Ancak Yılmaz, buna karşılık zaten çok yakından verileri izlediklerini, gerekli gördükleri takdirde, yani enflasyonda bekledikleri inişin olmaması halinde de, yine gerekli tepkiyi vakit geçirmeden vereceklerini kaydetti. Önceki günkü faizlerin yüzde 15'te sabit tutulması kararı çıkan Para Politikası Kurulu toplantısı ve sonrasında yapılan yazılı açıklamalara ilişkin Referans’ın sorularını yanıtlayan Yılmaz, orta vadede hala enflasyon hedeflerinin gerçekleşeceğine inandıklarını belirtti. Verilerin de bu düşüncelerini desteklediğini anlatan Yılmaz, “Biz piyasa koşulları içinde yaptığımız faiz artırımının sonuçlarını görmek istiyoruz. Bizim beklentimiz yaptığımız hareketin sonuçlarının gerçekleşeceği yolunda” dedi. Yılmaz'ın bu açıklaması, Merkez Bankası'nın 1.75’lik faiz artırımının hem kurların istikrara kavuşmasına katkıda bulunmasını, hem de talebi frenlemesini beklediği; bu beklentilerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bir süre daha gözlemek istediği şeklinde yorumlanabilir. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 3 Temmuz’da açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamlarından sonra ne yapacaklarına yönelik soruyu ise şimdilik bu konuda bir kararları bulunmadığını belirterek, çıkacak veriye ve yapacakları değerlendirmeye göre olağanüstü toplantı yapabilecekleri gibi, olağan toplantıyı da bekleyebileceklerini söyledi. Siyasi riskler göstergeleri etkilerse reaksiyon veririz Yılmaz, önceki günkü toplantıdan sonra yapılan açıklamanın çok dikkatli hazırlandığını belirterek, eksik veya fazla bir kısmı bulunmadığını bildirdi. Yılmaz, “piyasaların siyasi risk konusunda Merkez Bankası’nın tavrını görmek istediğini ama son açıklamada da yine göremediği” yönündeki eleştirilere karşılık ise "Açıklamada yer almaması siyasi riskleri yok saydığımız anlamına gelmez. Cumhurbaşkanlığı tartışmalarını, AB’yle ilişkileri, Kıbrıs’taki gelişmeleri yakından izliyoruz. Bunlar hayatın, Türkiye’nin gerçekleri, bunları yok saymıyoruz. Ancak bizim para ve kur politikalarıyla bu sorunlara yapacağımız bir şey yok” dedi. Yılmaz, “körfez krizi konusunda Türkiye’nin para politikalarıyla yapacağı bir şey bulunmamasını”, bu duruma örnek olarak gösterdi. Bu siyasi risklerin ekonomik göstergelere yansıması halinde bununla ilgili gerekli önlemleri de alacaklarını, gerekirse açıklama da yapabileceklerini anlatan Yılmaz, “Kimsenin endişesi olmaması lazım; Merkez Bankası gerek gördüğü takdirde her türlü gerekli açıklamayı da, müdahaleyi yapar. Siyasi risklerin ekonomik göstergelere yansıması halinde reaksiyon vermekten geri durmayız” dedi. Dolar kurunun 1.65'i geçtiği dün öğlen saatlerinde görüştüğümüz Yılmaz, “Saniye saniye piyasayı izlediklerini” belirterek, piyasaların dövize müdahale beklentisine ise “her zaman bu görüşün bulunabileceği ama kendilerinin gerekli görürlerse müdahale edecekleri” yanıtını verdi. Yılmaz, Para Politikası Kurulu açıklamasında; para politikasının kontrolü dışındaki unsurların enflasyona geçmişte yapmış olduğu olumsuz etkilerin önümüzdeki dönemde azalma olasılığının bulunmasından söz edilmesinin ne anlama geldiğinin sorulması üzerine ise bütün dünyanın enflasyonla mücadele için başlayan hareketin büyümeyi durdurması, bunun da çok yüksek petrol ve diğer emtia fiyatlarını düşürmesini beklediğini hatırlatarak cevap verdi. Yılmaz, bütün dünyadaki bu ağırlıklı tahminin kendileri tarafından da paylaşıldığını ve bu nedenle hem talepte daralma beklediklerini, hem petrol ve diğer emtia fiyatlarının enflasyona katkısının eskisi gibi olmayacağını tahmin ettiklerini kaydetti. REFERANS GAZETESİ