KUTLU Aktaş,
İzmir’de 7.5 yıl görev yaptıktan sonra, 1997’de
İstanbul Valiliği’ne getirildi. İstanbul’da henüz bir yılını doldurmamıştı ki, dönemin baş
bakanı
Mesut Yılmaz’ın isteğiyle İçişleri Bakanı oldu. Aktaş’ın 5.5 ay süren ‘bağımsız’
İçişleri Bakanlığı görevinde kuşkusuz en fazla iz bırakan olaylardan biri, hükümeti düşüren iş adamı
Korkmaz Yiğit’le makamında yaptığı görüşmeydi.
Aktaş, Türkbank skandalının patlak verdiği günlerde, Yiğitle bir araya gelmiş ve yaptıkları konuşmayı
kayıt altına aldırmıştı.
ÇOCUKLARIMA DANIŞTIM
‘İSTANBUL Valileri’ kitabı için
İstanbul Valiliği Basın Halkla İlişkiler Müdürü Nazır
Şentürk’ün sorularını yanıtlayan Aktaş, nasıl ‘zoraki’ bakan yapıldığını, Türkbank skandalının nasıl patlak verdiğini anlattı: ‘Mesut Yılmaz
telefon etti, ‘Seni İçişleri’ne planlıyorum’ dedi. ‘Anlayamıyorum’ dedim, ‘Seni bakanlığa düşünüyorum’ dedi. ‘Daha yeni geldim’ dedim, ‘Olsun ben seni oraya düşünüyorum’ diye konuştu. Çocuklarıma danışacağımı söyledim. ‘Yüksek Askeri
Şura toplantısı var. Akşam yemek vereceğiz, 22.00’de ara’ dedi. Çocuklarım ‘Biz seni idareci biliyoruz,
politika yapma’ dediler. Akşam 22.15’de aradım ‘Efendim beni affedin daha yeni geldim’ derken, Yılmaz da, ‘Geçmiş olsun Cumhurbaşkanı imzaladı bile’ dedi. Görüşme perşembe oldu,
pazartesi işe başladım. 6 ay görev yaptım sonra hükümet karıştı tabii. Korkmaz Yiğit davaları falan. Ben de banda aldım, senin gibi.’
SİZE BİR EV YAPALIM
‘KORKMAZ Yiğit’e yaptığım hiç etik değildi, kabul ediyorum... Korkmaz Yiğit’e talebi üzerine bakanlıktan randevu verildi, ama korkuyorum... Şimdi bu adam geliyor, bir şey çıkar. Siz buraya güvenlik açısından bir kayıt cihazı
koyun dedim. Amacım iftiraya karşı kendimi kurtarmaktı. Adam daha girer girmez, ‘Size İstanbul’da ev yapalım’ dedi. Şaşırdım. Önce ‘Sağol benim İzmir’de evim var’ dedim. ‘Olsun size Platin Konutları’ndan ev verelim’ dedi. ‘Ne kadar’ dedim. ‘1 milyon dolar’ dedi. ‘Nasıl ödeyeyim onu’ dedim. ‘Size maliyetine yaparız’ dedi. ‘Yok, ben onu bile ödeyemem’ dedim.’Olsun olsun gelin siz bir şeyler yaparız’ dedi.’
TİCARET BANKASI BİZİM
‘BASINI elde ediyor tabii... Birkaç televizyonu. Adam 600-700 milyon doları gözden çıkarmış. Nereden finanse edeceksiniz dedim. ‘
Ticaret Bankası da bizim. Finansmanı hazır’ dedi. Bunu hemen götürdüm,
Başbakan’a verdim. Böyle bir olay var bunun satışında diye anlattım. ‘Olur, tamam’ dedi. Bu arada Ecevit duymuş çağırdı beni. Olanları anlattım.
Hüsamettin Özkan,
Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve ben dörtlü toplantı yaptık. İhalenin iptaline karar verildi. Açıklanması geç kaldı. Başbakan açıklayacağı sırada
Baykal çıktı ve ‘Elimizde kasetler var’ dedi. Ardından Başbakan da açıklayınca hükümet düştü tabii.’
Çekmecedeki zarflarda ne yazıyordu
İSTANBUL’DA 9 yıl valilik yapan
Nevzat Ayaz’ın Şentürk’e yaptığı açıklamaların çarpıcı bölümleri şöyle: ‘11
Eylül akşamı Kasım
paşa Deniz Hastanesi’ne gittim. Başhekim amiralin üzerinde manevra kıyafeti var. Ne oluyor, hayrola dedim. ‘Valla hanım adada ben burada kaldım.’ Dedim ki içimden ihtilale karar vermişler de haber bekliyorlar. 12’ye doğru eve geldim. İçişleri Bakanı arıyor. ‘Nevzat dedi ne var ne yok? Bir bak ilgililerle konuş.’
Orduyu aradım. Kurmay Başkanı çıktı. Paşam ne yapıyorsunuz burada bu saatte dedim. ‘Ya yarın,
Bahar Tatbikatı var’ dedi. Paşa burada al konuş dedi. Necdet Üruğ Paşa (Dönemin
1. Ordu Komutanı sonra Sıkıyönetim Komutanı) saat 12’de
Birinci Ordu’da. ‘Ya paşam öyle erkenden Bahar Tatbikatı falan nedir? Dahiliye nazırı arıyor’ dedim. ‘Nevzat kalk gel buraya’ dedi.’ ‘Saat 01.00 gibiydi.
Ankara’da konuşulanları anlattım. Paşam ne oluyor deyince, masanın gözünü açtı. İki zarf çıkarttı. ‘Al oku’ dedi. Birini açtım. Şu saatten itibaren ordu yönetime el koyacak. İkincisinde de ‘Sizinle göreve devam etmek istiyoruz’ diyor. Ne diyeceksiniz, ‘Hayırlı olsun paşam’ dedim...’
STARGAZETE