Bakan Ömer
Dinçer, ''Mutlaka sosyal güvenlik
primlerini ve genel sağlık
sigortası ile ilgili primleri vaktinde ödesinler. Çünkü eğer vaktinde öderlerse, sosyal güvenlik primlerinde 5 puan
indirim yapıyor ve böylece onlara bizim yüklediğimiz primlerin toplam maliyeti üzerinden yüzde 17
teşvik ediyoruz, yüzde 17 iade ediyoruz'' dedi.
Dinçer,
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından her sektörden çalışan ile çevre esnafını buluşturmak üzere ilki Ümraniye'deki İMES
Organize Sanayi Sitesi içinde kurulan ''Emek Kafe''nin açılışını gerçekleştirdi.
Dinçer, açılışta yaptığı konuşmada, devletin gücünün vatandaşlara tek başına
hizmet vermeye yetmediğini, başka ayaklara da ihtiyaç bulunduğunu vurgulayarak, örneğin
İŞKUR'un Türkiye'de yaklaşık 23 milyon 500 bin çalışabilen insanın hepsine hizmet üretmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Bu nedenle tüm belediyeleri birer İŞKUR ofisi gibi değerlendirme çalışması yaptıklarını, bunun sonucunda 782 belediye ile
protokol imzalayarak personelini eğittiklerini, bu belediyelerin birer İŞKUR ofisi gibi hizmet vermeye başladığını anlatan Dinçer, bu da yeterli olmayınca Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Fonunda çalışanları da eğittiklerini, onların da İŞKUR ofisi gibi çalışmaya başladıklarını vurguladı.
Ömer Dinçer, ''Emek Kafeler, çalışanların sadece gelip çay içtiği,
iletişim kurduğu, belki arkadaşlarıyla iş dışında görüşmek için fırsat bulduğu bir yer değil, aynı zamanda istihdamla,
işçi hakları ve çalışma konularıyla ilgili haklarını öğrenme yeri olarak görülmelidir. Burası işçilerin haklarını öğrenecekleri bir yer olmalıdır. Aynı zamanda çalışanların, ustaların, her
emek sahibinin gelip sorunlarını anlatacağı bir merkez olarak da görülebilir'' diye konuştu.
Dinçer, bu kafelerde işçilerin ortaya koyacakları sorunların mutlaka kendilerine ulaştırılacağını ve onların da kendilerine gelen sorunlarla ilgili tedbirleri ortaya koyacaklarını kaydetti.
Dinçer, 2000'li yıllardan sonra Türkiye'nin iş kanununu değiştirdiklerini, çok
modern ve çağdaş bir iş kanunu oluşturduklarını ancak bu değişikliklerin işçilere ve kamuoyuna tam ulaşamadığını düşündüğünü söyledi. Dinçer, çalışma hayatı ile ilgili alınan yeni kararlar, çalışma hayatının kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar ve kendilerine verilen yeni hak ve fırsatlar konularında çalışanların bilgilenemediğini aktardı.
Dinçer, bu kafeler aracılığıyla işçileri hem hakları, hem de yenilikler konusunda bilgilendireceklerini belirtti.
İşçilerin en büyük güvencesinin kendilerine olan güven ve mesleki kabiliyetleri olduğunun altını çizen Dinçer, artık çalışma hayatında bir dinamizm yaşandığını, teknolojinin geliştiğini, buna bağlı olarak da insanların yeni kabiliyetler geliştirmek zorunda olduklarını söyledi.
''Devlette, belediyede çalışırsam iş garantimiz var. Oraya bir yere kapağı attık mı bundan sonrası artık düşünülecek bir husus değil'' düşüncesinin çok basit ve yüzeysel olduğunu vurgulayan Dinçer, devlette veya belediyelerde bile olsa artık ''Ne iş olsa yaparım'' diyenlere çok fazla ekmek olmadığını bildirdi.
İş bulmak için mesleki kabiliyet olması gerektiğini, bu amaçla da İŞKUR'un mesleki eğitim programlarına ağırlık verdiğini anımsatan Dinçer, 2009'da 167 bin kişiye meslek öğrettiklerini ve bu kişilerin yüzde 23'üne iş bulduklarını, geçen yıl ise yaklaşık 162 bin insana mesleki eğitim verdiklerini onların da yüzde 24-25'ine iş bulduklarını ve bu yıl 400 bin civarında kişiye eğitim vermeyi planladıklarını kaydetti.
-''İŞVERENLER KAÇAK ÇALIŞTIRMASIN''-
Ömer Dinçer, meslek lisesinde okuyanlar ile İŞKUR'dan eğitim alanların staj döneminde
sağlık sigortası primlerini devletin ödediğini, çalışmaya başlamaları durumunda ise meslek lisesi mezunlarının 2 yıl, İŞKUR'dan eğitim alanların 6 ay süreyle sosyal güvenlik primlerinin işveren payını yine devletin ödediğini belirtti. Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
İşverenlerimiz kim olursa olsun çalıştırdıklarını
kayıt altına alsınlar, kaçak çalıştırmasınlar. Mutlaka sosyal güvenlik primlerini ve genel sağlık sigortası ile ilgili primleri vaktinde ödesinler. Çünkü eğer vaktinde öderlerse, sosyal güvenlik primlerinde 5 puan indirim yapıyor ve böylece onlara bizim yüklediğimiz primlerin toplam maliyeti üzerinden yüzde 17 teşvik ediyoruz, yüzde 17 iade ediyoruz. Ayrıca onları kayıt altına almalarının hayati önem sahip olduğunu ve onların hakkı olduğunu da unutmamalıyız. Onlara prim ödersek ve kayıt altına alırsak bir iş
kazası ve meslek hastalığı durumunda bu kez biz yanlarında olacağız. Şayet işveren primlerini ödemezse ve yanlarında çalışanlardan biri bir gün bir kaza geçirir veya meslek hastalığına yakalanırsa onun karşılığı olarak ödeyeceği bedel çok ağır olur. Bazen esnaf bunu ödeyemeyecek duruma düşer. Bu primleri ödemek, hem kendinizi, hem işinizi, hem de işçinizi korumak için çok önemli bir tasarruftur.''
-''TORBA YASA''NIN GETİRDİKLERİ-
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Dinçer, ''Torba Yasa''nın çalışanlarla yaptığı toplantılarda işçilerin kendilerine ilettiği sorunların çözümlerine yönelik hazırlandığını ifade etti.
''Torba Yasa''nın işverenin prim borçlarıyla ilgili bir
düzenleme yaptığına dikkati çeken Dinçer,
kriz, ya da farklı gerekçelerle primlerini ödemeyenlerin olduğunu belirtti.
Önceden sosyal güvenlik primlerinin cezalarının çok ağır olduğunu, yüzde 26-30 civarında bir prim cezasının söz konusu olduğunu anımsatan Dinçer, ekonominin iyileştiğini, şimdi sosyal güvenlik primleriyle alakalı birtakım iyileştirmeler, cezaların hafiflediği bir durum ortaya koymaya başladıklarını söyledi.
Dinçer esnafa seslenerek, ''Bir af yok, siz bize ödemeniz gereken primleri mutlaka ödemelisiniz. Çünkü o primler sizin paranız değil, işçimizin hakkı. Bunu vermek zorundaydınız ama
ihmal ettiniz, veremediniz, orada bir af yok. O parayı mutlaka sizden alacağız ama bunu alırken çok yüksek cezaları düşürüyoruz. Sadece enflasyon oranında alacağımız paranın reel değerini koruyarak sizden tahsil edeceğiz. Bir de 3 yıla yakın süreyle 18 taksitle ödeme imkanı getiriyor. Lütfen bundan yararlanın. Hem siz borçlarınızdan kurtulun, hem işçilerimizin primleri vaktinde ödenmiş olsun, hem de onların
emeklilik için bir fırsatları olsun, hem de biz daha etkin götürecek bir kaynağa sahip olalım'' diye konuştu.
Dinçer, ''Torba Yasa''da özellikle esnafa
Bağkur primleri ile geçmişe dönük borçlanma imkanı da verdiklerini, böylece prim ödeme gün sayılarını daha
erken doldurulabileceklerini belirtti.
''Torba Yasa'' ile eve temizliğe giden kadınlara da kolaylık getirildiğine dikkati çeken Dinçer, isteğe bağlı sigorta imkanı olmasına rağmen eskiden 9 bin gün üzerinden sigortalı olma ve 30 gün üzerinden prim yatırmak zorunda olan bu kesime yeni kanunla 7 bin 200 prim günü doldurarak emekli olma ve 18 gün üzerinden prim yatırma imkanını getirdiklerini vurguladı.
Ömer Dinçer, ''Torba Yasa'' ile kadın ve
gençlerin istihdamına da teşvik verdiklerini anlatarak, 18-29 yaş arası gençlerin 3 yıl süreyle sosyal güvenlik primlerinin işveren payını yine hükümetin ödeyeceğini aktardı.
Dinçer, bu kanunla yine arabası olmayan şoförlere, amatör sporculara, amatör sanatçılara, tarım işçilerine, geçici olarak çalışanlara, sık sık iş değiştirenlere de yeni imkan ve fırsatlar hazırladıklarını sözlerine ekledi.
-''EMEK KAFE''LER-
AK Parti İstanbul İl Başkanı
Aziz Babuşcu da iş gücü ve genç emekçilerin bir araya geleceği ''Emek Kafeler''in ikincisini Merter'deki Keresteciler Sitesi içinde açacaklarını dile getirerek, bu kafeler aracılığıyla istihdam gücüyle daha yakın temas içinde olmak ve ilişki zeminini oluşturmak istediklerini söyledi.
Babuşcu, bu kafelerin işçilerin sabah, öğle arası ve iş çıkışında oturup çayını ve kahvesini içebileceği, arkadaşlarıyla sohbet edebileceği, isterse internete girebileceği mekanlar olarak hizmet vereceğini ifade ederek, kafelerde çalışanların sorunlarını da dile getireceğini, ara sıra
bakan ve milletvekillerinin gelip çalışanlarla sohbet edeceğini belirtti.
Konuşmaların ardından Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Dinçer ile Aziz Babuşcu, birlikte kurdele keserek ilk ''Emek Kafe''nin açılışını gerçekleştirdi.
Dinçer ve Babuşcu, daha sonra kafenin içinde vatandaşlarla çay içip
simit yedi.