Erdoğan,
finans sektörünü dürüst davranmamakla ve
kriz fırsatçılığı yapmakla suçladı ve BDDK'nın gerekli işlemleri yapacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Uluslararası
Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından Devlet Konukevi'nde verdiği
protokol resepsiyonuna katıldı. Resepsiyona;
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Nazım Ekren,
Hayati Yazıcı, Devlet Bakanları
Mehmet Şimşek ve Kürşat
Tüzmen,
Sanayi ve
Ticaret Bakanı Zafer
Çağlayan,
Dışişleri Bakanı ve
Başmüzakereci Ali
Babacan, DP Genel Başkanı
Süleyman Soylu ve çok sayıda
işadamı katıldı.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, göreve geldikten sonra kamu ve özel sektörün yatırım ortamını iyileştirmesi konusunda tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalıştıklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, bu süreçte YASED'in birikimlerinden ziyadesi ile yararlandıklarını; küresel
sermayeyi Türkiye'ye daha fazla nasıl getirebilirizin gayreti içinde olduklarını kaydetti. Son 6 yılda uluslararası yatırım çekmek için çok gayret ettiklerini işaret eden Erdoğan, dünya genelinde uluslararası yatırımın 2006 yılında 1 trilyon 411 milyar dolara, 2007 yılında 1 trilyon 833 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Türkiye'nin bu pastadan aldığı payın 22 milyar dolar olduğunu vurgulayan Erdoğan, 1970'li yıllarda Türkiye'nin uluslarası yatırımlardan 100 milyon dolar, 1980'larda 200 milyon dolar, daha sonraki dönemlerde 800 milyar dolara çıktığını kaydetti.
Yatırım ortamını iyileştirdiklerini ve engelleri kaldırdıklarının altını çizen Erdoğan, Türkiye'nin 2006'da 20 milyar dolar, 2007'de 22 milyar dolar olduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası sermeyeden 2002 yılında aldığı payın binde 2 olduğunu; şu anda ise bu rakamın binde 12 olduğunu ifade etti.
Erdoğan, Türkiye'nin
yabancı sermaye çekme konusunda dünya genelinde 22. sırada olduğunu ifade etti. 2008-2010 yatırım eğilimlerinde Türkiye'nin ilk 15
ülke arasında kaldığını söyleyen Erdoğan, küresel krizin uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 10 azalmasını sağlayacağı yönünde beklenti olduğunu söyledi.
Erdoğan, milletçe elele vererek krizi fırsata çevireceklerini kaydetti. Erdoğan, Türkiye'ye bu yıl aşması için gayret gösterdiklerini kaydetti. Erdoğan,
Körfez ülkelerinden yeni yatırımlar beklediklerini kaydetti.
Erdoğan, IMF bir a
kreditasyon kurumu olduğunu; dünya piyasalarında yer almak için bu kuruma ihtiyaç olduğunu belirtti. Erdoğan, IMF ile ilişkiler olmazsa küresel sermayenin Türkiye'nin semtine uğramayacağını ifade eden Erdoğan, "IMF'den krediyi hangi şartlar alıyorsunuz önemli olan o..." dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında finans sektörünü sert bir dille eleştirerek, kriz fırsatçılığı yapmakla suçladı. Erdoğan, Türkiye'de krizin etkilerini artırmak için finans çevreleri ve sosyal taraflarla toplantılar yaptıklarını belirterek, "Hükümetten sihirli reçete beklemek, süreci tribünden izlemek doğru olmaz. Kriz yoktu. Geçen yılın kari 11.7 milyar dolar. Kriz yaşandığı anda bu yılın karı 11 milyar dolar. Peki finans sektörü niçin kredi çağırmaya başladı. Niçin
faiz oranı ile oynamaya başladı. Peki bu adil mi? Bu dürüstlük mü? Böyle bir uluslararası krizi ranta, fırsata dönüştürmek değil mi?" dedi.
Erdoğan, ellerindeki fırsatı
halk için, KOBİ'ler ve reel sektör için kullanacaklarını belirterek, "
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu yakın takibe alacak. Ülkemizi hep beraber kalkındıracağız. Hep beraber mutlu olacağız. Bu rakamlarda finans sektörünün ne kadar sağlam bir yapıya kavuştuğunu gösteriyor." dedi.
Finans sektörüne seslenen Erdoğan, "Finans sektörü senden kredi alanlar olduğu sürece varsın. Sen reel sektörü yok farz edemezsin. Senin ona ihtiyacın var. Tabii onun da sana ihtiyacı var. Burada görüyorsun ki kıvranıyor. Kıvranıyorken bir tekmede sen atıyorsun. Kriz fırsatçılarına izin vermeceğiz. Aynı gemide yol alıyoruz. Bu krizi birileri için değil hepimiz için fırsata dönüştürmeliyiz." şeklinde konuştu.
CİHAN