Ankara'yı fena karıştıran tespit

OECD’nin haziranda açıklayacağı Türkiye Raporu’nun taslağı ekonomi yönetimini karıştırdı. Kuruluş, Türkiye hakkında tarihin en ağır tespitlerini yaptı..

Ankara'yı fena karıştıran tespit

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD), haziran ayında açıklayacağı Türkiye Raporu’nun ayrıntıları netleşti. Ekonomi bürokratlarının, “Türk ekonomisi ile ilgili son dönemde hazırlanan en kötü raporlardan birisi” olarak nitelendirilen OECD’nin taslak raporunda, Türkiye’nin vadesi gelen borçları ödemek ve cari açığı kapatmak için 2014 yılında 227 milyar dolarlık dış kaynağa ihtiyacı olduğu kaydedildi. Raporda, siyasi gerilimin Türk ekonomisi için en büyük risk haline geldiği de vurgulandı.

RAPOR RAHATSIZ ETTİ

Uluslararası kuruluşlardan, Türk ekonomisine yönelik olumsuz değerlendirmeler son dönemde artmaya başladı. Taraf'ın haberine göre, Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ardından merkezi Paris’te bulunan OECD, Türk ekonomisi hakkında içinde ağır eleştirilerin yer aldığı bir rapor hazırladı. OECD heyeti taslak raporu tamamladı. Raporun haziran ayı içinde kamuoyuna açıklanması planlanıyor. Ancak rapor açıklanmadan taslak çalışma Ankara’ya ulaştı. Rapor ekonomi yönetimini rahatsız etti. Bunun için, raporda bazı rötuşlar yapılması için lobi faaliyeti yürütülüyor. Halen taslak aşamasında olan ve ekonomi yönetimini rahatsız eden OECD’nin, raporunu ve raporda yer alan değerlendirmeleri ulaşıldı.

GERİLİMLE KIRILGANLIK ARTTI

Raporda, 2013 yılının ikinci yarısından itibaren Türk ekonomisindeki kırılganlıkların artmaya başladığına dikkat çekilerek, bu esnada özellikle siyasi gerilimin bu kırılganlıkların artmasında büyük rol oynadığı kaydedildi. Raporda, cari açığın hâlâ Türkiye’nin en büyük kırılganlık noktası olduğu vurgulandı. Raporda, “30 Nisan 2013- 2 Nisan 2014 tarihleri arasında günlük değerlerine bakıldığında Arjantin, Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika gibi ülkelere kıyasla en fazla değer kaybının yaklaşık yüzde 35 ile Türkiye’de yaşandığı görülmüştür” değerlendirmesine yer verildi.

KAYNAK İHTİYACI 227 MİLYAR

Raporda, büyüme rakamları ve Türkiye’nin borçlanma ihtiyaçları hakkında da değerlendirmelerde bulunuldu. Daha önce büyüme rakamında yüzde 1’lik bir indirime giden OECD, bu büyüme rakamının da riskte olduğunu öne sürdü. OECD, tüketici güven endeksindeki düşüş ile sermaye girişinde yaşanacak sorunlar sonrasında büyüme rakamının daha da aşağıda gerçekleşeceğini iddia etti. Raporda, Türkiye’nin vadesi gelen dış borçları ödemesi ve cari açığı finanse etmesi için 2014’te GSYH’nin yüzde 28’i oranında yani 227 milyar dolarlık bir dış kaynağa ihtiyacı olduğu kaydedildi. Raporda, Döviz kurlarındaki artış ve Ocak 2014’teki vergi artışlarının etkisi ile enflasyon rahatsız edici düzeylerde kalmaya devam edecek” değerlendirmesine de yer verildi.

YÜKSEK FAİZE DESTEK

Öte yandan raporda, Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikasına da destek geldi. Yüksek faiz politikasının kısa vadede büyümeyi olumsuz etkilese de uzun vadede Merkez Bankası’nın kredibiletisinin devam açısından büyük önem taşıdığı kaydedildi.

Hazine garantisi ve teşvikler sakıncalı

Raporda, son dönemde çılgın projelere sağlanan Hazine garantileri hakkında da dolaylı olarak eleştirilere yer verildi. Raporda, “kamu-özel” eliyle yürütülen projelerde, belediyelerin iktisadı teşekküllerinde ve TOKİ’nin yatırımlarında risk unsurları bulunduğu belirtildi. Raporda, “.... Kurallara uymayanının tolere edilmesi, kural bazlı olmayan firmalar arasında ödül ve teşviklerin verilmesinde ayrımcılık riskinin olduğu keyfi bir ortamının oluşmasına sebep olmuştur. Böyle bir ortam doğrudan yabancı yatırım şeklinde gelen firmalar gibi kurumsallaşmış organizasyonlar başta olmak üzere karar vericilerle bağlantısı olmayan firmaların büyümesini engellemektedir...” dendi.
 
HÜSEYİN ÖZAY - TARAF
<< Önceki Haber Ankara'yı fena karıştıran tespit Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER