ATO Başkanı
Sinan Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, şirketlerin
ikinci el araç satışında yaşadığı
kasko bedeli sıkıntısının, kasko değeri ile günün rayiç değerinin birbirini tutmamasından kaynaklandığını belirtti. Aygün, bu konuda üyelerinin
mağduriyetini giderecek bir
düzenleme yapılmasını istedi.
Sıfır kilometre araç satışında dahi satış bedeli ile kasko değeri arasında fark bulunduğuna dikkati çeken Aygün, şöyle devam etti:
''Örneğin üyemiz galeriden 44 bin 250 TL;ye sıfır kilometre
Ford Transit araç satın alıyor. Bu aracın 2009 yılı kasko değeri 59 bin 550 TL. Arada yüzde 25 fark var. Yani aracı satan galeri de kasko değerinin altında bir fiyata satış yapıyor. Söz konusu aracın ikinci el fiyatı da
doğal olarak kasko değerinin çok altında oluyor. Üyemizin kullanılmış araca kasko değeri üzerinden müşteri bulması mümkün değil.
Piyasa değeri ne ise ancak o fiyattan alıcı bulabilir. 2009
model Ford Transit aracın ikinci el değeri azami 37 bin- 39 bin TL arasında. Üyemiz kasko değeri üzerinden
fatura düzenlerse almadığı 20 bin liranın
vergisini de ödemek zorunda kalıyor. Olması gerektiği gibi, satış değeri üzerinden fatura düzenlerse
dosya takdir komisyonuna gönderiliyor. Komisyonda da kasko değeri üzerinden vergi tarhiyatı yapılıyor.''
Aygün'ün verdiği bilgiye göre bazı araçlardaki kasko bedeli ile piyasa değerleri karşılaştırması ise şöyle:
''1999 model
Mitsubishi Prestij Turbo;nun kasko değeri 37 bin 905 TL, piyasa değeri 29 bin TL, 2009 model
Volkswagen Crafter Volt ELWB;nin kasko değeri 67 bin 305 TL, piyasa değeri 52 bin TL, 2009 model
Fiat Ducato 17 1 Otobüs MAXI;nin kasko değeri 52 bin 990 TL, piyasa değeri 46 bin 500 TL, 2004 model 18 1
Peugeot J9;un kasko değeri 25 bin 750 TL, piyasa değeri ise 12 bin -15 bin TL arasında.''
Takdir komisyonunun kasko bedeli üzerinden resen tarhiyatta bulunması durumunda konunun mahkemelere yansıdığını ve
dava sonuçlanıncaya kadar aracın üzerine haciz konulduğunu da bildiren
Sinan Aygün, üyelerinin aylarca, bazen yıllarca mağdur edildiğini öne sürerek, ''vergi idaresi, piyasa koşullarını dikkate almalı. Sıfırı bile kasko değerinin altında olan aracın ikinci el fiyatı nasıl kasko değeri ile aynı olabilir?'' diye sordu.
Satılan araçların durumu ve işletmenin finansman ihtiyacı gibi nedenlerle, araç satış bedellerinin emsal değerine göre düşüklük gösterebilmesinin ticari hayatta
ekonomik ihtiyaçlar nedeniyle her zaman mümkün olduğunu da hatırlatan Aygün, ''Vergi tarhiyatında aracın kasko değerinin değil gerçek satış bedelinin esas alınması gerektiği yolundaki tebliğe uyulmasını istiyoruz'' dedi.
ATO'dan verilen bilgiye göre, 170 Seri No;lu Gelir Vergisi Genel Tebliği;nin “Motorlu Taşıtların Satışında Esas Alınacak Bedel" başlıklı bölümünde, “Bakanlığa intikal eden olaylardan, motorlu taşıtların kasko
sigortasına esas bedelden daha düşük bedelle satılması halinde, Gelir veya
Kurumlar Vergisi açısından kasko bedelinin mi yoksa gerçek satış bedelinin mi esas alınacağı konusunda tereddütlerin olduğu anlaşılmıştır. Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulaması bakımından, mükelleflerin satışını yaptıkları motorlu kara taşıtlarına ilişkin esas alınacak tutar, gerçek satış bedelidir" deniliyor.
AA