Trafik
kazası sonrasında pert (tam
hasar-tam ziya) olan
araçlar, az hasarlı veya hasarsız olarak piyasaya sürülüyor. Pert kararı alınan araçların
tamir edildikten sonra satılmasının önünde yasal bir engelin bulunmaması, bu işi yapanların ekmeğine yağ sürüyor.
Bu konuda en büyük suçlu olarak gösterilen
sigorta şirketlerinin üst kuruluşu konumundaki
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bünyesinde
hurda araçlar için bir
havuz var. Pert araçların
motor ve şasi numaraları buraya kaydediliyor. Havuz sadece sigorta şirketlerine
hizmet veriyor. İddialara göre, bazı şirketler pert ilan edildikten sonra tekrar trafiğe çıkan araçlara da
kasko yapıyor. Birlik yöneticileri, 'Hasarsız diye aldık, pert olduğunu öğrendik' şeklinde çok sayıda şikâyet aldıklarını belirtiyor. Makine Mühendisleri Odası'nın, "Bu olayda, eşeği boyayıp satmak deyimi hafif kalır. Dengesi bozulan bir
arabayı alıp hız yapmak kazaya açık davetiyedir." uyarısı da tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu tür araç alım satımı yapanların gerekçesi ise düşündürücü: "Pert olduğunu söylesek kimse almaz."
Bir aracın pert ilan edilmesi için kaza oranları sigorta şirketine göre değişiyor. Yüzde 50 ile 70 arasında hasara uğramışsa eksper raporları doğrultusunda hurdaya çıkarılıyor. Parça ve onarım, aracın kaza tarihindeki sigorta rayicine ulaşıyor veya geçiyorsa araç tam hasarlı olarak kabul ediliyor. Sigorta şirketleri, zararlarını azaltmak için bu araçları satıyor.
Avrupa Birliği ülkelerinde hurdaya giden bu araçlar, Türkiye'de ise tekrar trafiğe çıkarılıyor. Üstelik hasarsız diye satılıyor. Acenteler, kasko bedelini 'hurda belgesi' veya '
trafikten çekme belgesi' getirildikten sonra ödüyor. Sigorta şirketleri, bedelini ödedikten sonra kendi malı olan araçları açık artırma ile satıyor. Satın alanlar, sıfır parça yerine yine trafik kazasına karışmış ve hurdaya ayrılmış araçların sağlam parçalarıyla tamir ediyor.
Hurda belgesi ile satılan aracın tekrar trafiğe çıkması mümkün değil. Trafikten çekme belgeli araçlar ise bir süre sonra yeni ruhsatlarıyla tekrar trafiğe çıkarılıyor. Bu bilgileri teyit eden bir durum İstanbul'da ikamet eden M.S.'nin başından geçti. M.S., geçen Kurban Bayramı'nda
İzmir'den İstanbul'a giderken
Balıkesir yakınlarında kaza geçirdi. Ağır hasar gören 2006
model Opel marka aracını servise bırakıp İstanbul'a döndü. Sigorta şirketi, yaklaşık 10 gün sonra aracın pert olduğunu belirterek kendisine 22 bin YTL ödeneceğini belirtti. Bunun için rehin varsa kaldırması ve trafikten çekme belgesi alması istendi. Bu belgeleri götüren araç sahibine 12 bin yeni lira ödeyen sigorta şirketi, kalan kısmını alması için aracı sattığı firmaya yönlendirdi. Firmadan, kalan 10 bin yeni lirasını alan sürücü, bir süre sonra
ikinci el otomobil almak için internette araştırma yaparken parasını aldığı firmanın sitesinde hasarlı aracının satıldığını gördü. Satış ilanında araba için verilen bilgilerin tamamı kendi aracı ile aynıydı. Aradaki tek fark, hasarsız olduğunun belirtilmesiydi. www.trafik.gov.tr'den yaptığı sorgulamada, 2006 model aracın 22
Mayıs 2007 tarihinde trafiğe çıktığını gördü. İzmir plakalı olarak trafiğe çıkan aracı daha sonra Muğla'dan bir vatandaş satın aldı. Aracın motor ve şase numaraları birbirini tutuyor. Pert araç
satışında farklı yöntemler kullanılarak alıcının hasar bilgisine ulaşmasının önüne geçiliyor. Bunun için ikinci kez trafiğe çıkarılan arabanın kolay satılması için kaydı çoğunlukla kadınların üzerine yapılıyor. Bu tür araç alım satımı yapan bir firmanın yetkilisi M.G., "Sigorta şirketleri zararlarını azaltmak için bu araçları satıyor. Bu sürdüğü müddetçe pertli araçların hasarsız veya az hasarlı olarak tekrar satılmasının önüne geçilemez." diyor. İzmir'deki Hasarlı Oto şirketinin sahibi Azim Ertek de, "Sigorta şirketleri bu arabaları satmazsa piyasada pert araç olmaz." ifadesini kullanıyor. Ertek, ihaleyle aldıkları pert araçlardan hasarı az olanları tamir ettiklerini, fazla hasarlı olanları tamircilere sattıklarını belirtiyor. Türkiye'nin her yerinden bu tür arabaları alıp sattıklarını anlatan Ertek, şunları aktarıyor: "Sattığımız araçta bir problem varsa alan kişiye söyleriz. Bizim satış yerimiz zaten pert araçların yeri. Araç yapıldıktan sonra alan kişiye söylenmemişse bir hatadır. Alan kişi de servise baktırmamakla hata etmiştir." Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nin genel sekreteri Erhan Tunçay, pert araçlarla ilgili uygulamaların Kara Taşıtları Kasko Sigortası Kanunu çerçevesinde yapıldığını kaydediyor. Vatandaşlardan 'Hasarsız veya az hasarlı diye aldık, pert çıktı' şeklinde eleştiriler aldıklarını ifade eden Tunçay, "Bu durum alıcı ile satıcı arasındaki bir ihtilaftır." değerlendirmesini yapıyor.
'Eşeği boyayıp satmaktan farksız'
Kaza sonrası tam hasarlı (pert) raporu verilen arabaların bir şekilde trafiğe çıkarılması 'kazaya davetiye' olarak nitelendiriliyor. Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin genel sekreteri Kazım Umdular, yasal gözüken alım-satımda tüketicinin açıkça kandırıldığı görüşünde. Satışı, eşeği boyayarak satmaya benzeten Umdular, uygulamanın hırsızlığı ve kaçak araba girişini
teşvik ettiğini ifade ediyor. "Ciddi kaza geçirmiş bir aracın tekrar trafiğe çıkması çok riskli. Denge yapısı bozulan bu tip araçların hız yapması çok tehlikeli." uyarısında bulunan Umdular'a göre hurdaya ayrılmış veya pert edilmiş araçların motor ve şase numaraları çalıntı arabalara işleniyor. Umdular, bu durumun ancak uzman kişilerin kontrolü sonucunda anlaşılabildiğini dile getiriyor. Hurdaya ayırma belgesini
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesindeki muayene istasyonları veriyor. İkinci el oto satışları son üç yıla kadar hızlı bir yükselişle sıfır kilometre araba satışlarının 4 katına kadar ulaşmıştı. Ancak bankaların ve otomotiv şirketlerinin cazip
kredi paketleri ikinci elde satışları 2005 ve 2006'da düşürdü. Pek çok oto galerisi
kepenk indirmek zorunda kalırken, pazarın internete kayacağı belirtiliyor.
ZAMAN