El Baradei ''
Türkiye bugün kuramsal ve teknolojik meseleler ile karşı karşıya. Kurum olarak Türkiye'ye
destek vermeye hazırız'' dedi.
El Baradei, Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu'nda (
TAEK) düzenlenen toplantıda ''
Nükleer Enerji: Değişen Manzara'' başlıklı bir konuşma yaptı.
El Baradei, geçen 50 yılda
nükleer enerjinin rolünün küresel çapta geliştiğini belirterek, bunda
ekonomik performans, diğer enerji kaynaklarına ulaşabilme, nükleer güvenlik ve teknolojisinde görülen gelişmeleri gösterdi.
Türkiye'nin nükleer enerjiye olan ilgisinin 1960'lı yıllara kadar uzandığını, bazı dönemlerde
nükleer santral projelerinin ciddi ciddi ele alındığını belirten El Baradei, Türkiye'nin bu konuda önemli bilgi ve insan gücüne sahip olduğunu bildirdi.
El Baradei, Türkiye'de hükümetin nükleer enerji programını ilan etmesinin kendisi açısından bir
sürpriz olmadığını kaydetti.
Küresel düzeyde bugün dünyada 30 ülkede 441 adet nükleer enerji reaktörünün faaliyet gösterdiğini ifade eden El Baradei, bu santralların toplam enerji kapasitesinin 370 gigawat olduğunu, dünya elektrik üretiminin yüzde 16'sını karşıladığını belirtti.
Nükleer santrallerin bugüne kadar gelişmiş ülkelerde yoğunlaşmasına karşın durumun yavaş yavaş değiştiğini halen inşa halinde bulunan 27 nükleer santralın 16'sının gelişmekte olan ülkelerde yer aldığını hatırlattı.
-CHERNOBYL NÜKLEER SANTRAL KAZASI-
Chernobyl nükleer santral kazasının birçok insanın ölmesine, binlercesinin sağlık sorunları ile boğuşmasına neden olduğunu ve önemli çevresel ve sosyal etkilerinin olduğunu hatırlatan El Baradei, bu kazanın ironik bir biçimde nükleer enerji santrallerinin güvenliğine yönelik bakış açılarında önemli değişimler getirdiğini bildirdi.
Bu çerçevede oluşturulan uluslararası güvenlik kültürünün son 20 yıldır etkin bir şekilde kullanıldığını, güvenlik kültürünün en üst seviyeye çıkarıldığını belirten El Baradei, diğer enerji kaynaklarında olduğu üzere nükleer enerjinin mutlak güvenlik vermediğini, bazı risklerinin olduğunu söyledi.
Nükleer enerjinin diğer enerji kaynaklarına oranla
temiz bir enerji kaynağı olduğunu,
sera gazı etkisi göstermediğini ifade eden El Baradei, nükleer santral için alt yapısal sorunların giderilmesi gerektiğini, bu çerçevede ''ne kadar zaman gerekiyor? Ne kadar ihtiyacın var? Sonuca ulaşmak için öngörülen zaman nedir? Kendi kaynaklarıyla mı yoksa uluslararası destek alacak mı?'' sorularının yanıtlanması gerektiğini bildirdi.
Nükleer enerji konusunda her ülkenin kendi kararını kendisinin verdiğini, kurumun istenildiğinde
teknik desteğini verdiğini belirten El Baradei, programın her aşamasının, ciddi bir şekilde planlamalarının yapılması gerektiğini vurguladı.
-''
UAEK TÜRKİYE'Yİ DESTEKLEDİ''-
Nükleer enerji konusunda gelişmekte olan ülkelerin kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle dış desteğe ihtiyacı olduğunu belirten El Baradei, uzun yıllar boyunca kurumun Türkiye'yi hem desteklediğini hem de birikiminden yararlandığını bildirdi.
Son 5 yıl boyunca Türkiye'nin kurumdan, çeşitli alanlarda teknik destek aldığını kaydeden El Baradei, Türkiye'nin nükleer enerji konusunda uluslararası çeşitli konvansiyonlara
imza attığını kaydetti.
Uluslararası
Atom Enerjisi Kurumu'nun yürüttüğü bir diğer programın da nükleer enerji konusunda kamuoyunun bilgisinin yükseltilmesi olduğunu, Türkiye'nin bu program içinde aktif bir şekilde yer aldığını ifade eden El Baradei, ''Türkiye, düzenleyici bir çerçevenin oluşturulmasında IAEA'nın kilometre taşlarını yerine getirdi. Buna karşın çevre, atık meselesi gibi birtakım alanlarda ilave kilometre taşlarına gerek var'' dedi