Bir de Yargının yavaş işlemesi mağdur etti

LC Waikiki'nin Leyla Zana'ya satıldığının iddia edildiği ve vatandaşların boykota çağrıldığı mailler sebebiyle şirketin satışları düştü.

Bir de Yargının yavaş işlemesi mağdur etti

Firmanın Leyla Zana'ya satıldığı yönündeki gerçek dışı iddia, markanın satışlarında gerilemeye yol açtı. İftiraya uğraşan şirketlerin yargıdaki mücadelesi de başka bir mağduriyeti beraberinde getiriyor. Davalar 3-4 yıl sürdüğü için mailleri durdurmak mümkün olmuyor. Türkiye Bilişim Derneği Hukuk Çalışma Grubu Başkanı avukat Mehmet Ali Köksal, hakim ve savcıların bilişimle ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığını, bunun da dava sürecini uzattığını belirtiyor. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Ali Murad Kızıltaş da, adaletin gecikmesinden şikayetçi. Yargının hızlı davranıp suçluları teslim etmesi gerektiğini kaydediyor. LC Waikiki'nin patronu Vahap Küçük ise "Bu olayın peşini bırakmayacağız. Umarım soruşturma bir an önce tamamlanır." diyor. LC Waikiki hakkında internet ortamında dolaşan mail, sanal iftiranın şirketlere verdiği zararı bir kez daha gündeme getirdi. Elektronik postada, LC Waikiki'nin DTP Milletvekili Leyla Zana'ya satıldığı iddia ediliyor ve markanın ürünlerini protesto çağrısı yapılıyordu. Kısa sürede binlerce kişiye ulaşan mail sebebiyle markanın satışlarında gerileme gözlendi. Şirket, yalan bilgiyi yayanların tespiti için savcılığa suç duyurusunda bulundu. LC Waikiki'nin patronu Vahap Küçük, internet ortamında daha önce de bu tür karalama kampanyalarına maruz kaldıklarını belirtiyor. 2001 krizinde 'LC Waikiki batıyor' söylentilerinin yayıldığını, sözde Ermeni soykırımıyla ilgili tartışmaların yoğunlaştığı dönemde de Fransız markası olarak lanse edilip ürünlerinin boykot listesine konulduğunu vurgulayan Küçük, "Maalesef sanal ortamdaki asılsız iddialar fısıltı gibi hızla yayılıyor. Bu son olayın peşini bırakmayacağız. Asılsız bilgileri içeren e-postaları daha önce işten ayrılan birisinin göndermiş olabileceği gibi farklı ihtimaller üzerinde duruluyor..." şeklinde konuşuyor. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Ali Murad Kızıltaş, yargının hızlı davranıp suçluları yakalamasını istedi. Markanın sahibi Tema Mağazacılık, 10 fabrika ve 180 mağazasında toplam 9 bin kişiyi istihdam ediyor. 130 milyon dolar ihracat ile önemli tekstil üreticileri arasında yer alıyor. 10 yıl önce Tema Mağazacılık tarafından satın alınan ve Türk markası olarak hizmet veren LC Waikiki'nin yüzde 97'si Malatyalı Küçük ve Kısacık aileleri ile Safranbolulu Dizdar ailesine ait. Benzer bir iftira kampanyasıyla Bandırma kökenli Gross Marketler zinciri karşı karşıya kaldı. Şirketin satışları, 21 Ekim'de çıkarılan 'Zana dedikodusu' sebebiyle yüzde 40 düştü. İddiaları yalanlayan firma, broşür basarak şirketin ortaklık yapısını kamuoyuna duyurdu. Gross Market Genel Müdürü Zeri Ersin, söylentilerin, ticari rakipleri tarafından ortaya çıkarıldığı görüşünde. Aynı içerikli kampanya ile karşı karşıya kalan Bursa'nın yerel market zinciri Şeypa'nın da satışlarında düşüş gözlendi. Türkiye Bilişim Derneği Hukuk Çalışma Grubu Başkanı avukat Mehmet Ali Köksal, normal hayatta kulaktan dolma bilgilerin yayılma oranının düşük olduğunu, ancak internetin yüz binlerce kişiye ulaşması sebebiyle sanal ortamda saldırıya maruz kalanların mağduriyetinin daha yüksek olduğunu ifade ediyor. Köksal, karalama kampanyasının yayıldığı on binlerce e-posta arasından, ilk suçluyu bulmanın kolay bir iş olmadığına dikkat çekiyor. Şirketlerin ticari itibarını zedeleyici mail ve siteler arttığını belirten avukat Muammer Ketizmen de internette bu tür mailleri gönderen ve yayanların teknik takibindeki zorluğa işaret ediyor. Bu konuda uzman eksikliği olduğunu vurgulayan Ketizmen, "Bilgisayarda arama yapmayı bilen, deliller üzerinden sonuca varan adli bilişim uzmanlarının sayısının artması gerekiyor." diyor. Bir iftira maili 6,3 milyon kişiye ulaştı Sanal alemde dolaşan maillerin ilk kurbanı Polonez markasıyla üretim yapan Trakya Et ve Süt Ürünleri firması olmuştu. Bazı internet sitelerinde ve mail gruplarında, firmanın ürünlerinde 'domuz eti kullandığı' yönünde iddialar ortaya atıldı. Firma asılsız iddiaları yayanları tespit etmek için mahkemeye başvurdu. Yapılan teknik incelemelerde mesajın aynı sektörde faaliyet gösteren bir şirkete ait bilgisayardan gönderildiği ortaya çıktı. İddiaları yayan kişiler hakkında açılan dava 2,5 yıldır devam ediyor. İnternet ortamında çeşitli iddialara maruz kalan bir diğer marka Danone oldu. 2005'te İnternet Forum sitesinde Prof. Dr. Turan Karadeniz imzasıyla yayınlanan bir yazıda Danino ürünlerinin zeka geriliğine yol açtığına dair iddialar yer alıyordu. Doktor Turan Karadeniz'in konu ile ilgisi bulunmadığını açıklamasına rağmen ileti internette dolaşmaya devam etti. Şirketin yaptığı girişimler sonucu yurtiçinden siteye erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı alındı. Sitenin giriş sayfasında 'Özür ve düzeltme yazısı' yayınlandı. Danone Türkiye, karalama kampanyasının şüphelilerine ait Bilgisayar Takip (IP) numaralarına ulaşarak, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şirketin yaptığı araştırma, internetin kontrolsüz ortamında başlayan bu mesajın yaklaşık 6,3 milyon kişiye ulaştığını gösterdi. Bu karalama kampanyası sonrasında, kategori satışlarında yüzde 26'lara varan gerileme kaydedildi. Ceza 1 yıla kadar hapis İnternette şirketlerle ilgili gerçek dışı bilgileri yayanlarla ilgili davalar Türk Ticaret Kanunu kapsamında açılıyor. Kanunun haksız rekabetle ilgili maddelerine göre bu kişiler hakkında 1 aydan 1 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Ayrıca, mağdur şirketin hem tüzel kişiliği hem de yönetim kurulu üyeleri için maddi ve manevi tazminat davaları açılabiliyor. ZAMAN
<< Önceki Haber Bir de Yargının yavaş işlemesi mağdur etti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER