Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan, Türkiye'nin mali disiplini daha çok
vergi alarak değil harcamalara dikkat ederek, daha verimli kaynak kullanımını planlayarak ve güveni sağlayıp
faiz ödemelerini düşürerek yaptığını söyledi.
Babacan,
TBMM Genel Kurulunda, 2012 bütçesinin görüşmelerinde yaptığı konuşmada, özellikle Avrupa'nın
ekonomik açıdan zor günler geçirdiğini, hem bankaların hem devletlerin aynı anda sallantıda olduğu dönemin yakın tarihte görülmediğini ifade etti.
Sorunun temelinin kamu maliyesi ve bankacılık alanlarında olduğunu, Türkiye'nin bu iki alanda da güçlü olduğunu belirten Babacan, 2009 yılında Türkiye'nin krizden nispeten az etkilenmesinin ve hızlı çıkışının da bu sayede gerçekleştiğini kaydetti.
Babacan, Türkiye'de sorunların çözümü için gerektiği zaman korkmadan adım atabilen ve o gün için doğru neyse bunları yapabilen bir
iktidar olduğunu dile getirdi.
Avrupa'da şu anda sorun yaşayan ülkelerin 2009 krizinde yanlış kararlar aldığını belirten Babacan, Türkiye'de büyümenin temel kaynağının özel
sektör olduğunu ifade etti. Ekonomiye ilişkin bazı rakamlar veren Babacan, Türkiye'de bu olumlu gelişmelere rağmen cari açık rakamlarının da yükseldiğini ve bunu dikkatle takip etiklerini söyledi.
Kamu maliyesinde sıkı duruşun süreceğini, makro ihtiyati tedbirleri gerektiği zaman alınacağını, para politikalarını yine şartlara göre
Merkez Bankasının uygulamaya devam edeceğini belirten Babacan, ''Burada dikkat etmemiz gereken konu; bir yandan cari açığın
kontrol altında tutulması öte yandan da Türkiye'nin bir resesyon dönemine düşmesini engellemektir. Bu iki riskli alan arasında doğru politikaları
tercih etmek ve bu iki alan arasında dengeli tutum izlemek son derece önemli olacaktır'' dedi.
2012 yılında enflasyon rakamının, yıl sonu hedefi olan yüzde beşle uyumlu bir patika içerisinde devam etmesini beklediklerini kaydeden Babacan, Türkiye'nin 15 AB üyesi ülkeden daha düşük bir risk pirimine sahip olduğunu anımsattı.
2002 ve 2009 yıllarında Türkiye'nin toplam vergi tahsilatının GSYİH'ye oranının yüzde 24.6,
OECD ülkelerinin ortalamasının ise yüzde 34.1 olduğunu bildiren Babacan, ''Biz mali disiplini daha çok vergi alarak değil harcamalarımıza dikkat ederek, daha verimli kaynak kullanımını planlayarak ve güveni sağlayıp faiz ödemelerini düşürerek yaptık'' dedi.
-Sesiz ama etkin-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın ''Medeniyetler İttifakı Konferansı'' dolayısıyla Genel Kurulda bulunamadığını aktaran Babacan,
terörle mücadelede güzel bir eş güdümün olduğunu ve çalışmaların belki sessiz ama etkin şekilde yürüdüğünü söyledi.
Terörle mücadelede entegre bir strateji uygulamanın, kapsamlı ve çok boyutlu yaklaşımın temel esas olduğunu belirten Babacan, ''Sadece tek yönden baktığımızda başarı elde etmek mümkün değildir'' dedi.
Güvenlik kuvvetlerinin operasyonlarının en etkili şekilde yürüdüğünü ve yürütüleceğini dile getiren Babacan ''Burada asla bir zafiyet, rehavet söz konusu değildir, olmayacaktır'' diye konuştu.
Terörle mücadelenin diplomatik boyutunun da asla
ihmal edilmemesi gerektiğini dile getiren Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Temel hak ve özgürlükler alanını hızla genişletmeye devam ediyoruz. Terör olsun ya da olmasın, bu zaten bizim temel görevimizdir. Çalışmalarımızı aynı kararlılıkla devam ettireceğiz. İnsanların özgürlüklerini doyasıya yaşaması, bu konuda dünyanın en ileri standartlarına ulaşmak temel hedeflerimizden birisidir. Ülkemizde demokrasinin daha da ilerlemesi için her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz. Türkiye'nin gerçek anlamda hukuk devleti olması için reformlarımıza devam edeceğiz. Güney
doğu ve doğu bölgesine alt yapı yatırımlarına devam edeceğiz. Özel sektörü ve tarımı
desteklemeye devam edeceğiz. Tüm bunlar örgütün istismar zeminini zayıflatan, ortadan kaldıracak önemli adımlardır.
Terörle mücadele gerçekten hükümetimizin en önemli konularından bir tanesi. Çok boyutlu ve çok yönlü bir strateji yürüttük ve burada da önemli başarılar elde ettik. Bugün örgütün içine düştüğü durum, kendi içine yaşadığı sıkıntılar, artık içeride ve dışarda destek zemininin hızla eriyip yok olması, örgütü bir çaresizliğe, bıkkınlığa hızla sürüklenmekte. Varlık sebebi olarak iddia ettiği şeyler, meşruiyet zemini, dış destek zemini tamamen eriyip gitmekte. Bu mücadelede kararlıyız ve en iyi şekilde mücadele edeceğiz.''
Babacan, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının başına Murat Özçelik'in getirilmesiyle ilgili en ufak soru işaretinin olmadığını, Müsteşarlığın görevlerini en iyi şekilde yerine getireceğini söyledi.
-Foto muhabirlerinin ''gönlünü aldı''-
CHP Grup
Başkanvekili Muharrem İnce, kısa söz talebinde bulunarak, bu sabaha karşı yaptığı konuşmadan foto muhabirlerinin alınganlık gösterdiğini belirtti.
İnce, ''Resimlerin altına 'uyudular' yerine '18 saatin sonunda yoruldular, uyudular' yazsalar daha iyi olur. Bu foto muhabirlerinin değil bunu yazanların suçu belki de. Aslında bizimle beraber onlar da çalışıyordu. Çalışanların arasına onları dahil etmedim. Onların da gönlünü almak istedim'' diye konuştu.
AA