Denizde lüfer biterken hamsi, mezgit, istavrit ve
palamut nesli tehlikede....
Yanlış avlanma ve
kirlilik gibi faktörlerin etkisiyle toplam
üretim yüzde 20 azaldı. Düşen çinekop ve sarıkanatın sayısı, büyüğü lüferi de yüzde 81 azaltıp 4 bin tona düşürdü.
Tüketim artarken, uzmanlara göre istavrit, mezgit ve hamside de sıkıntı yaşanacak. Bu gidişle 10 yıl sonra balığın yüzde 80'inin çiftlikten karşılanacağı belirtiliyor.
İklim değişikliği, denizlerin kirliliği ve en önemlisi de yanlış avlanmalar nedeniyle sayıları azalan çinekop ve sarıkanat, ailenin en büyük üyesi lüferin neredeyse neslini tüketti.
TÜİK verilerine göre 2002 yılında 25 bin ton olan lüferin avlanma miktarı, 2010'da yüzde 81 azalarak 4 bin 744'e düştü. Tüm türlerde her beş
balıktan biri artık yok.
Tüketimin beş yılda 5 kilodan, 8.5 kiloya çıktığı
Türkiye'de uzmanlar, önümüzdeki dönemde istavrit, mezgit ve hamside sıkıntı yaşanacağını belirtiyor. Denizlerdeki balık arzının azalması, son günlerde
Metro Toptancı Marketleri'nin sarıkanat ve çinekop satmayacağını açıklamasıyla yeniden gündeme geldi.
1 Eylül'de bitecek av yasağıyla denize açılacak
balıkçılar, geçtiğimiz yıl toplam 399 bin 656 ton balık avladılar.
Bu rakam, 2002'de 493 bin 446 tondu.
İstanbul Üniversitesi
Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Ünsal, denizlerde kirliliğin çok uzun süredir devam ettiğini belirterek, küresel
ısınma ile Türkiye kara sularında olmayan balık ve canlıların gelmeye başlamasının da balık türlerini tehlikeye soktuğunu söyledi.
KOTA KONULMALI
En önemli sorunun avlanma olduğunu ifade eden Ünsal, şöyle devam etti: “Balıkların en az bir kez yumurtlamasına izin vermek gerekir. Biz her yıl
Tarım Bakanlığı'na avlanabilecek balık boylarını bildiriyoruz.
Ama buna balıkçı uymuyor; denetim ya pıl mı yor.” AB'de balıkçılara
kota verildiğini ifade eden Ünsal, bunun Türkiye'de de yapılması gerektiğini ifade etti. Birkaç yıl sonra başka bazı türlerin de yok olacağına değinen Ünsal, şöyle devam etti:
“Avlanacak hamsilerin en az 9.510 santim olması gerek. Böyle giderse 10-15 yıl değil, sadece birkaç yıl içinde istavrit ve mezgit de yiyemeyeceğiz.
Kalkan, palamut, kılıç balığı ve orkinos da tükenmek üzere. Bilimsel araştırma yapmak için bile barbun ve tekir bulamıyoruz. Türlerin nesli tükenmediği sürece, uygun ortam olduğunda nesiller kendilerini yeniliyor ve popülasyonlarını rahatlıkta artırabiliyor.”
HAMSİ AZALINCA ÇAÇANIN NÜFUSU ARTIŞ GÖSTERDİ
TÜİK verilerine göre 2002'de 2 bin 50 tondan 2010'da 57 bin 23 tona çıkan çaça, yüzde 2.681'lik artışla en fazla çoğalan balık. Bu durumu Prof. Ünsal, şöyle açıklıyor:
“Çaça, hamsiye benzer
küçük bir balıktır. Türkiye'de hamsi
tercih edildiği için ve diğer denizlerden gelen küçük canlılar, hamsi yumurtalarını yediği için, hamsiyle aynı şekilde beslenen bu balık, nüfusunu artırma şansı buldu.
Ancak Avrupa'da çok sevilen çaça, artık Türkiye'de de tercih edilmeye başlandı. Eğer yanlış avlanma sürerse önümüzdeki dönemde sayısının azalacağına şüphe yok.”
100 TON BALIK ALIYORDUK
Metro Genel Müdürü
Kubilay Özerkan, Türkiye'de oluşan hassasiyet nedeniyle sarıkanat ve çinekop satmayı bıraktıklarını söyledi. “Yılda 1.5 milyon liralık 80-100 ton
civarında çinekop ve sarıkanat alıyorduk” diye konuşan Özerkan, 1 Eylül'den önce bu kararı alarak, yaklaşan av sezonunda müşterilerini de bilinçlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Denizin kalitesinin bozulduğuna da dikkat çeken Özerkan, “10 sene sonra yediğimiz balıkların yüzde 80'inin kültür balığı olacağı belirtiliyor. Kalkanda da hassasiyet göstereceğiz.
Sadece avlanma değil denizlerdeki civa oranları da artıyor. Bununla ilgili olarak hazırlanıyoruz; önümüzdeki dönemde yeni bir kampanyamız daha olacak” dedi.