Gül,
Türkiye gibi
ülkelerin içe dönük kalamayacağının altını çizerek, bu nedenle dünyanın dört bir yanıyla
ekonomik ilişkiler içinde olunması çağrısında bulundu.
Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere
Mersin'e gelen Gül,
Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nin (AKİB) yeni
hizmet binasının açılışını gerçekleştirerek, '2010 Mersin Başarılı
İhracatçılar Ödül Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Gül, ihracatın aynı zamanda da ekonominin en önemli unsuru olduğuna dikkat çekerek,
ithal ikamesi
politikası nedeniyle uzun yıllar içe dönük bir yapıya sahip olan Türkiye'nin, ekonomideki mevcut politikaların yeniden gözden geçirilip, gerekli düzenlemelerinin yapılmasının ardından ihracata dayalı bir
büyüme hedefini ortaya koyarken, bunun da başarıyla uyguladığını anlattı.
"KRİZ DÖNEMİNDE 100 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE İHRACAT GERÇEKLEŞTİ"
Ekonomide yaşanan tüm bu gelişmelerin de Türkiye açısından önemli bir hamle anlamına geldiğini kaydeden Gül, 15-20 yıl önce 2-3 milyar dolar olan ihracatın, 2009 yılında 140 milyar dolara ulaştığını hatırlattı. Dünyanın 1929 yılındaki 'Büyük Buhran'dan sonra en büyük
krizini '
finans krizi dönemi'nde yaşadığının altını çizen
Abdullah Gül, kriz döneminde Türkiye'nin 100 milyar doların üzerinde bir ihracat gerçekleştirdiğini hatırlattı. Bu rakamın Türk ihracatçısının ne kadar sağlam temeller üzerinde çalıştığının da bir göstergesi olduğunu vurgulayan Gül, söz konusu rakamların ayrıca Türkiye'nin potansiyelinin de büyüklüğünü gösterdiğini belirtti.
"TÜRKİYE GİBİ ÜLKELER ASLA İÇE DÖNÜK DURAMAZ"
Türkiye gibi ülkelerin asla içe dönük duramayacağını ifade eden Gül, "Dünyanın dört bir yanıyla ekonomik ilişki içinde olmalıyız. Uzun yıllar
ihmal ettiğimiz bölgeler; Latin
Amerika,
Afrika,
Pasifikler, bizim ekonomik alanımızdır ve her yerde yatırım yapabiliriz anlayışı içinde olmamız gerekir. Bu anlayışa ulaştıktan sonra dünyanın dört bir yanına mal satmaya başladınız. Gayreti olan herkesi
tebrik etmek isterim. Yurt dışına yaptığım resmi ziyaretlerde uçağım
genç-
yaşlı, kadın-erkek iş adamlarıyla dolu oluyor. Delikanlıların, genç kızların büyük cesaretle Avrupa'ya, Afrika'ya, Rusya'ya, Pasifik ülkelerine mal satmak için çalıştığını görüyorum. Doğru ekonomi politikaları ve
dış politika açılımları sizin alanınızı genişletecek, kolaylık sağlayacaktır" dedi.
"TÜRKİYE 500 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFİNE ULAŞACAKTIR"
Asıl heyecan ve azmin ihracatçılarda olduğunu ve bunun gerçekleşmemesi halinde Türkiye'nin sadece ithal eden bir ülke olarak kalacağı uyarısında bulunan Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıldönümüne denk gelen
2023 yılı için belirlenen; 500 milyar dolarlık ihracat hedefini hatırlattı. Bu hedefe ulaşılacağına inandığını kaydeden Gül, Türkiye'nin bu potansiyele sahip olduğunu ve
üretim kapasitesinin de her geçen gün arttığına dikkat çekti.
Türkiye'nin riski az, getirisi yüksek bir ülke olduğu yorumunu yapan Abdullah Gül, bu açıdan da birçok ülkeye göre yatırım açısından daha cazip olduğunu savundu. Türkiye'nin her köşesinde ihracat heyecanı olduğunu dile getiren Gül, bu heyecan ve arzunun Türkiye'yi de belirlenen hedeflere taşıyacağını söyledi. Gül, "Herkes, ne üretiliyorsa 'bunu nasıl
yurt dışına satarım' heyecanı içerisinde. Bu da Türkiye'nin zenginleşmesi, Türk halkının
refah düzeyinin artması demektir" ifadesini kullandı. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2010 yılında Mersin'de ihracat alanında başarılı olan firmalara
ödüllerini takdim etti.
İHA