AB Başkanı'nın önderliğinde
Euro Bölgesi için ortak bir
yönetim kararı alan iki lider, ortak tahvil Eurobond'lara gerek olmadığı hususunda uzlaştı. Ayrıca 440 milyar Euro'luk
Avrupa Finansal İstikrar Fonu da genişlemeyecek.
Sarkozy, "İki
ülke Euro'yu korumada kesinlikle kararlı." derken Merkel, "
Euro Bölgesi yeni bir safhaya giriyor." ifadesini kullandı.
Küresel piyasaların kilitlendiği
Almanya Başbakanı
Angela Merkel-
Fransa Cumhurbaşkanı
Nicolas Sarkozy zirvesi dün yapıldı. Sarkozy, düzenlenen ortak basın toplantısında, Fransa ve Almanya'nın eylül ayında finansal işlemler
vergisi önereceğini söyledi. "İki ülke Euro'yu korumada kesinlikle kararlı.'' diyen Sarkozy, ayrıca AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy'un başkanlığında Euro Bölgesi
ekonomik konseyi kurulmasını istediklerini ifade etti.
Kamu borçlarını ve
bütçe açıklarını azaltmayı hedeflediklerini söyleyen Sarkozy, kendisi ve Merkel'in Euro Bölgesi üyelerinin tamamının finansman dengesini taahhüt etmesini ve bu taahhüdü 2012 yaz dönemine kadar anayasalarına yazmasını
teklif ettiğini de ifade etti. Sarkozy, "Biz kesinlikle Euro'yu savunacağımızı, Almanya ve Fransa'nın Avrupa'da özel sorumluluklar üstleneceğini ve bu konuların tamamında tam bir görüş birliğine sahip olduğunu ifade etmek istiyoruz.'' diye konuştu. Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun (
EFSF) yeteri kadar büyük olduğunu belirten Sarkozy, Euro Bölgesi ortak tahvili Eurobond'lar konusunda Merkel ile görüş birliği içinde olduğunu, Eurobond'ların kamu borçlarının kontrolünde işe yaramayacağını ifade etti.
Almanya Başbakanı Merkel ise Fransa ve Almanya'nın Euro'yu güçlendirmede kararlı olduğunu, ekonomik bağları güçlendirmede güçlü Euro'ya ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Finansal işlemler vergisine ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Merkel, AB yapısal fonlarının büyümeyi desteklemeye odaklanması gerektiğini kaydetti. "Euro Bölgesi yeni bir safhaya giriyor.'' diyen Merkel, Euro Bölgesi liderlerinin piyasalarının güvenini kazanmak için durmaksızın çalışacağını bildirdi. "Eurobond'ların şu anda yardımcı olmayacağını'' ifade eden Merkel, Avrupalı liderlerin borç krizini çözmek için formüle etmeye başladıkları politikalar üzerinde 'adım adım' çalışmaları gerektiğini vurguladı.
"Avrupa'nın henüz son çareye başvurduğunu düşünmüyorum ve bu sorunu tek bir bing-bang politikasıyla çözebileceğimizi sanmıyorum.'' diye konuşan Merkel, Almanya ve Fransa'nın Euro'ya güveni yeniden inşa etmeyi amaçladığını sözlerine ekledi. Zirve öncesi Almanya'nın önde gelen iş grupları ortak Euro Bölgesi tahvili ihracını destekleyen bir açıklama yaparak, Başbakan Angela Merkel üzerindeki baskıyı artırmışlardı. Avrupa
Merkez Bankası da (ECB), krizin yayılmasını önlemek amacıyla geçen hafta 22 milyar Euro'luk
İtalya ve
İspanya tahvil alımı yapmıştı. Uzmanların çoğu, bu tür önlemlerin sadece zaman kazandıracağını, halbuki ortak tahvil ihracının üyelerin uygun
faizlerle krediye erişmelerini sağlayarak, Euro Bölgesi'nin inatçı borç krizinin çözümünü kolaylaştıracağı görüşünde. Fakat bu adımın Almanya'nın borçlanma maliyetlerini artıracağını ve Euro Bölgesi'nin
Yunanistan gibi zayıf üyelerinin, reform yapma hevesini zayıflatacağını düşünen Merkel, Eurobond adı verilen ortak tahvillerin ihracı fikrine karşı çıkıyor.
İSPANYA VE YUNANİSTAN'DA FAİZ DÜŞTÜ
Bu arada İspanya ve Yunanistan'ın borçlanma
faiz oranı düştü. Yunanistan
Borçlanma Ajansı, dün düzenlediği 3 ay vadeli
bono ihalesinde 1,3 milyar Euro borçlandı. Yaklaşık üç kat talebin geldiği ihalede ortalama faiz oranı yüzde 4,50'ye geriledi. İspanya da 12 ve 18 ay vadeli tahvil ihalelerinde 5,7 milyar Euro borçlandı. Yaklaşık iki kat talebin geldiği 12 ay vadeli tahvil ihalesinde ortalama getiri oranı yüzde 3,34'e, üç kat talebin geldiği 18 ay vadeli tahvil ihalesinde ise ortalama faiz oranı 3,59'a geriledi.