Yazıcı, TÜRK-İŞ
yönetim kurulu üyeleri ile TEKEL
işçilerinin sorununu görüşmek üzere Baş
bakanlık Yeni Bina'da yaptıkları toplantının ardından,
Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçer ile birlikte açıklamalarda bulundu.
TEKEL işçilerinin bundan sonraki süreçte nasıl istihdam edileceklerini enine boyuna uzmanlarla birlikte ele aldıklarını ve detaylı bir çalışma yaptıklarını ifade eden Yazıcı, konuyu hukuksal açıdan ve mali imkanlar çerçevesinde değerlendirdiklerini bildirdi.
Bakan Yazıcı, ''Sonuçta
özelleştirme ve iş yerlerinin kapatılması sonucu açıkta kalmış olan çalışanların 4/C kapsamında istihdam edilmelerinin en adil, en doğru yöntem olduğu konusunda karar vardık'' diye konuştu.
Perşembe gününden bu yana yaptıkları çalışmalar sonucu soruna çözüm konusunda, TÜRK-İŞ yöneticilerinin, 4/C
uygulamasında 4/B prosedürüne uygun iyileştirme önerilerini önemli ölçüde dikkate aldıklarını bildiren Yazıcı, 4/C'ye ilişkin en yoğun eleştirinin bu kapsamdakilere çalışmış olmalarına rağmen
ikramiye alamayacaklarına ilişkin
düzenleme olduğunu belirtti.
Bakan Yazıcı, şunları kaydetti:
''Yaptığımız çalışma neticesinde bugün TÜRK-İŞ Genel Başkanı
Mustafa Kumlu ve arkadaşlarına 4/C statüsünde çalışanların çalıştıkları süreler dikkate alınmak suretiyle her bir yıl karşılığı 4/B'de çalışmakta olanlara yapılan iş sonu ödemesi ismi altında
emekli oldukları takdirde bir ödeme yapılacağını, buna ilişkin düzenleme yapacağımızı
kararnameye bunu derç edeceğimizi söyledik. Buna ilave olarak yine geçenlerde Sayın Çalışma Bakanımız tarafından açıklanmıştı. 4/C statüsündekilerin ücretlerini yüzde 25-30 dolayında artırdık. Ayrıca çalıştıkları yıllık izinlerini çalıştıkları her ay için 2 güne ve yıllık çalışma süresini de 10 aydan 11 aya çıkardık. Böylece yıllık izin hakları 22 güne çıkmış oldu.
Ayrıca bir şey daha önerdik; TEKEL'deki işçiler 17 ilde kümelenmiş bulunmaktadır. Bu arkadaşlarımızı 4/C statüsünde istihdam ederken imkanlar ölçüsünde halen çalıştıkları illerde kamu kuruluşlarına ve civar illerde istihdam edeceğimizi söyledik. Ama maalesef arkadaşlarımız kabul etmediler. Israrla, TEKEL işçilerinin kadrolu işçi olarak kamu kuruluşlarında istihdam edilmeleri şeklindeki önerilerini tekrarladılar. Hatta '1500 TL önerseniz dahi 4/C statüsünün kabul edilemeyeceği' şeklinde ifadeleri oldu.''
-''BU SADECE TEKEL İŞÇİLERİNİN SORUNU DEĞİL''-
Devlet Bakanı Yazıcı, bu sorunun sadece TEKEL işçilerinin sorunu olmadığını vurgulayarak halen 4/C statüsünde çalışan 17 bin 500 işçi bulunduğunu bildirdi.
10 bin civarında TEKEL işçisi ayrıca özelleştirmesi yapılan ŞEKER fabrikalarından gelecek işçilerle bu sene bu şekilde 4/C ile istihdam edilmesi gereken 15 bin işçi bulunduğunu anlatan Yazıcı, geleceğe yönelik özelleştirmelerle 25 bin kişilik bir grubun da bu sayılara ilave olacağını söyledi.
Yazıcı, ''Tüm bunları birlikte değerlendirdiğimizde imkanlarımız ölçüsünde çok iyi bir pozisyon sağladığımız inancındayım'' dedi.
Okuduğu bir mülakatta
mesai mevhumuna bağlı olmadan çalıştırıldıklarına yönelik ifadeler kullanıldığını anlatan Yazıcı, böyle bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını belirtti.
Yazıcı, 4/C statüsündekilerin günlük ve haftalık çalışma sürelerinin belli olduğunu,
insan hakları ve çalışma hukuka aykırı bir durumun söz olmadığını vurguladı.
TEKEL işçilerinin sorununun bugünün sorunu olmadığını, özelleştirmelerin yıllardır yapıldığını dile getiren Yazıcı, özellikle 2004 yılına kadar özelleştirme sonucu işsiz kalanların istihdamının söz konusu olmadığına dikkati çekti.
Yazıcı, 4/C'nin emekliliğini hak eden işçilerin bu hakka kavuşabilmesi için üretilmiş bir formül olduğunu kaydetti.
Devlet Bakanı Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugün 'aç açık hakkımızı arıyoruz, sokaktayız' diyen arkadaşlarımız orada bulundukları zaman bile maaşlarını aldılar ve iki yıl boyunca ücretleri ödenmiştir. Bugün 4/C statüsünü kabul edemeyeceklerini beyan ediyorlar. Bugün itibariyle TEKEL'de çalıştıkları süre içerisinde hak ettikleri kıdem ve ihbar tazminatlarının tamamı hesaplarına yatırılmıştır. Bunun toplamı 350 milyon lira ve ortalama olarak TEKEL işçisinin eline geçen para 41 bin liradır. Konu ile ilgili detaylı açıklamayı büyük bir ihtimalle Sayın Başbakanımız yarınki grup toplantısında yapacaklardır. Biz hiç bir vatandaşımızı aç açık bırakmayız, sokağa terk etmeyiz.
Türkiye'nin sorunlarını çözerek yolumuza devam ediyoruz. Nemaları ödedik. KEY ödentilerini ödüyoruz. Özelleştirmeler sonucu açığa düşmüş işçilerimizin sorununa da çözüm çabası içindeyiz.''
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Bugün saat 15.00 itibariyle bütün TEKEL çalışanlarının hesaplarına kıdem tazminatları aktarıldı. Bana gelen bilgiye göre bir blokaj söz konusu değildir'' dedi.
Devlet Bakanı
Hayati Yazıcı,
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Ömer Dinçer, TÜRK-İŞ yetkilileriyle yaptıkları görüşmenin ardından
Başbakanlık Yeni Bina'da
basın toplantısı düzenlediler.
''TEKEL işçileri isterlerse işlerini kaybetmiyorlar'' diyen Maliye Bakanı Şimşek, şöyle devam etti:
''Tekrar kamuya alınıyorlar. Yani hepsini tekrar kamuda yerleştiriyoruz. Kendi ücretlerini Ocak ayında yaptığımız düzenlemeyle yüzde 26-29 oranlarında arttırdık. Bugün TEKEL işçileri isterlerse 770 lira ile 940 lira arasında bir maaşla kamuya alınabilirler. Ücretsiz izinleri yılda 22 güne çıkartılıyor. Bu çok önemli. Kendilerine kıdem tazminatını da önerdik. Aslında 4-C'nin mahiyetini çok köklü bir şekilde iyileştirdik. Bundan birkaç ay önce 4-C ile ilgili gündeme gelen bütün hususları aslında biz hükümet olarak iyileştirdik ve kendilerine sunduk. Olaya bu çerçevede bakılmasında büyük fayda görüyorum.
Türkiye'de daha önce de söyledim en az 3-3,5 milyon vatandaşımız bugün itibariyle işsiz. En az 3 milyon vatandaşımız asgari ücretle çalışıyor. Bugün bu verdiğimiz paralarda 72,5 milyonun hakkı var. Devlet olarak olaya tabii ki işçilerin perspektifinden bakıyoruz. Ama aynı zamanda
vergi mükellefleri açısından da bakıyoruz. Vatandaşın parasının doğru bir şekilde kullanılması perspektifiyle de bakıyoruz. Yaptığımız iyileştirmeler ortada. Gerçekten bugünün Türkiye şartlarında çok önemli kazanımlar sunuyoruz. Bütün 4-C kapsamındaki çalışanlarımıza tabii ki buna TEKEL de dahil olmak üzere.''
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer de 4-C'nin hukuki statüsüyle ilgili bilgiler verdi.
Dinçer, ''4-C konusunda sanki çalışanların haklarını korumayan bir düzenleymiş gibi bir intiba ortaya çıkıyor. Son verilen kararla birlikte aslında 4-C'nin şartlarında oldukça iyileştirmeler yapıldı ve böylece neredeyse 4-B'ye yakın
sözleşmeli personel imkanları kendilerine sunuldu'' diye konuştu.
-TEKEL İŞÇİLERİNE 1 AY SÜRE-
Bakanlar, yaptıkları açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladılar.
Devlet Bakanı Yazıcı, ''TÜRK-İŞ yönetimi neyi kabul etmedi?'' sorusuna, ''O beyanların arkasında farklı düşünceler olabilir. Ben o detaya girmiyorum. Ama bizim muhataplarımız başlangıçta bize '4-C şartları ağır, çalışanlar hizmetleri sonunda herhangi bir tazminat alamıyorlar. Bu büyük bir haksızlık' diyorlardı. Daha sonra da 'bunlar kamuda kadrolu işçi olsunlar' demeye başladılar. Biz 4-C şartlarını onların eleştirdiği, talep ettiği gibi Başbakanımızın da özellikle talimatları doğrultusunda iyileştirdik. Bu iyileştirmeler kabul görmedi. Biz bu iyileştirmelere ilişkin Bakanlar Kurulu'nun görüşlerini bir kararnameye dönüştürüyoruz. Sanırım yarın ya da ertesi gün Resmi Gazete'de yayımlanacak. Özellikle TEKEL işçilerine ve onların ailelerine sesleniyorum. 1 ay başvuru süreleri var. Havuza başvurmaları için kendilerine verilen 1 ay süre var. O süreyi kaçırmasınlar. Çünkü gerçekten önemli ölçüde bir iyileştirme var. Hatta 4-B'ye yaklaştırılmış bir uygulama'' yanıtını verdi.
-''SANIRIM BUNU TAKDİR EDİP DEĞERLENDİRECEKLERDİR''-
Hayati Yazıcı, ''Uzlaşma çıkmadı. İşçiler
açlık grevine gidecek. Bundan sonra ne olacak?'' sorusu üzerine, ''Henüz öyle bir şey yok. Bütün bu olup bitenleri kamuoyu bilmiyordu. Belki işçilerin de bir çoğu bilmiyordu. Olup bitenleri, hükümetin önerdiklerini dikkate aldıklarında önemli ölçüde iyileştirmelerin olduğunu görecekler. Sanırım bunu takdir edip değerlendireceklerdir'' dedi.
''TEKEL işçileri için gelinen son nokta bu mudur? Bundan sonra herhangi bir temas, görüşme olmayacak mı? Bir grev kararı da var. Bu grev kararında bir geri adım söz konusu olacak mı? Size söylenen bir şey var mı?'' sorusu üzerine, ''
Hayır o konuya girmedik. Biz bugün sadece Perşembe günü başlamış olan
müzakereleri ele aldık. Müzakereler de kesilmemişti. Hep gündemdeydi bu konu. Ama Perşembe gününden bu yana biraz daha özel olarak gündeme geldi. Özel görevlendirmeler oldu. Sadece bu konu üzerinde ne öneriyoruzun sonuçları üzerinde konuştuk. Arkadaşlarımızı da iki defa davet ettik. Ayrılırken de açıklamalarını yaptılar'' diye konuştu.
Bakan Yazıcı, ''Sizin söylediğiniz son şey bu mudur?'' denilmesi üzerine, ''Elbette. Biz yapabileceğimizi kararnameye dönüştürüyoruz. Kararname yayımlandığında daha net olarak göreceksiniz'' şeklinde konuştu.
Maliye Bakanı Şimşek de ''
Tazminatların ödendiğini söylediniz. Sanırım özelleştirmenin kasasından çıktı ama aldığımız duyum bir blokaj olduğu. Hesaplarında para olmadığı yönünde. Bu konuya bir açıklık getirebilir misiniz?'' sorusuna, ''Bugün saat 15.00 itibariyle bütün TEKEL çalışanlarının hesaplarına kıdem tazminatları aktarıldı. Bana gelen bilgiye göre bir blokaj söz konusu değildir'' cevabını verdi.
CANLI İZLEDİNİZ