizim bu mesafeyi nasıl kapatacağımız sorunu.” Eğitimimi tamamladım ve bugün biliyorum ki o sözlerinizden çok ilerde değiliz.”
Ne dersiniz bu gence?
Onun için en başarılı beyinlerimizi Batılı ülke ve kurumlara kaptırırız. Biz, en gelişmiş İslam ülkesi olarak Türkiye böyle ise diğer İslam ülkeleri ne olacak?
Ben, bu derdin sancısı içinde yetişen AKPi kadrolarının bu işi çözeceğini ümit etmiştim. 15 yıl geçtikten sonra “Bu işi başaramadık” demek olmuyor.
Kim gelip de çözecek bu işi?
Bir anne-baba çocuğunu ilkokula gönderecek, fellik fellik öğretmen arıyor.
Bir anne-baba, neredeyse varını yoğunu ortaya koyarak çocuğunu özel okula vermeye çalışıyor.
Genç nüfusumuz var. Allah vermiş insan sermayesini. Al o beyni işle. Oku, oku, oku. İlim ve irfan yükle. Medeniyet inşa et. Dünyadan beyin getir, beyin göçüne imkan verme. Üniversiteler her on yılda bir bilim adamlarının şu veya bu gerekçeyle biçildiği bir mezbahaya dönüşmesin.
Açık söyleyeyim, bunu AKP döneminde söylemek hiç içime sinmiyor. Orada biraz da kendi dünyama kabahat buluyorum.
Tıpkı İslam dünyası zirvesinde en başa “Çözülmemiş Eğitim sorunu”nun girmesinde suçluluk hissettiğim gibi.
Bu işi aşamazsak daha çok zaman ezilmişliği, mazlumiyeti, utancı konuşuruz.