Automotivİst Kongresi'ne katılan
Sanayi Bakanı Nihat
Ergün,
firma temsilcilerinden uluslararası
marka çıkarmalarını talep etti. Ergün, "
Devrim ve
Anadol kötü kampanyalarla yok edildi. Ancak bugün hiçbir şekilde böyle bir duruma izin vermeyiz." dedi.
Otomotiv sektörünün geride kalan 11 ay içinde 610 binin üzerinde iç
pazar satışının yanı sıra
üretim ve ihracatta yakaladığı
büyüme Türkiye'nin bir otomobil markası geliştirmesi beklentilerini yeniden gündeme getirdi. Sanayi ve
Ticaret Bakanı
Nihat Ergün, İstanbul'da katıldığı
Automotivİst kongresinde Türkiye'nin otomotivde geldiği konumda en önemli eksiğinin uluslararası bir marka geliştirme olduğunu belirterek, "Devrim ve Anadol gibi iki proje olumsuz kampanyalarla boğulmuş, yok edilmiş. Bugün hiçbir şekilde böyle bir duruma izin vermeyiz. Anadol'un halen bir marka olarak şahlandırılabileceğini düşünüyorum. Bugün şartlar uygun hale geliyor. Önemli olan, katma değeri Türkiye'ye gelecek bir markanın oluşmasıdır. Bunu ister bir marka çıkar kendisi yapar, ister birlikte bir araya gelerek yaparsınız." dedi.
Dünya otomotivinde önemli bir süreç yaşandığını, üretimin Batı'dan Doğu'ya, bilinen teknolojilerden çevreci teknolojilere kaydığını kaydeden Bakan Ergün, yeni bir yarışın başladığına dikkat çekti. Türkiye'nin bu süreci iyi yönetmesi halinde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağına dikkat çeken Ergün, "Otomotiv
Strateji Belgesi de aslında kendi marka ve
tasarımlarımızı geliştirme gayretidir. Bugün üniversitelerde otomotiv mühendisliği diye bir bölüm kuruluyor. Bunların ötesinde tasarım, teknoloji geliştirme, kalite artışı gözle görülür şekilde öne çıkıyor." diye konuştu. Türkiye'nin 5 yıl içinde yıllık bir milyon otomobil satışına
imza atacağını kaydeden Ergün, elektrikli
araçlarla ilgili
yerli üretimi
destek adına 81 il müdürlüğü için alacakları araçların bir bölümünün
elektrikli araç olmasına karar verdiklerini de açıkladı. Bakan Ergün'ün marka geliştirme teklifini ilk değerlendirenlerden biri olan Tofaş CEO'su Ali Pandır, uluslararası bir otomobil markası geliştirmek için iç pazarın bir milyon adetin üzerine çıkması gerektiğini söyledi. Bir markanın uluslararası düzeyde başarılı olması için kendi pazarında 300-350 binli satış rakamlarına çıkması gerektiğini anlatan Pandır, "Bununla da bitmiyor. En az 10 yıl
Avrupa'da, ABD ve Japonya'da, Çin'de yıllık 50 milyon dolar
tanıtım bütçesi ayırmanız gerekiyor. Yani tüm yatırım dışında bir milyar dolar marka oluşturma bedelini göze almak lazım. Türkiye'de 1960'ta Devrim'i oluştururken milli idealler ön plandaydı. Bugün uluslararası bir marka oluşturmanın amacı daha rasyonel sonuçlara; fikri mülkiyet haklarının, katma değerinin Türkiye'de kalmasına bakıyor." diye konuştu.
Otomotiv Sanayi Derneği Başkanı Kudret Önen ise yerli marka geliştirme teklifine "Sayın Bakan çok doğru söylüyor. Pazarı bugünkünün iki katına çıkardığımızda, yerli marka geliştirmenin de yolunu açmış olacağız. Pazarı iki katına çıkarmak için çalışmalara başlamalıyız." şeklinde
cevap verdi.
Mustafa Koç: Sektör krizde rüştünü ispatladı
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin otomotivde gelişmiş altyapısı ve mevzuatıyla, her büyüklükteki yatırımı yapabilecek kapasitede olduğunu söyledi.
Teknoloji,
Ar-Ge ve
maliyet yapısıyla
bölge ülkelerine göre ciddi bir
rekabet avantajına sahip olduğumuzu kaydeden Koç, gelişmiş yan sanayi ve tecrübeli
işgücü gibi diğer kuvvetli avantajları da devreye sokarak, otomotivi küresel piyasaların en önde gelen oyuncularından biri haline getirmemek için hiçbir neden olmadığını belirtti.
"Sektörün dünya genelinde bu yılı toplam yaklaşık 70 milyon
araç satışı ile kapatması bekleniyor. 2014 yılında bu rakamın 90 milyona çıkacağı tahmin ediliyor." tespitinde bulunan Koç, Türk otomotiv sektörünün krizde zorlu bir sınav verdiğini ve rüştünü ispatladığını belirtti. Mustafa Koç, otomotiv tarihinin en önemli dönüm noktasında bulunduklarını, endüstrinin yeniden şekillendiğini belirterek 2011'in sektör açısından son derece önem arz ettiğini söyledi. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi
teşvik edecek uygulamaların ve
vergi desteğinin sektöre ivme kazandıracağını ifade eden Koç, "Amaç çevreyi korumak ise, bu kapsamda, sadece elektrikli araçlara değil, tüm çevreci araçlara sağlanacak destekler sektörün önünü daha da açacaktır. 2010 yılında Avrupa'nın gelişen tek otomotiv pazarı olan Türkiye'nin uluslararası arenadaki gücünün artacağına olan inancımı bir kez daha yineliyorum." dedi.
Elektrikli otomobiller konusuna da değinen Koç, Avrupa ve ABD'de henüz kafalardaki soru işaretlerini giderici çözümler bulunmadığını, şimdilik öncelikli çözümün
hibrit araçlar olduğunu belirtti.