Sosyal
Güvenlik Müfettişleri Derneğince düzenlenen ''6.
Sağlık Zirvesi Sağlığın ve Finansmanın Geleceği
Genel Sağlık Sigortası Uygulamaları'' konulu sempozyuma katılmak üzere Antalya'ya gelen
Fatih Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
hastaların aynı branşta farklı doktor ve hastanelere gitmesinin 10 gün ile sınırlandırılması ve sağlık giderlerinin artması konusunda bilgi verdi.
Hastaların sık sık aynı branşta farklı doktor ve hastanelere gitmesiyle ilgili bazı basın yayın organlarında yer alan olumsuz haberlere son derece üzüldüğünü ifade eden Acar, hiç kimsenin bu konuda tedirgin olmasına gerek olmadığını anlattı.
Acar, şöyle konuştu:
''Kimsenin tedirgin olmasına gerek yok. Bu
kural uluslararası, bilimsel kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda dünyada gelişmiş ülkelerde de uygulanmaktadır. Amaç asla hastaları belli sınırlamalarda tutarak
mağdur etmek değildir. Buradaki amaç, adı üzerinde aynı branşta 10 günlük süre içerisinde gereksiz bir şekilde doktora veya hastaneye gidilmesini önlemek. Zaten gerekli şekilde gidiliyorsa bu ihtiyaçtan gidiliyordur veya
kontrol için gidiliyordur. Veya farklı bir branş ya da acil bir durum vardır.
Getirmeye çalıştığımız 2008 yılındaki Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki bir düzenlemedir. Burada sağlık
hizmet sunucularının teknolojik olarak alt yapılarının uygun olmamaları nedeniyle, bunun 1
Nisan 2009'da uygulanması uygun görülmüştü. Bu tamamen keyfiliği önlemeye dönük bir
uygulamadır. Sadece 10 gün sınırlaması değil. Düzenleyici bir kuraldır. Böyle anlamak gerekir. Gereksiz yapılan bir
takım tetkiklerin, tahlillerin önlenmesiyle ilgili olarak düzenleyici kurallardır.''
Bu kuralın gelişmiş ülkelerde de uygulandığını belirten Acar, uygulamayı ilk defa kendilerinin getirmediğini, hiç kimsenin mağdur olacağı konusunda tedirginlik yaşamaması gerektiğini vurguladı.
SUİSTİMALLERLE MÜCADELE
''Sağlıkta şu kadar
prim topladık. Topladığımız prim kadar sağlık harcaması yapalım gibi bir mantık, doğru bir mantık değil'' diyen Acar, sağlık konusunda sosyal devlet olmanın ilkesi gereği devletin bu alana harcama yapmasının
doğal olduğunu dile getirdi.
Fatih Acar, 5510 sayılı
yasa ile sağlık konusunda getirilen yeni açılımların sağlık giderlerinin artmasında rolü olacağını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bizim getirdiğimiz geniş açılımlarla bütün SSK'lılar, memurlar ve Bağ-Kurlar, devlet hastanelerine, özel hastanelere gitmeye başladı. Eczaneler konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Hastalarımız tüm serbest eczanelerden rahatlıkla ilaçlarını alabiliyorlar. Bir taraftan da sağlığın finansmanını, sağlığın sürdürülebilirliğini de masaya yatırmamız gereken bir dönem geldi. Bu alanda da çok önemli çalışmalar içindeyiz. Son 6-7 ay içinde yaptığımız çalışmalar çok önemli çalışmalar. Elektronik ortamda suiistimalleri önlemenin çarelerini arıyoruz. Medical Ulak (MEDULA) sağlık harcamalarının daha kontrol edilebilir mekanizmalarını devreye koyduk.''
Bir kadına yılda 9-10 kez
doğum yapmış gibi
fatura kesilebildiğini anımsatan Acar, şu anda bu ve benzeri olayları yaşamadıklarını kaydetti.
Acar, MEDULA'yı buna uygun hale getirdiklerini, uygun olmayan bir çok şeyin
elektronik ortamda yapılmamasını sağladıklarını vurguladı.
MEDULA'daki bilgileri verimli bir şekilde
analiz edebilmek için ''Kurumsal Raporlama'' ile değerlendirdiklerini anlatan Acar, şöyle devam etti:
''50'ye yakın
rapor alıyoruz. Bunun 22'si sağlıkla ilgili. Yani doktor kaç hasta muayene etmiş, normalde kaç hasta muayene edebilir, hangi ilaçlar ne kadar kullanılmış gibi konular raporlanıyor. Bu aydan itibaren sağlık merkezleri 31 ilde faaliyet gösterecek. 31 ilde kurumsal raporları değerlendirerek sağlık harcamalarındaki sapmaları tespit ederek uygun olmayan harcamaların önüne geçmiş olacağız. Nihai anlamdaki hedefimiz elektronik ortamda denetimi çok büyük oranda gerçekleştirecek altyapıyı kurmaktır. Ama bu altyapıyı kurarken bir taraftan da 31 ildeki ve diğer illerdeki çalışanlarımızı da eğitmek suretiyle, özel sağlık sunucuları başta olmak üzere, diğer
sağlık hizmetleri sunucularını yılda en az 3 kez cari denetim yapabileceğimiz bir formatı da 2009 yılı içinde uygulamaya koyacağız.''
2.2 MİLYAR TL'LİK USULÜNE UYGUN OLMAYAN ÖDEME
Gelecekte insanlara daha nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmayı, suiistimalleri ortadan kaldırmayı amaçladıklarını anlatan Fatih Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ankara'da
pilot bölgede yapılan denetimlerde çok ilgi
çekici olaylarla karşılaştık. 36 kutu solüsyon yerine 54 bin kutu, 3 adet grafik çekilmesi gerekirken, 35 bin kez grafik çekildi gösterilmiş, 220 ölmüş hastaya reçete düzenlenmiş. Buna benzer 30'a yakın suiistimal tespit ettik. Bunun dışında 14 hastanede yaptığımız incelemeler sonucu, bir hastanenin yöneticileri hakkında
Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Bunlarla ilgili yasal işlemler devam ediyor.
Biz bu kontrolleri yapmakla mükellefiz. Ankara'da 14 hastanede 2.2 milyar TL'lik usulüne uygun olmayan bir ödeme yapıldığını tespit ettik. Ankara'daki denetimlerin benzerlerini tüm illerde devam ettireceğiz.''