ABD ile
İsviçre arasında imzalanan UBS’deki gizli hesapların açıklanmasına ilişkin
anlaşmanın, ‘zulacılar’ arasında paniğe neden olduğu ortaya çıktı. Söz konusu
bankada, 60 milyar dolarlık hesabı bulunan Türk patronların da anlaşmanın ardından bu bankadaki hesaplarını çekmek istedikleri ancak yoğun talep nedeniyle altı ay sonraya randevu verildiği belirlendi. Bu durum karşısında paniğe kapılan zulacı patronların, ekonomi birimlerine, “Bizim arkadaşın başına böyle bir olay gelmiş,
yardımcı olur musunuz” diyerek başvurdukları bildirildi.
PARAYI ÇEKMEK İÇİN KOŞTULAR
ABD ile İsviçre arasında imzalanan anlaşmanın ardından zulada yaşananlar şöyle:
Star’ın ekonomi kaynaklarından edindiği bilgiye göre, ABD ile İsviçre arasında UBS’deki hesapların açıklanması konusunda imzalanan anlaşmanın ardından, bu ülkede parası olan zulacıların paniğe kapılarak paralarını çekmek için bankalara koştuğu ortaya çıktı. Sırdaş hesapları ile ünlü UBS’nin ise, yoğun nakit çekimi talebi nedeniyle zor durumda kaldığı, talepleri karşılayamadığı bildirildi. Zulacıların paniğe kapılarak, UBS’den paralarını çekmek istemesine ilişkin bilgiler, ilginç bir gelişme sonucunda ortaya çıktı.
‘BİR ARKADAŞIN PARASI VARMIŞ!’
ABD ile İsviçre arasında imzalanan anlaşmanın ardından,
Hazine Müsteşarlığı’na,
Maliye Bakanlığı’na ve BDDK’ya zulalarla ilgili ilginç yardım talepleri gelmeye başladı. Bazı patronlar, ekonomi bürokratlarına, “Bizim bir arkadaşın UBS’de parası varmış. Parayı
Varlık Barışı Projesi kapsamında Türkiye’ye getirmek istiyor. Ancak banka, üç ay altı ay sonraya gün veriyormuş. Parasını çekemiyormuş. Sizin bir girişiminiz olabilir mi?” şeklinde yardım talebinde bulundular. Bu durumdan şüphelenen ekonomi bürokratları, konuyla ilgili olarak dolaylı yollardan bilgi topladılar.
Yapılan araştırmada, ABD ve İsviçre arasında UBS’deki hesapların açıklanmasına ilişkin anlaşma yapılmasının ardından bu bankada parası olan Türk patronların paralarını çekmek için harekete geçtiği tespit edildi. Ancak bankanın, zulaların çekilmesi konusunda gelen yoğun talepleri karşılamadığı için, müşterilerine üç ay hatta altı ay sonraya randevu verdiği belirlendi. Yine bu araştırma sırasında, Türkler’in bu bankadaki hesaplarının büyük kısmının, ‘
altın hesabı’, ABD tahvili olduğu belirlendi. Yine bu bankada birçok ünlü ismin
kiralık kasasının da bulunduğu tespit edildi.
KİRALIK KASAYA BİLE VİZE YOK
Bankanın, ABD ile anlaşmanın ardından, kiralık kasaların açılması için gelen talepleri bile geri çevirdiği, kiralık kasaların açılması konusunda da ileri bir tarihe randevu verdiği belirtildi. Bu durum, UBS’de ve İsviçre’nin diğer bankalarında hesabı bulunan Türk patronlarında ‘paramız gider mi’ endişesinin doğmasına neden olduğu kaydedildi.
Kimse ‘param var’ diye ortaya çıkmıyor
Üst düzey ekonomi yetkilisi, aslında bir çok iş adamının panik halinde olduğuna ilişkin duyumlar aldıklarını belirterek, ancak bu paraların gizli yollardan
yurt dışına çıkarıldığı için hiçbir iş adamının “Benim İsviçre’de param var” diyemediğini söyledi. Üst düzey yetkili, yurt dışında parası bulunan kişilerin yapacakları en iyi işin, Varlık Barışı’ndan yararlanarak paralarını yurda getirmeleri olacağını bildirdi.
STAR