53 ülkenin milli gelirinden daha büyük

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Gebze - Orhangazi - İzmir Otoyolu Projesi'nin Türkiye'nin bir prestij projesi olduğunu söyledi.

53 ülkenin milli gelirinden daha büyük

  Bakan Yıldırım, İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek, Türkiye'nin  en büyük otoyol projesi olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nun (İzmit Körfez  geçişi ve bağlantı yolları dahil), Gebze-Bursa kesiminde, havadan ve karadan  incelemelerde bulundu.

         Helikopter ile geldiği Yalova'nın Altınova ilçesinde, Hersek  İskelesi'nden tekneyle inşaat çalışmalarının sürdüğü platforma hareket eden  Yıldırım, Körfez Geçişi Asma Köprü yapımında, Köprü Güney Ankraj Bölgesi altyapı  çalışmalarını denetledi ve Kuzey Kulesi'nin deniz içindeki temel kazısını  başlattı.

         Daha sonra Karayolları Yalova İl Müdürlüğü Şantiyesi'ne geçen Bakan  Yıldırım, çalışmalar hakkında basına bilgi verdi. Bu otoyolun aslında tamamının  433 kilometre olduğunu belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
         ''421 ile başladık, 433'e gelmiş. Bakalım kaçla bitecek onu da göreceğiz.  Biz şimdiye kadar hep 421 kilometre olarak anlattık. Köprüyü de 3 bin 600 metre  olarak anlattık ve geldiğimiz noktada, rakamlar biraz gelişmiş. Kilometreler  uzadıkça bizim yüklenicilerin de yüzlerinde ki tebessüm azalıyor doğal olarak.  Çünkü onlar yapıyor. Bütçe onların bütçesi ama artık bu projede para ikinci  planda. Bu proje Türkiye'nin bir prestij projesidir, gurur projesidir. Proje  bugün özel sektörle devletin birlikte yaptığı proje anlamında dünyada bir numara.  Sadece devletin yaptığı proje Panama Kanalı Genişletme Projesi'dir. Dolayısıyla  ülkemizin, bölgemizin yüz akı bir proje olma niteliğini taşıyor.''

         Projenin hikayesinin çok eski olduğunu, birkaç kez bu projenin yapımı  için teşebbüste bulunulduğunu anlatan Yıldırım, en son 1999 depreminden önce bir  girişimde bulunulduğunu ancak deprem nedeniyle bir sonuç alınamadığını bildirdi.

         Artık projenin net bir şekilde görülebildiğini, ortaya çıktığını ifade  eden Yıldırım,  ''Finans maliyeti, kamulaştırma derken, geldi 9 milyar dolara  dayandı. Kaba taslak 17 milyara gelir bugünkü parayla. Finans maliyetini  çıkarırsak, 11 milyardır doğrudan maliyet. Dolayısıyla çok büyük bir proje'' diye  konuştu.

         Bu projeye yapılan yatırımla 10 tane 100 bin nüfuslu şehir  kurulabileceğini, projenin maliyetinin yine dünyadaki 53 ülkenin, ayrı ayrı  yıllık milli gelirinden daha büyük olduğuna dikkati çeken Yıldırım, ayrıca  projenin maliyetinin, Türkiye'nin 1950 yılındaki milli gelirinin daha üzerinde  değere sahip bir proje olduğunu kaydetti. Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:

         ''Bu şunu gösteriyor. Türkiye nereden nereye geldi. Birkaç milyon dolar  için kapı çalan bir ülkeden, bugün tek başına 9 milyarlık bir projeyi  gerçekleştiren bir ülkeye dönüştük. Küresel firmaların taşeronluğunu yapan  ülkeden, bugün küresel firmaları yüklenici olarak, taşeron olarak çalıştırabilen  bir Türkiye'ye geldik. Bu bizim ülkemizin gücünü gösteriyor. Müteahhitlerimizin  günü gösteriyor. Bugün müteahhitlerimiz, dünyanın her tarafında büyük başarılara  imza atıyorlar.''
         
         -''Yol yapmak bizi yormuyor, gönül yapmak bazen çok yoruyor''-
         
         Bakan Binali Yıldırım, proje ile ilgili ciddi anlamda bir kamulaştırma  bedeli verdiklerini, bunun bölgeyi ihya edecek bir durum olduğunu ifade ederek,  ''Yalova'nın Belediyesi, Özel İdare bütçesinin üç katı bir para gitti'' dedi.

         Yıldırım, bu sırada Yalova Valisi Esengül Civelek'in, ''20 katından  fazladır efendim'' demesi üzerine, ''Yani biz sizin paranızın hesabını  yapmıyoruz'' diye espiri yaptı. Verilen kamulaştırma paralarının hak sahiplerine  hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, vatandaşlara bir sitemi olduğunu dile  getirerek, şöyle konuştu:
         ''Biz Türkiye'nin her tarafında yol yapıyoruz. 3 binden fazla şantiyemiz  var. Sadece burası değil ama bu çok büyük ölçekli bir iş. Her yerde bu çalışmayı  yapıyoruz. Ama maalesef bazen yol yapmak bizi yormuyor, gönül yapmak bazen çok  yoruyor. Yol yapacağız dediğimiz zaman bazıları yol yapılacak, yolumuzu bulalım  gibi bir anlayışa kapılıyorlar. Bu çok doğru bir anlayış değil. Çünkü yolu biz  insanlarımızın yaşamını kolaylaştırmak için yapıyoruz. Ülkemizin altyapısını  güçlendirmek için yapıyoruz. Türkiye böylesine büyük projeleri, başarabilen bir  konuma geldiği için her vatandaşımızın iftihar etmesi gerekir ve bu çabaya 'benim  de bir katkım olsun' anlayışıyla yaklaşması gerekir. Bunu yapan çok vatandaşımız  var herkesi aynı kefeye koymuyorum ama vatandaşlardan ziyade onların aklına giren  bir takım insanlar var. Bu kamulaştırma avukatları var. Bu arkadaşlarımız, aşırı  beklentiye sokarak vatandaşlarımızın aklını çeliyorlar ve dava konusu yapıyorlar.  Dava konusu olunca da işler gecikiyor. Mahkemelerin yükü artıyor, maliyetlerimiz  artıyor.''

         Bu konudaki sürecin eskisi olmadığına da değinen Yıldırım, konuşmasını  şöyle sürdürdü:

         ''Eskisi gibi değil artık. Biz de işimizi iyi takip ediyoruz. Bazen önce  teklif ettiğimiz fiyatın altında mahkeme karar veriyor. Geçen sürede faizi,  mahkeme masrafları, vatandaş bize geliyor 'yandım Allah Bakanım biz ettik sen  etme' diyor. Geçti. Benim yapacağım bir şey yok. Niye, Şeriatın kestiği parmak  acımaz. Onun için biz öncelikli olarak vatandaşlarımıza dava olmadan oturalım, el  sıkışalım birbirimize yardımcı olalım. Muazzam eserin gururu hepimizin olsun.  Buradaki bir günlük gecikme ülkemizde o kadar büyük ekonomik kayba sebep olur ki  tarif edemem. Şu yolun, şu köprünün yapılmasıyla sağlanacak zamandan ve fazladan  yakılan yakıttan dönüş, milyarlarla ifade edilir.''

         Burada çok ciddi bir tasarruf olduğunu, çevreye kirliliği azaltma yönünde  önemli bir katkı sağlandığını ifade eden Yıldırım, buradan sağlanacak yıllık  tasarrufun 1 milyar TL'yi aşacağını, bunun da bu otoyola harcanan paranın 14-15  yılda geri döneceği anlamına geldiğini kaydetti.
         
         -Deprem etüdü-
         
         Projede önemli bir aşamaya gelindiğini, köprünün ayak kazı çalışmalarının  başladığını belirten Yıldırım, ''Burası bir deprem bölgesi, burası depremin  acılarını en yakından yaşayan bir bölge. Dolayısıyla böylesine önemli yapılarda  da çok ciddi bir deprem etüdü yapılması gerekiyor. Bu etütlerde yapıldı. 2475  yıllık bir süre içerisinde oluşabilecek depremlerin doğurabileceği etkiler, açığa  çıkan enerji ve oluşturabileceği hasarlara göre köprünün yatay düşey salınım  hesapları yapıldı'' diye konuştu.

         Bu projeyle Marmara ve Ege'nin entegrasyonunun tam anlamıyla  sağlanacağını kaydeden Yıldırım, gittikçe İstanbul İzmit ve Sakarya'ya doğru çok  ciddi bir trafik yoğunluğu oluştuğunu, bu köprünün ve devamındaki otoyolun sanayi  ağırlıklı bu bölgedeki trafik yoğunluğunu da azaltacağını bildirdi.

         ''Velhasıl, bu proje akıllı adam işi değil'' diyen Yıldırım, otoyolun  yüklenici firmalarını, cesaretlerinden dolayı kutladı. Otoyolun 22 yılda teslim  edileceğini hatırlatan Yıldırım, bunun aynı zamanda yüklenici firmaların  Türkiye'nin geleceğine ve hükümete olan güvenini gösterdiğini bildirdi.

         Bakan Yıldırım, bir gazetecinin olası kabine değişikliğine ilişkin  değerlendirmesini sorması üzerine, ''Böyle güzel bir projeyi konuşurken, tatsız  konulara...Konuyu yanlış adama sordunuz. Yani sorunun muhatabını biliyorsunuz.  Bana niye soruyorsunuz. Himmete muhtaç'' diye konuştu.
<< Önceki Haber 53 ülkenin milli gelirinden daha büyük Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER