AB'ye 9 Milyarlık özelleştirme sözü

Hükümetin AB'ye ilettiği Katılım Öncesi Ekonomik Program'da Halkbank ve enerji KİT'leri dışında 5 ayrı alanda özelleştirme yapılacağı belirtildi. Mali disiplinden taviz verilmeyecek.

AB'ye 9 Milyarlık özelleştirme sözü

Hükümet, Avrupa Birliği'ne sessiz sedasız ilettiği 2006 yılı Katılım Öncesi Ekonomik Program'la, ekonominin yol haritasını da açıkladı. Programda, Halkbank ve enerji KİT'leri haricindeki özelleştirmelerden önümüzdeki iki yıl içinde 9 milyar dolarlık özelleştirme geliri elde edileceği bildirildi. Hükümetin bu kararı, önümüzdeki dönemde bazı yeni kuruluşların daha özelleştirme programına alınabileceğinin işareti olarak kabul ediliyor. Hükümetin katılım öncesi ekonomik programına göre, tartışmalı olan kamu personel reformu da 2009 yılından itibaren yürürlüğe girecek. Enerjide alınan ÖTV oranlarında herhangi bir indirime gidilmeyecek. AB'ye verilen söze göre; uzun süredir üzerinde çalışılan işsizlik sigortası fonundan yararlanma koşullarını kolaylaştıran düzenleme ise yürürlüğe girmeyecek. Programa göre yüzde 10.1 olan işsizlik oranı 2009'da yüzde 9.7'ye inecek. Katılım Öncesi Ekonomik Program-2006'da, mali disipline bağlılığın sürdürüleceği vurgusu dikkat çekti. Vergi tabanının genişletilmesi ve kayıtdışı ekonominin azaltılması yoluyla vergi gelirlerinin artırılacağı vurgulandı. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından hazırlanan Katılım Öncesi Ekonomik Program'da, 2007-2009 döneminde faiz dışı fazla hedefine yönelik sıkı maliye politikalarının sürdürüleceği belirtildi. Programda, özel kesim tüketim harcamalarının frenleneceği bilgisine de değinildi. Buna göre, 2007-2009 döneminde Türkiye ekonomisinde yıllık ortalama yüzde 5.5 oranında büyüme beklenirken, özel kesim tüketim harcamaları artışı yıllık ortalama yüzde 4.8 düzeyinde kalacak. Kamu kesimi tüketim harcamaları ise, büyüme oranlarıyla başa baş gidecek. Programa göre, 2007-2009 döneminde işsizlik oranı bir miktar düşecek. Buna göre 2006 yılında yüzde 10.1 olan işsizlik oranının, 2007 ve 2008'de yüzde 9.8, 2009 yılında da yüzde 9.7 olması öngörülüyor. İstihdamda sınırlı bir artış olmasına karşın, işsizlik oranında yükseliş olmayacağı belirtilen programda, bu durumun nedeni de "kırsal alandan kente yönelenlerin, aktif işgücü piyasasından çekilmesi" olarak belirtildi. Bu durum, kadınların kırda işgücü piyasası kapsamında bulunmasına karşın, kente göç edildiğinde çalışmaktan vazgeçmesi gibi etkenlerle açıklandı. Cari açığın finansmanında sorun olmaz Programda, doğrudan yabancı yatırımlar konusundaki öngörülere de değinildi. 2008 yılından itibaren, 2005 yılıyla kıyaslandığında doğrudan yabancı sermaye girişlerinin kısmen gerileyeceği vurgusu yapılan programda; buna karşın 2007-2009 döneminde yıllık ortalama 10.3 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım beklendiği kaydedildi. 2006 yılında 5.6 milyar rolar olması beklenen net portföy yatırımlarının da 2009 yılında 6 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahminine yer verilen programda, tüm bu unsurlar nedeniyle cari işlemler finansmanında sıkıntı olmayacağı vurgulandı. Programda, "2007-2009 döneminde IMF'ye net 5.6 milyar dolarlık ödeme yapılacak olmasına karşın, cari işlemler açığının finansmanında bir sorun yaşanmayacağı tahmin edilmektedir" denildi. Programda, tartışmalı olan birçok düzenlemeyle ilgili olarak izlenecek strateji de ortaya konuldu. Buna göre, önümüzdeki dönemde enerji ürünleri üzerindeki ÖTV miktarı değiştirilmeyecek. Personel rejiminde ciddi değişiklikler öngören düzenleme 2009'dan itibaren yürürlüğe girecek, işsizlik sigortasından yararlanma koşulları ise değiştirilmeyecek. Yeni alınacak personel sayısının sınırlandırılması politikası devam edecek, ücretler ve emekli maaşları da hedeflenen enflasyonla uyumlu artırılacak. Petkim ve Tekel için acele edilecek Programda, 2007-2009 döneminde özelleştirme fonunda 5 milyar dolar, bütçede ise yaklaşık 4 milyar dolar olmak üzere toplam 9 milyar dolar özelleştirme geliri hedeflendiği kaydedildi. Halk Bankası ve enerji KİT'lerinin ise özelleştirme takvimi, satış geliri ve bu gelirin tahsilat biçimine ilişkin öngörülerde bulunulamadığı kaydedilen programda; bu nedenle söz konusu kuruluşlarla ilgili bir özelleştirme geliri de öngörülmediği vurgulandı. 2005 yılında 12.5 milyar dolar, 2006 yılı ekim ayı itibariyle ise 8.2 milyar dolar özelleştirme geliri elde edildiği belirtilen programa göre, önümüzdeki dönemde elektrikte dağıtım özelleştirmeleri tamamlanacak, Elektrik Üretim Portföy Şirketleri'nin özelleştirme süreci başlatılacak. Ayrıca şans oyunlarının özelleştirme işlemi de, konuyla ilgili kanun taslağı yasalaştıktan sonra tamamlanacak. İzmir Limanı'nın özelleştirilmesi 2007'de sonuçlanacak. Bandırma, Derince ve Samsun limanlarının da 2006-2007 döneminde ihale edilmesi planlanıyor. Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikaları ile Kayseri Şeker Fabrikası'nda bulunan iştirak hissesinin özelleştirme sürecinin devam ettiği vurgulanan programda, Petkim ve Tekel için de en kısa süre içinde ihaleye çıkılmasının hedeflendiği kaydedildi. Petrol 66.3 doların altına düşmez 2006 yılında petrol fiyatlarındaki artışın süreceği ve yıl sonunda hem petrol varil fiyatının 65.6 dolar olarak gerçekleşeceği tahmini yapılan programa göre, 2007 yılında da rakam 66.3 dolar düzeyinde olacak, 2008-2009 döneminde de petrol fiyatları aynı düzeyde seyredecek. Programda kamu maliyesini bekleyen riskler de sıralandı. Buna göre, "sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan transferlerin artması, ihalesi tamamlanan özelleştirmelerin iptal edilmesi, çalışanların refah düzeylerinin artırılmasına yönelik talepler, enerji fiyatlarında beklenmedik artışlar, ABD Merkez Bankası faizlerine duyarlı olarak hareket eden küresel likidite, yerel yönetimlerin gelirlerinin artırılması için merkezi hükümet gelirlerinin azaltılması" kamu maliyesinin önündeki riskler olarak sıralanıyor. Program AB'ye her yıl sunuluyor Katılım Öncesi Ekonomik Program, her yıl Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanarak Avrupa Birliği'ne sunuluyor. Programda 2007-2009 dönemine ilişkin öngörüler de yer alıyor. AB'ye sunuş öncesinde, Yüksek Planlama Kurulu'ndan da onay alan program, aday ülkelerin Kopenhag ekonomik kriterlerini sağlamak üzere, uygulayacakları ekonomi politikası ve yapısal reformları içeriyor ve aday ülkeler tarafından her yıl hazırlanıyor. Programda, büyüme, istihdam, ödemeler dengesi, para ve kur politikası, mali sektör, enflasyon ve kamu maliyesi alanındaki mevcut durum ortaya konuyor, bunların gerçekleşmemesi durumunda ortaya çıkabilecek riskler belirtiliyor, önümüzdeki dönemde atılacak adımlar yer alıyor. Referans
<< Önceki Haber AB'ye 9 Milyarlık özelleştirme sözü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER