Ali
Babacan, Antalya'daki
Akdeniz Radyo Televizyonu'nda
canlı yayın konuğu oldu.
Gazeteci Ali Tongülüs'ün sorularını yanıtlayan Babacan, bir
ülkenin refahıyla o ülkenin
demokrasisinin kalitesi arasında doğru orantı bulunduğunu, ülkede demokrasinin kalitesi arttıkça, o ülkenin refahının da artacağını kaydetti.
Ülkelerin ekonomisindeki başarının temelinde güvenin yattığına değinen Babacan, güven hakim olduğu zaman
ekonomik kalkınmanın da arkadan geldiğini, akşamdan sabaha ne olacağı belli olmayan, önünü göremeyen ülkelerde ekonomik kalkınmayı görmenin de zor olacağını ifade etti.
Babacan, iyi çalışan bir hukuk sistemi ve gerçek bir
sivil demokrasinin sağlanmasıyla ekonominin de daha iyiye gideceğine işaret etti. Bakan Babacan, güven oluştuktan sonra her şeyin kolaylaştığını belirttiği konuşmasında,
Türkiye'yi inceleyen uluslararası kuruluşların hazırladıkları raporlara da değindi. Babacan, bu raporlarla ilgili şunları söyledi:
''Son dönemlerde yazılan onlarca rapordaki istisnasız söylenen şey, 'Evet çıkarsa bu Türkiye ekonomisi için iyi olacaktır, 'hayır' çıkarsa olumsuz sonuçlar getirecektir'. Bu raporları tarafsız ekonomistler hazırlıyor. Bunlar kamuoyuna açık raporlardır.
Anayasa değişikliği Türkiye'deki demokratik standartları yükseltecek mi, hukuk zeminini güçlendirecek mi? Bu konuda biz Türkiye olarak yalnız değiliz. Türkiye aynı zamanda
Avrupa Konseyi üyesi ve AB'ye
aday bir ülke olduğu için Türkiye'deki bütün reformlar dışarıdan yakından izleniyor. Anayasa reform paketinden sonraki açıklamalara bakın. Uluslararası gözlemciler ne diyor?
Avrupa Parlamentosu, 730 üyesi vardır, Avrupa'nın 27 ülkesinden parlamenterler vardır, en son açıklama oradan geldi. 'Bu her alanda Türkiye'nin standardını yükselten bir pakettir' diyor.''
-''İMKB'NİN REKORU 'EVET' BEKLENTİSİNDEN''-
Bakan Babacan,
referandumun son günlerde siyasi partilerin oylanması şekline dönüştüğüne dikkati çekti. Bu anayasa değişikliği paketinin içeriğinin iyi anlaşılması gerektiğine değinen Babacan, ''Halkımızın eğitim seviyesinden bağımsız olarak, önemli olan anlaması. Bu paket Türkiye'ye kazandırıyor mu, bir şeyler kaybettiriyor mu?'' dedi.
Türkiye'nin 12 Eylülde bir demokrasi sınavı vereceğini kaydeden Babacan, ''Kepenklerinizin kapanmasını istemiyorsanız '
Hayır' deyin'' yazılı bilboardları hatırlatan Tongülüs'ün sorusu üzerine, şöyle konuştu:
''(Eğer işler iyiye gitsin istiyorsanız, dükkanınız açık kalsın istiyorsanız hayır deyin) şeklinde bir afiştir sanıyorum. Bu tamamen bir dezenformasyon.
AB Komisyonu,
Venedik Komisyonu diyor. Peki bunu diyenlerin yetkinliği nedir? Kendi analizlerimizi söylemiyoruz. Saygın, güvenilir kurumların analizinden söz ediyoruz. Bugün itibariyle İMKB tarihi
rekorunu kırarak kapandı. Neden? 'Evet' çıkacak beklentisiyle oldu. Şu anda 'Evet'i daha muhtemel görüyorlar ve 'Evet'i şimdiden satın alıyorlar. 'Evet'in güzelliklerini şu anda yaşamaya başlıyorlar.
Borsa neyin işaretidir? İleriye doğru çalışacağı için piyasalar, Türkiye'de işler iyi olacağın beklentisidir. 'Hayır' eğilimi olsaydı tersini görecektik.''
-''MEMLEKET MESELESİ''-
Referandumun
Fenerbahçe-
Galatasaray maçı değil, Milli Takım maçı gibi düşünülmesini isteyen Babacan,
halk oylamasının ''memleket meselesi'' olduğunu kaydetti.
Anayasa referandumunun sonucundan Türkiye Cumhuriyeti'ndeki her bireyin etkileneceğinin altını çizen Babacan, bu süreçte bazı sivil
toplum kuruluşlarının geri planda kaldığını, bazılarının tarafsız kalacağını açıkladığını hatırlattı.
Geriye sadece siyasi partilerin kaldığını anlatan Babacan, referandum ve anayasa değişiklik paketinin önemini anlatma görevinin siyasilerin üzerine kaldığını ifade etti. Babacan, bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının daha fazla görev almasını istedi.