İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (
İMKB)
Ulusal 100 Endeksi, haftanın ilk işlem gününe satıcılı başladı. Bileşik Endeks, açılış seansında 123,12 puanlık kayıpla 25.302,14 puana gerilerken, hisse senetleri ortalama yüzde 0,48 oranında değer kaybetti.
Serbest piyasada 1 ABD doları 1,6170 YTL, 1
Euro 2,0375 YTL'den işlem görüyor. Serbest piyasada haftanın ilk işlem gününde bu sabah itibariyle 1,6090 YTL'den alınan dolar 1,6170 YTL'den satılırken, 2,0270 YTL'den alınan Euro'nun
satış fiyatı ise 2,0375 YTL olarak gerçekleşti. Euro/dolar paritesi ise 1,2592 seviyesinde.
Türkiye, IMF ile 20'nci
anlaşmayı yapmaya hazırlanıyor.
Mayıs 2008'de sona eren 19'uncu
stand-by'ın ardından yola nasıl devam edileceğine yönelik belirsizlik,
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önceki
akşam ABD'de yaptığı, "Çözüme en çok yaklaştığımız noktadayız." açıklamasıyla yeni bir sürece girdi.
Başbakan'ın görüştüğü IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın, Türkiye ile IMF'nin süratli bir şekilde anlaşabileceğinden emin olduğunu açıklaması, Türk
iş dünyası ve
finans kesimi tarafından "piyasalar rahatlar" şeklinde yorumlandı. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Hamdi Akın, belirsizliği gideren açıklamaların piyasalara olumlu yansıyacağını söylerken, Bankalar Birliği Başkan Vekili
Can Akın Çağlar, somut etkisinin imzadan sonra görülebileceğini aktardı. Türkiye'nin IMF'ye halen 9,4 milyar dolar borcu bulunuyor.
Türkiye'nin IMF ile yola hangi seçenekle devam edeceği henüz belli olmazken, son 1-2 ay içerisinde artan
tansiyon tekrar indi. Mayıs ayından beri muhtemel anlaşma üzerinde çalışan
Hazine bürokratları, hem normal stand-by hem de ihtiyati stand-by üzerinde duruyor. Normal stand-by yapmasını isteyenler, Türkiye'nin küresel
krizin olduğu bir dönemde fon ile
kredili bir anlaşma yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu kapsamda üç yılda 12 milyar dolarlık kredi desteğinin sağlanacağı hesapları yapılıyor. Hazine'den sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise program sonrası
izleme ve ihtiyati stand-by anlaşması gibi iki seçeneğin gündemlerinde olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin normal stand-by'ı
tercih edebileceğini belirten üst düzey bir yetkili ise şu değerlendirmeleri yapıyor: "
Küresel mali kriz devam ederken gelinen nokta itibarı ile ihtiyati stand-by kadar normal stand-by seçeneği de ağırlık kazanmaya başladı. Şu an itibarıyla sinyal verip anlaşma mahalli idareler seçimleri sonrasına bırakabilir."
İhtiyati stand-by seçeneğinde; IMF ile bir stand-by anlaşması yapılacak, bu kapsamda, yine programlanmış gözden geçirmeler olacak. Kullanılması taahhüt edilen bir kredi olmazken Türkiye gerektiği zaman kredi kullanma hakkına sahip olacak. Herhangi bir finansman sıkıntısı durumunda acil kredi çekebilecek.
Program sonrası izleme seçeneği kabul edilirse, normal bir
düzenleme kapsamında olduğu gibi, yılda birkaç defa IMF heyeti Türkiye'ye gelerek çalışmalar yapacak ve ekonomiye ilişkin raporlar düzenleyecek. Bu
uygulama daha çok stand-by düzenlemesini tamamlayan ülkeler tarafından tercih ediliyor. Gelişmeyi değerlendiren
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, anlaşma sinyalinin ilk etapta olumlu anlamda
psikolojik bir etkisinin olacağını, somut etkisinin imzadan sonra görülebileceğini söyledi. Çağlar, "Anlaşma sonrası Türkiye'nin yaşadığı döviz kaynaklı sıkıntı bir miktar giderilebilir." dedi. Akfen Holding'in patronu
Hamdi Akın ise anlaşmanın 1-2 ay içerisinde sonuçlandırılabileceğini kaydetti. Piyasalara ABD'den gelen açıklamaların olumlu yansıyacağını dile getiren Akın, "Oradan gelecek para
piyasaları rahatlatabilir. Paranın nerede harcanacağı konusu da önemli. Belediye seçimleri gibi yerlerde harcanması olumlu sonuçlar doğurmayabilir." diye konuştu.
Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Süleyman Aslan da piyasalardan IMF ile anlaşma konusunda bu kadar olumlu sinyal gelmesini beklemediğini ifade ederek, "Özellikle yerel seçimler öncesinde bir anlaşma yapılırsa bunun piyasalara katkısı daha fazla olur." değerlendirmesinde bulundu. MÜSİAD'ın Şanlıurfa'da düzenlediği panelde konuşan ekonomist
Hikmet Baydar ise Türkiye'nin IMF kredisine ihtiyacı olmadığını, ancak ayak dirediği için kredi notunun düşürüldüğünü savundu.
Başbakan Erdoğan'ın, geçen ay IMF ile ilgili yaptığı açıklamalar tartışılmıştı. Erdoğan, şunları söylemişti: "Arkadaşlarıma şunu söylüyorum, IMF yetkililerine de siz şunu söyleyeceksiniz: Bu dönemde
büyüme hızımız ve
bütçe düzenlememiz gibi konularda esneklik çerçevesi içerisinde anlaşmaya varırsanız, eyvallah, oturur imzalarız. Ama yok 'böyle bir fırsatı bulduk, gel hemen dayatalım, ümüğünü sıkalım' derlerse, kusura bakmayın buna da biz bedeli ne olursa olsun fırsat vermeyiz."