Bu sitede, çalışanlar kurumlarının ücret politikasından kendilerine yaptıkları haksızlıklara, firmanın merdiven altı çalışıyor olmasından, bayan çalışanların maruz kaldığı uygulamalara kadar şirketin kamuoyuna yansımayan her türlü detayını ifşa ediyor. Sitede bir holding patronunun çalışanlarına gönderdiği mesajlar bile yer alıyor. "Psikolojik baskının had safhada olduğu bir firma. Orada çalışmayı düşünüyorsanız benliğinizi unutun ve mutlak itaati öğrenin. Çalışma saatleri fazladır. Asıl alanı işletmedir fakat bu konuda da son derece zayıftır. Para harcamamak adına az personel çalıştırır. Bunun sonucunda iş yavaş gider ve sorumlusu siz olursunuz. İnanamayacağınız tehditler alırsınız. Para onlar için çok önemli olduğundan personelin öğle yemeklerine bile göz dikerler..." Bu cümleler, çalıştığı firma hakkındaki eleştirilerini internetten duyuran bir çalışana ait. Üstelik firmanın adını vererek. Şirketlerin yıllarca uğraşıp yarattıkları imaj, bu site ile yerle bir olabilir. Çünkü bu sitede, holding denilen bazı kurumların aslında nasıl amatörce yönetildiğinden, "çalışana yatırım" sloganını bayrak edinen bazı firmaların çalışanlarını nasıl aşağıladığına, bayan çalışanların maruz kaldıkları farklı uygulamalardan, geç saatlere kadar çalıştırdığı halde mesai ücreti ödemeyen şirketlere kadar bir dizi liste var. Öyle ki, sitede bir holding patronunun çalışanlarına gönderdiği mesajlar bile yer alıyor. www.nasil1firma.com , farklı şirketlerde çalışan 3 arkadaşın 2 ay önce hayata geçirdiği bir internet sitesi. Tekstil, bilişim ve imalat sanayi olmak üzere 3 ayrı sektörden gelen kurucuların, kendi deneyim ve gözlemlerinden yola çıkarak kurdukları sitede, çalışanların uğradıkları haksızlıklara karşı örgütlenerek mücadele etmeleri amaçlanıyor. Sitenin fikir babası ise bir tekstil firmasında orta kademe yöneticilik yapan 45 yaşındaki S.İ. Fakat her biri İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olan kurucular, sitenin gizlilik ilkesine uyarak isimlerinini ifşa edilmesini istemiyorlar. Çünkü aslında kendileri de birer şirket çalışanı olan kurucular da, kendi yöneticileri karşısında zor duruma düşmek istemiyorlar. Büyük firmalar gözlemde Sitenin fikir babası S.İ., yola çıkış noktalarını, "İş dünyasının artık kendisine bir çeki düzen vermesi gerekiyordu" diye açıklıyor. S.İ, çalıştığı şirketin insan kaynakları (İK) departmanın son 1 yıl içinde 40 bin CV inceleyip birkaç bin kişiyle de iş görüşmesi yaptığını öğrendiğinde, şirkette neden bu kadar yoğun bir çalışan sirkülasyonu olduğunu araştırmaya başlar. Görür ki, sadece kendi şirketinde değil, sektörün tamamında da durum hiç farklı değildir. Perakende alanında çalışan arkadaşı da kendi sektörü için aynı gözlemde bulununca, çalışanların ortak şikayetlerini işveren ve yöneticilere duyurmak için kolları sıvarlar. İkisi bilgisayar mühendisliği, biri ise endüstri mühendisliği mezunu olan 3 arkadaş, sahip oldukları teknik bilgi ve altyapı nedeniyle projelerini internet üzerinden gerçekleştirmeye karar verirler. 6 aylık bir altyapı çalışmasının ardından Ağustos ayında faaliyete geçirdikleri site, sadece 2 ay içinde bin 200 kayıtlı kullanıcıya, günde alınan şikayet mesajlarının sayısı da 100-120'ye ulaşmış durumda. Hiçbir reklam veya duyuru olmaksızın, çalışanlar arasında tamamen kulaktan kulağa yayılan site, 2 ay gibi kısa bir sürede şirketlerin korkulu rüyası haline gelmek üzere. Olumlu mesajlar yer alsa da, gönderilen mesajların çoğunu şikayet, eleştiri ve uyarılar oluşturuyor. Sitede, eleştiriye maruz kalan firmaların gelen şikayetlere cevap vermelerine imkan sağlayan bir "kurumsal üyelik" bölümü bulunsa da, henüz yöneltilen eleştirilere karşı herhangi bir açıklama yapıp cevap hakkını kullanan bir firma yok. Site nasıl işliyor Siteye mesaj yazmak isteyen kişinin, önce bir kullanıcı ismi ve şifresi alarak siteye üye olması gerekiyor. Bu sayede mesaj yazan kişinin kimliği gizli kaldığından, şirkette yöneticilerin karşısında zor duruma düşmesi ya da işten çıkartılması gibi olası kötü sonuçların da önüne geçilmiş olunuyor. Gönderilen mesajlar, sitede yayınlanmadan önce 3 kurucu tarafından gözden geçiriliyor. Eğer varsa, küfür, iftira veya hakarete girebilecek ifadeler çıkartıldıktan sonra kullanıcıya geri dönülüp, bu halde yayınlanmasını isteyip istemediği soruluyor. Eğer mesajı gönderen kabul ederse, yazı siteye konuluyor. Sitede "çalışıyor", "ayrılmış", "iş görüşmesine gitmiş" gibi farklı başlıklar yer alıyor. Mesaj yazan kişiler bu gruplara göre konumlandırılıyor. Sitedeki bir diğer mekanizma da acil bilgi ihtiyacına yönelik olarak çalışıyor. Örneğin iş görüşmesine gideceği firma hakkında bilgi edinmek isteyen bir kişi, siteye "X firmasını tanıyan var mı" diye bir mesaj gönderip çok acil bilgi isteyebiliyor. O şirketin çalışanı veya eski çalışanları şirketin ücret politikası, çalışma koşulları, yöneticilerin yaklaşımı veya mülakatta nelere dikkat edilmesi gerektiği gibi şirketin dışarıdan bilinmeyen yönleri hakkında bilgi verebiliyor. Amaç iş dünyasına çekidüzen vermek Bir sonraki aşamanın ise, siteye eklenecek yeni bir özellikle şikayetlerin fotoğraflanarak yayınlanması olacağını söyleyen S.İ, "Pek çok şirket bundan memnun kalmayacak. Ama bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek" diyor. Sitenin aynı zamanda Türkiye'deki genel firma yapısıyla ilgili de fikir verdiğini söyleyen S.İ., "Siteye gelen mesajların çoğunun olumsuz içerikte. Çünkü insanlar iş ortamından ve çalışma koşullarından memnun değiller. Birçok çalışan aynı şeylerden şikayetçi" diye konuşuyor. Oluşturulan platform ile amaçlananın kurumların kendilerine ve çalışanlarına bakışına bir çeki düzen verebilmek olduğunu ifade eden S.İ, amaçlarını çalışanların uğradığı haksızlıklar karşısında sessiz kalmayıp tepki göstermek, çalıştığınız firma hakkındaki görüşlerinizi paylaşmak ve kurumunuzun beğendiğiniz ya da eleştirdiğiniz yönlerini göstererek yeni düzenlemelerin yapılmasını sağlamak şeklinde sıralıyor. S.İ, platformun firmalar için de birlikte çalıştıkları kişilerin düşüncelerini öğrenmek, onların davranış ve eğilimleri hakkında sağlıklı bilgi almak, pazarda nasıl algılandıklarını görebilmek, iş mükemmelliğine ulaşmada eleştiriden yararlanmak ve çözüm üretmek konusunda yeterince cesur olduğunuzu göstermek açısından önemli olduğuna işaret eden S.İ, sitede kurumların gelen eleştiriler karşısında kendilerini savunmaları amacıyla oluşturulan bir bölüm de olduğunu belirtiyor. Şirket çalışanlarının incileri Yalan Rüzgarı Neden mi yalan rüzgarı? Çünkü firma ve kişiler aynı Yalan Rüzgârı'nda olduğu gibi. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Herkes tutturmuş bir yol kafasına göre yürüyor. Kimi maddi olarak sömürüyor firmayı, kimi de içerideki kişilerle ahlaka uymayan davranışlarda bulunuyor. 80 kişilik firmada 70 erkek var ama sadece nüfus kaydında gözüken cinsten. İkiyüzlülük diz boyu. Limited ama merdiven altı çalışan bir firma. Çok iyi müşteri portföyü olmasına rağmen r***** ile işleri yürütüyor. Bu firmanın iğrençliklerini anlatacak sözler bulamıyorum ilgilenen veya tanıyan kişilere o firmadan uzak durmalarını önemle bildiriyorum. Sahte evrakla kalite ödülü almak istediler Özellikle yeni işe başlayacak genç arkadaşlara yazıyorum bu yazıyı dışı büyük içi küçük (yani zihniyeti), hem de çok küçük bu firmaya bir şekilde girip kariyerinize daha başta kıymayın! Tabii az gelişmiş alaturka yönetim tekniklerine özel bir ilginiz, sistemsiz, kaos ortamlarında yaşamaya özel bir gereksinimiz varsa bir lafım yok, o zaman hemen buraya gelin. Ne demek istediğimi şöyle anlatayım; -Eğer outsource ettiğiniz tüm işlerde çalıştığınız firmalara asla zamanında ödeme yapılmayıp alacaklıların bu şekilde inletilmesi nedeniyle hem sürekli mahcup olup hem de sizinle iş yapmak isteyecek pek kimseyi bulamayabiliyorsanız… -EFQM diye kimsenin bilmediği bir kalite ödülünü almak adına Genel Müdür öncülüğünde bir hareketle bütün firma denetim öncesi 3 ay boyunca geçmişe yönelik evraklar düzenleyip, hayali bir takım süreçleri kağıtlara döküp gerçekte olmayan hayali şeyleri olmuş gibi göstermek çabasına girebiliyorsa, -Hiyerarşik yapıda alttaki adamlar patrona kendi üstündeki adamı şikayet edebiliyor, o da şikayet edilen adamın bir üstündeki adama “bu adamı onu bana şikayet eden adamın altına alalım mı” diye sorabiliyorsa... -Mülakata gelen birine başkasının CV'si verilip sonra kişi bakmadan görüşmeye girip bu fark edilince insan kaynaklarının CV'leri kaybettiği anlaşılabiliyorsa... -Masası çok eski olan çalışana senelerce masa almadıklarından adam artık kendi parasıyla masa alınca bunun adına isyan diyerek adamı kovuyorlarsa... -Eğer şirketin sahibi ikide birde bütün çalışanlara kelimeleriyle aynen yazdığı gibi “Bugün moraliniz bozuksa çıkın güneşe bakın, tanrıya dua edin…” diye saçma sapan mailler göndertiyor ve bunu da kendisinde var olan önemli bir bilgelik zannedebiliyorsa, bilin ki siz (.....)'ta çalışıyorsunuz demektir. Bayanlar bu kurumdaki yöneticilere dikkat etsin Görünürde her şey güzel ama kusurları yok değil. (...), oturmuş kurumsal bir kimliğe sahip olan bir firma. Modern denilebilecek bir yapıya sahip ama her şey kusursuz değil. Yönetim sizi sıkabilecek kadar saçma şeyler isteyebilir. Hatta eğer bir bayansanız bu kurumun yöneticilerinden beklenmeyecek davranışlar görebilirsiniz. Personeli saygı çerçevesi dışında azarlıyorlar Tam anlamıyla bir aile şirketi. İstanbul fabrikasında çalışan 450 personelin 400 ünün birbiri ile akraba bağlantısı mevcut. Fabrikada hala atölye mantığı güdülmekte. Yönetim kurulu başkanı satış ve üretim departmanına inip çalışan personeli saygı çerçevesi dışında azarlayabiliyor. Bu sebepten gerek üretim, gerek satış, gerekse muhasebe departmanı çalışanlarında her daim bir gerginlik hakim. Bu yüzden personel sirkülasyonu çok fazla. Çalışma saatleri çok düzensiz, maaşlar çok düşük, resmi tatillerde dahi çalışılıyor. Maaşınızın yüksekliği performansınız ve firma içi yetkiniz ile doğru orantılı değil. Yetkisi sizden düşük ve alt kadronuzda bulunan bir eleman sizden yüksek ücret alabilir. Ne oldum delisi yönetici grubu Parayı bulduktan sonra ne oldum delisi olan yönetici grubu ile yönetilen bir firmada çalışmak istiyorsanız karar sizin. Sözüm ona bir şirketler grubu. Organizasyon firması ama kendilerinin organize olmaktan haberi yok. Şoförlere bile sen bu şirkete ne kattın ki zam istiyorsun diyebilen bir yönetim anlayışı. Bu aralar güç kaybediyor, daha fazla elindekileri kaybetmemek adına basmış maaşlara ama ne yazık ki çok geç. Yeni işe girenler hiçbir şey beklemesin. Az ömürleri kaldı diyorum. 'Sürü' sanma psikolojisi (....), satış danışmanı arıyordu. Görüşmeye çağırıldım, gittim. Grup mülakatına alacaklarını söylediler.CV'ler üzerinden gidilecek güya, fakat ellerinde benim CV’m yok. Bir de yüzsüz yüzsüz "siz emin misiniz bizden görüşme daveti aldığınıza "demezler mi? Grup mülakatın amacı o gruba bir konu verip üzerine tartışmalarını sağlamaktır esasen, fakat (...)'nun grup mülakatı anlayışı bir "sürü" grubuna "peki sen, ya sen" diye soruları peş peşe sıralamakmış meğer. Sorular ise birbirinden saçma."Herkes adını söylesin, sonra aradan karışık soracağım..." Görüşmeye gelenlerin zaten yarısı akraba. Mağaza içi çalışan satış görevlisi kızlardan birinin kız meslek lisesinden arkadaşları belli ki. Mülakata çağırdığı insanların da potansiyel/mevcut birer müşteri olduğunun ayrımına varamamış. Reklamın iyisi kötüsü olmaz mı? Kendileri bilir. REFERANS GAZETESİ