Yer seçiminde
Kocaeli Milletvekili olmasının etkisi olduğu iddia edilse de
Ergün, “En avantajlı ilin
İstanbul, en uygun yerin
Gebze” olması nedeniyle
tercih edildiğini vurguladı. Ergün,
Ankara ve
İzmir’in ise sonraki adımlar olacağını açıkladı.
TÜRKİYE’deki
bilişim şirketlerinin
Ar-Ge, eğitim ve teknoloji merkezlerini bir
çatı altında toplayacak Bilişim Vadisi’nin Gebze’de Muallimköy’de kurulacağı açıklanmasına karşın, yer konusundaki tartışmalar bitmedi. Özellikle Ankaralı ve İzmirli işadamları Bilişim Vadisi’nin kendi illerine kurulmasını isterken, aralarındaki
rekabet de yoğunlaştı. Daha geçen ay Ankara
Sanayi Odası yönetimi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret ederek bu konuda
destek ararken, İzmir
Ticaret Odası da, yanına İzmir
Ekonomi Üniversitesi ve İzmir Ticaret Odası’nı alarak “Biz hazırız” mesajı verdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek ise, “
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kocaeli’li olduğu için Bilişim Vadisi’ni oraya kurmak istiyor ama bu çok yanlış” diyerek konuya farklı bir bakış açısı kazandırdı.
Başbakan da benimsedi
Bütün bunlara karşın Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Muallimköy konusunda kararlı olduklarını açıkladı. Bu konudaki tartışmalara son noktayı koyan Ergün, ancak çalışmaların burası ile sınırlı kalmayacağını vurgulayarak Ankaralılar’ın ve İzmirliler’in isteklerine de yeşil ışık yaktı. Başbakan
Tayyip Erdoğan da Sanayi Bakanlığı’nın bu konudaki planında karar kıldı. Bilişim Vadisi konusunda sorularımızı yanıtlayan Nihat Ergün, bu işe bir yerden başlanması gerektiğini söylerken, bu yerin de
Marmara Bölgesi olacağını vurguladı.
“Bilişim sektöründeki bir
takım büyük unsurları da
Türkiye’ye taşıyabilmemiz lazım. Bunun için de bilişim sektörünün yoğunluğuna göre bir
düzenleme yapmamız gerekiyor” diyen Nihat Ergün, “En kuvvetli
aday İstanbul’du” hatırlatmasına şu yanıtı verdi: “2008’den bu yana yapılan çalışma ve hazırlanan raporlarda şunu gördük ki, bilişim sektörü bir yerde başlayan öbür yerlerde devam eden bir nitelik taşımakta. Başlangıç noktasının
Marmara Bölgesi olması gerekiyor. Şu il, bu il değil yani. Bilişim il bazında düşünülecek olursa İstanbul’un avantajlarına hiçbir ilin yaklaşması mümkün değildir. Yani en avantajlı il İstanbul’dur.”
En uygun yer Gebze
Ergün, sözünü ettiği bu avantajlara karşın neden İstanbul’un seçilmediğini ise şöyle açıkladı: “İstanbul’da Bilişim Vadisi’nin kurulabilmesi için yeterli büyüklükte alan bulunmaması ve bu sektörün potansiyel olarak yoğunluğunun da İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde olması nedeniyle, kurulacak ilk Bilişim Vadisi’nin bu bölgede yer alması gerekliliği ortaya çıktı. Dolayısıyla ileri teknoloji alanında bir enstitünün burada bulunması ve İstanbul’a yakınlığı nedeniyle en uygun yer olması açısından Gebze bölgesi tercih edildi. İkinci adımın İç
Anadolu Bölgesi’nde, üçüncü adımın Ege Bölgesi’nde atılması gerekiyor. Bunlar birbirini takip eden adımlar olacak.”
Bu yıl altyapı tamamlanır
KOCAELİ Milletvekili oluşunun yer seçiminde etkili olduğu iddialarına karşılık Nihat Ergün, Gebze’nin neden seçildiğini şöyle anlattı: “Bu bölgeye bir bütün halinde baktığınızda toplam değerler itibariyle, bilişim sektörünün yoğunluğu itibariyle, kullanıldığı alan itibariyle en yoğun alanın bu bölgede olduğunu görüyoruz. Burada bir
arazi çalışması başlatılmıştı. Muallimköy’de Gebze Yüksek
Teknoloji Enstitüsüne tahsis edilmiş olan 4 bin dönümlük bir arazi var. Bu bölgede Bilişim Vadisi’nin ilk etabı kuruluyor. Burası stratejik bir yer. Hem İstanbul, hem Kocaeli hem
Yalova, hem
Bursa hem de
Adapazarı olarak hepsini birarada değerlerdirilmeli.
Körfez köprüsünün hemen yanından geçtiği, Bursa - İzmir otobanın da yanında 4 bin dönümlük bir alan.”
Ankara ve İzmir’de teknik çalışma başladı
NİHAT Ergün, Gebze’den sonra atılacak adımlarla ilgili şu bilgileri verdi:
Şimdi biz Marmara Bölgesi’ndeki adımı atıyoruz. Bu arada İç Anadolu Bölgesi’ndeki adımı da hazırlıyoruz, Ege bölgesindeki adımı da hazırlıyoruz. Bunlar birbirini izleyen adımlar şeklinde, birbiriyle entegre çalışan sistemler olacak.
Ama İç Anadolu Bölgesi’nde de merkez Ankara olacak. Çünkü Ankara, bu konuda İç Anadolu Bölgesinin avantajlara sahip olan ili, aynı zamanda potansiyeli yüksek bir ili.
Ege Bölgesi’nde de büyük ihtimalle bu İzmir civarında olacaktır. İzmir’de de buna uygun alanlar var. Birbirini izleyen bir çalışma olarak bunu sürdürüyoruz. Bunu iller düzeyinde düşünmedik.
Analizler açısından da iller düzeyinde düşünmedik. Sektörel açıdan baktık, bilişim potansiyeli açısından baktık ve ilk nerede başlarsa çok fonksiyonel olur açısından baktık. Tabi bunlar, sektörel paydaşlarla birlikte de
analiz edildi.
Bu yıl içerisinde biz Muallimköy’deki Bilişim Vadisi’nin altyapısını tamamlarız. Bu arada Ankara ve İzmir’le alakalı da diğer teknik çalışmaları sürdüreceğiz.
Bazı firmalar faaliyete başlar
ÇALIŞMALARA hızla başlanacağını belirten Nihat Ergün, “2011 yılı içerisinde biz Muallimköy’deki Bilişim Vadisinin altyapısını tamamlarız. 2011 yılında onun alt yapısını hazırlayıp bilişim firmalarından bir kısmının orada başlamasını temin ederiz” dedi.
Bizim gençler çok avantajlı
NİHAT Ergün, “Türkiye’nin geç kaldığı yorumları yapılıyor, sizce Türkiye’nin bu alandaki şansı nedir” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bilişim sektörü Türkiye’nin önümüzdeki dönem için önem verdiği en önemli sektörlerden birisi. Dolayısıyla Türkiye’nin genç nüfusu ve bilişimin artık hem bilgi teknolojileri olarak hem
iletişim teknolojileri olarak bütün sanayi kollarının içindeki en önemli unsur olması nedeniyle Türkiye buna ciddi manada önem veriyor. Vermesi de gerekiyor. Üstelik bizim
yazılımcılarımız mesela Hindistan’daki yazılımcılara göre bizim aynı düzeydeki bir yazılımcımızın yazılım kalitesi daha yüksek. Yani bizim genç kuşaklarımız, bilişimde aslında dünyanın bir çok yerine göre daha avantajlı bir noktadalar.”
HÜRRİYET