Türkiye bugün Savunma Sanayinde yüzde 80 oranında dışa bağımlı.
PKK ile mücadelede kullanılan
Heronlar bile yaşanan her uluslararası tartışmada Türkiye'nin ayağına dolanıyor. Oysa Türkiye 1990'ların ortalarına gelindiğinde kendi tankını,
heronlarını, savaş uçağını üretme planları yapıyordu. 15 yıl sonra soruşturulan 28
Şubat askeri müdahalesi daha çok günlük yaşama olan etkileri ile ele alınsa da
savunma sanayinin bugünkü tablosu o dönemden
miras. Savunma Ekonomisi Uzmanı Emekli
Binbaşı Yakup Evirgen'e göre 28 Şubat sürecinde özellikle
İsrail'in etkisi ile savunma sanayinde büyük vurgunlar yapıldı,
yerli tank, yerli heron gibi projeler engellendi, 76 milyar dolarlık
rant ekonomisi oluşturuldu, savunma sanayinde 20 yıllık alım planları yapıldı,
modernizasyon adı altında İsrail'e büyük paralar aktarıldı.
BÜTÜN İŞLER İSRAİL'E VERİLDİ
Evirgen, TSK'nın savunma malzeme alımlarının
terörle mücadele döneminde değiştiğini belirterek, “O dönem İsrail ile ilişkilerin boyutları ve çeşitleri önemli ölçüde genişlemeye başlamıştır. Gelişen siyasi ve ticari ilişkilere yoğun askeri içerikli iş birliği faaliyetleri eklenmiştir. Yapılan 3 ayrı uluslararası
anlaşma, İsrail karşıtlığı söylemleri net olan bir partinin iktidarında yapılmış olması, TSK'nin 28 Şubat sürecinde yönetimdeki ağırlığını ve
sivil siyasi otoriteden ne kadar bağımsız hareket edebildiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Oluşturulan bu zeminde, F-5 Uçak
modernizasyonu, M-60 Tank modernizasyonu ve İnsansız Hava Araçları (Heron) alımları gerçekleştirilmiştir” dedi.
2 FABRİKA PARASI GİTTİ
Yakup Evirgen'e göre tüm bu alımlar ve iş birliği uygulamaları genellikle Türkiye'nin aleyhine işletildi ve bugün de birilerinin çıkıp İsrail'le yürütülen projelerin aleyhimize işletilmediğini ispatlaması gerekiyor. Evirgen iddiasını şöyle örneklendiriyor: “Mesela
yurt içinde yapılması mümkün olan M-60 Tank modernizasyonun niçin İsrail'de yaptırıldığı, modernizasyon için ödenen meblağın anormal yüksek olup olmadığı, bu iş için iflasın eşiğindeki bir İsrail firmasının niçin seçildiği, modernizasyonu süresinde tamamlamayan firmaya
yaptırım uygulanıp uygulanmadığı hususları açıklanmaya muhtaç konulardır. Türkiye'nin tank modernizasyon programları için bugüne kadar ayırdığı kaynağın, kendi tankımızı yapacak
fabrikayı 2 defa kurmaya yetecek miktarda olduğunu özellikle belirtmek istiyorum.”
İSRAİL'LE 20 YILLIK SAVUNMA PLANI YAPILDI
150 milyar doları bulan 20 yıllık bir savunma alım planı yapılan dönemde, F-5 Uçak modernizasyonu, M-60 Tank modernizasyonu ve İnsansız Hava Araçları (Heron) alımları, ortak
deniz ve hava tatbikatları, İsrail Hava Kuvvetlerine sağlanan hava eğitim imkânları,
mayın detektörü ve benzeri pek çok alım gerçekleştirildi.
EVİRGEN: SİLAHLARI KENDİMİZ ÜRETİRDİK
İsrail ile gerçekleştirilen askeri iş birliği uygulamaları ile her birine milyon dolarlar ödenen savunma alımlarının hemen hemen tamamının 28 Şubat sürecine denk gelmesinin tesadüf olmadığını kaydeden Savunma Ekonomisi Uzmanı Evirgen, İsrail firmalarından temin edilen mal ve hizmetler için ödenen bedellerin de inceleme konusu yapılması gerektiğini belirtti. Evirgen şunları söyledi: “Söz konusu süreçte yapılan alımların
arşiv belgeleri mercek altına alınmalıdır. Bu bilgiler ortaya çıkarıldığında görülecektir ki; 28 Şubat süreci öncesinden başlayarak devamında İsrail'e akıtılan milyar dolarları bulan kaynaklar, ulusal sanayimize aktarılsa yatırıma dönüşse idi, bugün hâlâ dışalıma konu edilen pek çok askeri teçhizatı üretiyor olurduk. Örneğin bugüne kadar geciktirilmiş olan modern tank (ALTAY) projemiz çoktan realize edilmiş olurdu. Böylece Leopard tankları için Almanya'ya, M-60 serisi tanklar için ABD'ye ve İsrail'e sürekli para akıtmak zorunda kalınmazdı. Bütün bu yaşananlara ilave olarak, o dönemde medyaya yansıyan bilgiler içinde 150 milyar doları bulan 20 yıllık bir savunma alım planı da var. 28 Şubat sürecinde yapılan bu alım planını, o dönemin
Genelkurmay yetkililerinin emir ve onayları olmadan kim yapabilir?”
Türkiye