Karar gazetesi ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, ekonominin 2018 yılının son 6 ayında küçülmesini ve Türkiye'nin “resesyon (durgunluk)” dönemine girdiğinin tescil edilmesini değerlendirdi.
Kahveci bugün yayımlanan “Bunalım ekonomisine geçiş” başlıklı makalede Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2018 yılı son çeyreğine dair açıkladığı küçülme rakamlarını dikkat çekici buldu ve ekledi: “Türkiye ekonomisi yüzde 3 küçüldü. Lakin vatandaşın hissettiği küçülme oranı çok daha yüksek oldu.”
HEMEN HEMEN 2001 KRİZİ İLE AYNI
Aynı dönemde hanehalkı tüketiminin reel olarak yüzde 8,9 gerilediğini belirten Kahveci, “2008-09 krizinin en sert estiği 2009-I. dönem tüketim azalması yüzde -9,3 olmuştu. Keza aynı şekilde 2001 krizinin en sert estiği 2001-II. döneminde de tüketim yüzde -9,3 gerilemişti.” tespitinde bulundu.
Kahveci, tüketim harcamalarının 2001 krizi ve 2008-09 küresel krizinin en sert estiği dönemler ile neredeyse aynı seviyede gerilediğini vurguladı: “Hanehalkının hissettiği kriz asıl bu oranlardır ve tüketim çok sert daraldı.”
KRİZ RESMEN İLAN EDİLMİŞ OLDU
“Kriz sürecindeyiz, çünkü mevsim etkilerinden arındırılmış veriye göre 2018-III. dönem -1,6 daralan ekonomi, son çeyrekte de yüzde -2,4 daralarak resmi olarak kriz ilan edilmiş oldu.” diyen Kahveci, “Kriz bu şekilde mi sürecek?” sorusuna da cevap verdi.
2019 yılının ilk çeyreğinde de tüketim ve üretim eksenli eksi bakiyenin gelmesi kuvvetle muhtemel olduğunu belirter Kahveci, “Hatta 2019 yılının tamamında da eksi bakiyeler görebiliriz. Ama bütün bunlar krizin tamamen bitip, refaha erdiğimizi bize söylemeyecektir.” dedi.
ANKARA O KADAR ŞİŞMAN Kİ PARA YETMİYOR!
Kahveci’ye göre 2019 yılı ortasından itibaren krizin şiddeti rakamsal olarak azalırken “bunalım dönemi” başlayacaktır.
Kahveci bunalım döneminde nelerin olabileceğini ise şöyle aktardı: “Artık yakın tarihte uzun süre negatif faiz veya başabaş faiz dönemimiz oldukça zordur. Yabancı sermayenin artık gelmeyeceği bir ülke olarak yüzde 7-8 dolar faizi ile sistemi ayakta tutamayız. Ankara o kadar şişman ki, ona para yetiştirecek bir özel sektör gücü bulunmamaktadır.”
