Bakan
Taner Yıldız, ''Bunun şekli bir üst kurul şeklinde mi olur, bağımsız bir otorite şeklinde mi olur buna karar vereceğiz'' dedi.
Bakan Yıldız, A.A muhabirine yaptığı açıklamada,
Türkiye'nin nükleer enerji alanındaki çalışmalarının çok önemli olduğunu vurgularken, bu konuda bir kurumsallaşma olması gerektiğini, insan kaynakları, donanımı, işletimi gibi her unsurunun oluşturulması ve doğru bir yapılandırmanın sağlanması gerektiğini kaydetti.
Piyasada ister özel
sektör eliyle, isterse kamu eliyle yapılan bütün
nükleer santrallerinin bir güvenlik testinden geçmesi gerektiğini anlatan Yıldız, güvenlikle ilgili kararı bağımsız bir kurulun, bir otoritenin verdiğini, Türkiye'de de bir otoritenin kurulması gerektiğini ifade etti.
Bunun şeklinin bir üst kurul şeklinde mi, bağımsız bir otorite şeklinde mi olacağına karar vereceklerini ifade eden Yıldız,
nükleer enerjinin konusunun bir kültür olduğunu,bunun her yönüyle ele alınması gerektiğini belirtti.
Nükleer enerjide 500-600 megavat kurulu gücün bile Uluslararası Atom
Enerjisi Kurumu açısından nükleer güç santrali anlamına geldiğini anlatan Yıldız, bu şekilde bakıldığında Türkiye'nin kuracağı ünitelerin de aslında 4 nükleer santral anlamına geldiğini bunun da Türkiye'nin hedeflerinin son derece büyük ve kapsamlı olduğunu gösterdiğini belirtti.
-KARADENİZ'DEKİ PETROL ARAMA ÇALIŞMALARI-
ABD'li
Exxon Mobil ve Rus Rosneft şirketlerinin, Kara
deniz'de petrol ve
doğalgaz
arama çalışmaları için imzaladığı anlaşmaya da değinen Yıldız, ekonomilerin globalleştiği bir ortamda, petrol ve doğal gaz piyasalarının da birer global piyasa olduğunu söyledi.
Exxon Mobil'in derin deniz aramacılığında ciddi birikimleri olan, enerjide dünyanın en önemli şirketlerinden biri olduğunu belirten Yıldız, şunları kaydetti:
''İki şirket arasındaki bu anlaşmayı ben
Karadeniz adına bir kazanım olarak görüyorum. Exxon Mobil Karadeniz'de petrol olduğuna inanıyor. Bu Türkiye açısından da
ümit verici bir durum. Exxon Mobil'in yalnızca Karadeniz için yaptırdığı bir
platform var. O da geliyor. Şu anda
Güney Kore'den çıktı.
Mart ayında Türkiye'de olacak. Uluslararası aktörlerin Karadeniz'e gelmiş olmasını bir kazanım olarak görüyorum.''
-SERBEST TÜKETİCİ LİMİTLERİ-
Serbest
tüketici limitlerine ilişkin olarak da EPDK'nın bu limiti 100 bin kilovatsaatten 30 bin kilovatsaate çektiğini hatırlatan Yıldız, burada ideal yapının konutlara varıncaya kadar tüketicilerin, tedarikçilerini seçebilme hakkına sahip olması olduğunu söyledi.
Bu değişimin piyasada sıhhatli bir şekilde yapılması için serbest tüketici limitlerinin tedricen azaltılan bir şekilde yapılandığını ifade eden Yıldız, ''serbest tüketici limitlerinin 100 bin kilovatsaatten, 30 bin kilovatsaate düşmesi piyasanın daha çok serbestleştiğini daha çok liberaLleştiğinin bir göstergesidir. Daha rekabetçi bir ortama üreticiler girecektir'' dedi.
Bundan dağıtım şirketlerinin nasıl etkileneceğinin sorulması üzerine, Yıldız, dağıtım şirketlerinde aynı zamanda toptan
satış lisansı almış olanların, ticaretinin bu anlamda etkilenmeyeceğini, rekabetlerinin artacağını ifade etti.
Yıldız, ''dağıtım şirketleri iyi hizmetle bunu telafi ederler, bizim istediğimiz dağıtım şirketlerinin bu performansı göstermeleridir. Muhasebelerini ayrıştırma kaydıyla toptan şirketlerle dağıtım şirketleri bu piyasanın içindeki temel aktörlerden olacaktır'' diye konuştu.
AA