Kanal 7'de katıldığı bir televizyon programında akaryakıttaki
vergi yükünün nispeten yüksek olduğunu kabul eden Bakan Şimşek, "Önümüzdeki dönemlerde gerek telekomünikasyon gerek akaryakıt ürünlerinde olsun önceliklendirerek ya da vergi tabanını genişlettiğimiz ölçüde vatandaşımızı rahatlatacak adımlar atarız ama bugün itibarıyla böyle bir imkânımız yok." dedi. Gerek Tüpraş özelleşmeden önceki duruma göre, gerekse yakın piyasalardaki fiyatlara göre
rafineri fiyatlarının nispeten yüksek olduğunu belirten Şimşek, şunları aktardı: "İkincisi, akaryakıt dağıtım şirketleri var. Bunların
Türkiye'deki kâr marjı yaklaşık yüzde 9-9,5.
Avrupa ortalaması ise yüzde 6. Dağıtım şirketlerinin kâr payı EPDK'nın konusu ve bu konuda adım atabilir. Türkiye'de dağıtım şirketlerinin kâr payı niçin uluslararası düzeyin çok üzerinde olsun? Bunun anlamlı bir gerekçesi yok. Bir de nihai bir satıcı var. Rafineriden çıkış fiyatı üzerine vergi geliyor. Bir de aracı şirketler var. BP,
Petrol Ofisi gibi. Bunların yerelde bayileri var. Üç ayrı kâr var. Bir bütün olarak bakmak lazım. Rafineri bir adım attı. 4 liradan bahsediyorlar. Nerede 4 liradan satılıyor, ben hiç görmedim. Hiçbir zaman 4 lirayı bulmadı. Birçok petrol istasyonunda fiyatlar 3,75 hatta daha aşağıda olan yerler var. Türkiye'de tabii ki doğrudan vergilerin payını artırmak çabası içerisindeyiz. Bunda başarılı olduğumuz ölçüde önümüzdeki yıllarda dolaylı vergilerin yükünü bir miktar daha aşağı çekeriz.'' Türkiye'nin son yıllarda
AK Parti döneminde yolsuzlukla ciddi bir şekilde mücadele ettiğini de kaydeden Bakan Şimşek, "AK Parti içinde de belediye başkanı olsun başkaları olsun, hata yapanlar çıkabilir ama biz hiçbir zaman bunlara izin vermeyiz, içimizde barındırmayız." dedi. Türkiye'nin 2002'de yolsuzluğun en yaygın olduğu 65'inci
ülke iken 2010'da 178 ülke arasında 56'ya gerilediğine dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti: "2010'da Türkiye, yolsuzluğun hızla azaldığı ülkelerden bir tanesi. Türkiye son yıllarda AK Parti döneminde yolsuzlukla ciddi bir şekilde mücadele etmiştir.''